22 Aralık 2024 Pazar

Hatimoğulları: Kadınların hayatı, telefondaki personelin insafına bırakılmış

Koronavirüs salgınına karşı başlayan karantina ile kadına yönelik şiddet arttı. İktidar şiddetin önlenmesi ve müdahalesi konusunda adım atmazken, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri'nin çalışmıyor, sığınmaevleri kadınları kabul etmiyor. HDP Milletvekili Hatimoğulları, ŞÖNİM ve diğer kurumların çalışmalarına dikkat çekti, bu süreçte kadınların yaşam hakkının hiç tartışmasız bir şekilde sağlanması gerektiğini vurguladı. 

Dünyayı etki altına alan koronavirüs salgınına karşı mücadele sürüyor. Türkiye’de yaşamını yitirenlerin sayısı bini aştı. Süreci yönetmekte zorlanan iktidar, “evde kal” çağrısının ardından sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Şiddetin yoğun ama görünür olmadığı ev içinde kadınlar şiddete ve ölüme terk ediliyor. Koronavirüs salgınının başladığı, 11 Mart’tan 31 Mart’a kadar 18 kadın evinde, toplam 21 kadın erkek şiddetiyle katledildi.

İktidarın kadın ve çocuk politikaları, şiddeti önlem yerine güçlendirirken, salgın günlerinde alınmayan önlemler nedeniyle kadın katliamları ve şiddet artıyor. Kayyumlarla gasp edilen HDP belediyelerinin açtığı kadın sığınma evleri kapatılıyor, kadın sığınma evleri ile Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ise "personel" eksikliği nedeniyle başvuruları reddediyor. Öte yandan başvuru destek hattı olan Alo 183'e ise ulaşmak neredeyse imkansız.

Pandeminin ilk günlerinden bu yana Çin'deki deneyimleri gözönünde bulunduran Halkların Demokratik Partisi (HDP) kadın milletvekilleri araştırma ve soru önergeleriyle kadına yönelik şiddeti Meclis gündemine taşıyarak, uyarılarda bulunuyor. İktidar, önlem almadığı gibi verilen önergeleri reddediyor, uyarılara kulak tıkıyor.

'SIĞINAKLARA BAŞVURULAR REDDEDİLİYOR'
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tulay Hatimoğulları da defalarca bu konuyu gündeme taşıdı. ETHA'ya konuşan Hatimoğulları, bu süreçte karşılaştıkları iki çarpıcı örneği paylaştı. Hatimoğulları, "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanmasıyla birlikte ilçe belediyelerine bağlı kadın sığınaklarının, koronavirüse karşı tedbirler kapsamında personelleri eve gönderiyorlar. Gelen başvurular da 'kurumlar dolu' diyerek reddediliyor. Böylesi zamanlarda en fazla başvurulan merkezlerden olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM). Buralarda, böylesi günlerde çalışanların sağlıkları gözönünde bulundurularak hizmetin artması gerek. Fabrikaları, şantiyeleri durdurmayan iktidar, kadınlar bakımından hayati önem taşıyan ve hayatlarını doğrudan ilgilendiren, can güvenlikleri için başvuru yaptıkları bir yerden 'personel yok' cevabı alıyorlar" dedi.

'CAN GÜVENLİĞİ BAŞVURU YAPILAN PERSONELİN İNİSİYATİFİNE KALMIŞ'
ŞÖNİM'lerin artık başvuru kabul etmediğini söyleyen Hatimoğulları, diğer çarpıcı örneği de şöyle aktardı: "Adana'da bizlere ulaşan bilgiye göre Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü'ne bağlı üç sığınaktan biri bu süreçte kapatılmış. Şu anda kadınların barınma talepleri reddediliyor." ŞÖNİM'lere yapılan başvurularda, can güvenliği olmayan, son aşamama gelinmişse kadınların başvurularının kabul edildiğini aktaran Hatimoğulları, “bir kadının can güvenliği son raddesi, tamamen görüştüğü personelin insafına kalıyor” dedi.

Pandemi günlerinde en önemli noktalardan birinin yine kadınların barınma meselesi olduğunun altını çizen Hatimoğulları, buna ilişkin yine hiçbir önlem alınmadığını vurguladı. Hatimoğulları, "Pandemi sürecini hükümet çok kötü yönetiyor" dedi ve şöyle devam etti: "Dün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamasıyla 22.00 itibarıyla marketlerin kapandığı saatte sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini öğreniyoruz. İnsanlar sokağa çıktı, kuyruklar oluştu. İnsanlar birbirine saldındı. Çok kalabalık oluştu dünkü bu kalabalıklar pandeminin yayılma hızını büyük oranda arttıracak. Önümüzdeki bir kaç gün içindeki artış hükümetin kararının bir göstergesi olacaktır."

'KADINLARA YAŞAM HAKKI TARTIŞMAYA AÇIK OLMADAN UYGULANMALIDIR'
OHAL ve sıkıyönetimin ilan edilmesinin Meclis kararıyla alınmasını ve bunu için de ön hazırlıkların yapılması gerektiğini hatırlatan Hatimoğulları, dünyada ilk kez Türkiye'de aksi bir durumun yaşandığını belirtti. Sokağa çıkma yasağıyla, sokakların insanlarla dolmasına neden olan bu aklın kadına dönük de genel bir sorumsuzluğu olduğunu söyledi. Hatimoğulları, "Bilimsel yöntem uygulamıyorlar aynı şekilde kadınlar içinde barınma meselesini ciddiye almama, gündeme almama hali var. Özellikle ŞÖNİM'leri göreve davet ediyoruz. Kadın sığınma evlerini daha aktif bir çalışma yürütmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kayyum atanan belediyelerde kadın sığınma evleri var, kayyumlar o sığınma evlerinin neredeyse çalışmasını engeller pozisyonda. Bütün bunlardan vazgeçilmeli, pandemi günlerinde kadın cinayetlerinin artış hızının önüne geçilmeli, kadınlara yaşam hakkı hususunda özellikle 6284 Sayılı yasanın bu pandemi günlerinde uygulanması tartışmaya açık olmadan uygulanmalıdır" diye konuştu.

Öte yandan aile, kadın, çocuk, engelli, yaşlı yakınlarının sosyal destek başvurusunda bulunması için kurulan Alo 183 Sosyal Destek Hattı'na dikkat çeken Hatimoğulları, hatta ulaşmakta yaşanan zorlukların da bu politikanın başka bir boyutu olduğunu dile getirdi.