18 Mayıs 2024 Cumartesi

Hasankeyf ve Dicle Vadisi için mücadele sürüyor: Bern Sözleşmesi'ne uyun!

Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin sular altında kalmasının Türkiye'nin de taraf olduğu Bern Sözleşmesi'nin ihlali olduğuna dikkat çeken Ekoloji Birliği, Avrupa Konseyi Bern Konvansiyonu'na başvuru yaptı. 

Batman'a bağlı, iki yakasını Dicle'nin ayırdığı ve 12 bin yıllık geçmişiyle tarihe ışık tutan Hasankeyf'in sular altında kalmaması için mücadele sürüyor. Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nde, 50 yıl ömür biçilen Ilısu Barajı tarafından sular altında kalma riski sürüyor. 

Birçok akına, istilaya direnen Hasankeyf ile doğal ve kültürel hazinelerle bezeli Dicle Vadisi, tarihiyle birlikte sular altında kalmasın diye ekoloji örgütlerinin mücadelesi devam ediyor. 

1979 yılında Bern'de Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarının Korunması başlığıyla bir sözleşme imzalandı. Sözleşme, risk altındaki türlere özel önem veren ve bunların ulusal sınırların ötesinde de korunmasını sağlamak amacıyla hazırlandı. Bern Sözleşmesine, Türkiye 1984 yılında imza atarken 51 ülkede taraf oldu. 

Ilısu Barajı göl alanının tamamen su tuttuğu takdirde Bern Sözleşmesi ihlal edilecek. Ekoloji Birliği de Bern Sözleşmesi gereği, Avruupa Yaban Yaşamın ve Doğal Habitatların Korunması Konvansiyonu'na (Avrupa Konseyi Bern Konvansiyonu) başvuru yaptı.

Başvura da Ilısu Barajı göl alanının tamamen su tutmasıyla Bern Sözleşmesi'nin ihlal edileceği belirtildi. Dicle Vadisi'nde yaşayan Fırat Yumuşak Kaplumbağası, Küçük Akbaba, Tavşancıl, Küçük Ebabil, Şahin ve Çayır İncir Kuşu gibi onlarca türün en önemli üreme/beslenme ve avlanma alanlarının Bern Sözleşmesi'nin acıkça yasaklanan şekilde su altında bırakılarak tahrip edileceği kaydedilen başvuruda ayrıca, Ilısu Barajı'nın göl alanının su altında bırakılması birçok endemik ve sınırlı bir bölgede bulunan bitki türlerinin doğal habitatlarını ve nüfuslarını yok edeceği vurgulandı.