Faşizme karşı birlikte direneceğiz
Faşizmin ESP'ye saldırısına karşı birlikte direnerek, sosyalistlere özgürlük talebini yükselterek, protesto eylemlerine katılarak, faşizmin kudurmuş saldırganlığını yenilgiye uğratalım.
Erdoğan faşizmi, ESP'ye yeniden saldırıyor. 9 Eylül tarihine kadar ESP, SKM, SGDF yönetici ve üyelerinden 16 kişi, polis tarafından gözaltına alındı.
Diktatörün polisi-savcısı, 24 saatlik kısıtlama kararı çıkararak avukatların müvekkilleriyle görüşmesini de engelledi. Bu, faşizmin kaçıncı kez ESP'ye saldırısı? Neredeyse sayısız...
Birkaçına değinelim.
2006'nın 21 Eylül'ünde, polis sahte delil üreterek demokratik bir platform olan ESP'nin çok sayıda çalışanı, emekçisini tutsak aldı. En az 1,5 yıl zindanda tuttu. Ceza davası hala devam ediyor.
Gezi/Haziran Ayaklanmasından hemen sonra haklarında ilk soruşturma açılanlar ve zindana atılanlar, arananlar, ESP üyeleri ve yöneticileri oldu. 80'i aşkın ESP üyesi 2013'ün Haziran ayından başlayarak 1 yıldan fazla hapiste tutuldular. Yaklaşık 100 ESP üyesi hakkında açılan Gezi davası devam ediyor.
ESP nasıl ki Gezi başkaldırısında kararlıca mücadele ettiyse arkasından gelen zindan saldırısı karşısında direnişten alnı açık çıktı.
2017 yılında polis yine gizli tanık/nedamet eden bir zavallıya ifade yazıp imzalatarak sahte delillerle ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu ve çok sayıda ESP yönetici ve üyesini zindana attı. ESP'liler 2 yıldan fazla zindanda kaldıktan sonra tahliye oldular. Fakat ceza davası devam ediyor.
Faşizm uydurma gerekçelerle ESP'ye neden saldırıyor?
Çünkü ESP, işçi sınıfının, emekçilerin hak mücadelesinin ön cephesindedir. Soma'daki madencinin, Sakarya'da zulüm gören Kürt fındık işçisinin, koronavirüs salgınında fedakârca mücadele eden sağlık emekçisinin partisidir. Onların toplumsal kurtuluşlarını amaç edinmiştir.
Çünkü ESP, erkek egemenliğine ve şiddetine karşı mücadele eden kadınların partisidir. LGBTİ+'ların istedikleri gibi yaşama hakkının yanındadır.
Çünkü ESP, semt yoksullarının partisidir.
Çünkü ESP, faşizmin boyunduruğu altına aldığı üniversitelerin demokratikleştirilmesi, gençliğin gelecek ve özgürlük mücadelesinin yanındadır.
ESP, Kaz Dağları'nda, Karadeniz'de, Munzur'da kapitalist yıkıma karşı yaşam alanları mücadelesinin içindedir.
Çünkü ESP, ezilen Alevi inancından halkın hak mücadelesinin yoldaşıdır.
Çünkü ESP, Ermeni, Süryani, Pontos halklarına yönelik soykırımlarla yüzleşme mücadelesinin parçasıdır.
Çünkü ESP, sömürgeciliğe karşı özgürlüğü ve ulusal hakları için mücadele eden Kürt halkıyla birliktedir, Kürt ve Türk halklarının birleşik mücadelesinin partisidir.
Çünkü ESP, emperyalizme ve kapitalizme karşı dünya işçi sınıfı ve ezilenlerinin mücadelesinin enternasyonalist kardeşidir. İşgalci, sömürgeci ve gerici savaşlara karşı özgürlüklerin ve barış mücadelesinin partisidir.
Çünkü ESP, Rojava'da Erdoğan'ın işgalci savaşına, IŞİD'in zulmüne karşı devrimi savunan halkların ve direnen kadınların yoldaşıdır.
Çünkü ESP, kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesinin partisidir.
Çünkü ESP, Erdoğan faşizmine karşı özgürlüğün ve halkların özgür ve eşit birliği için mücadelenin partisidir.
Erdoğan faşizmi bu nedenle ESP'ye, sayısız gözaltı, zindan, ceza yöntemleriyle saldırıyor. ESP üyelerini kaçırıp tehdit ediyor. Siyasi kırımla kötürüm bırakmak, tasfiye etmek istiyor.
SGDF, gençliğin demokratik ve sosyalist mücadelesinin öncülüğüne mevzilenmiş örgütüdür.
SGDF'liler, esinini '68 devrimci gençlik hareketinden, kaynağını '87, '96 gençlik direnişini yaratanlardan aldılar. Kürecik'teki ABD radar üssünü protestoda SGDF'liler vardır. Emperyalist savaşa karşı mücadelede SDGF'liler en öndedir. Deniz Gezmişlerin Zap Suyu Köprüsü'nü yenilemede SGDF'liler vardır. Faşist çetelerin saldırısına karşı dövüşte SGDF'liler yerini alır. Roboskî katliamına karşı mücadelede SGDF onurla yer alır. Erdoğan'ın emri ve örgütlemesiyle Kobanê'ye saldıran IŞİD katillerine karşı, Kobanê halkına yardıma giden ve Erdoğan'ın Suruç katliamına maruz kalan SGDF'liler ve yoldaşlarıdır.
SKM, erkek şiddetine ve erkek egemen kapitalist devlete karşı kadın devrimi çizgisinde mücadelenin adresidir. İstanbul'dan Amed'e direnen kadınların yoldaşıdır.
Nitekim gözaltı saldırısının ardından devrimci, demokratik hareket hızla birleşik bir yanıt vermekte gecikmedi. HDP-HDK başta gelmek üzere faşizmin gözaltı ve komplo saldırısını sokakta yanıtladı. Birleşik bir tepki vermesi ve sosyalistleri sahiplenmesi faşizme karşı önemli ve değerli bir adım oldu. Şimdi bu adımları birleştirme ve büyütmek için daha kararlı bir biçimde omuz omuza olmalıyız. Tam da bu hattan ilerleyerek birleşik mücadele zeminini faşizmi yıkma hedefi ile güçlendirmeliyiz.
Tam da bu haklı ve soylu amaçları nedeniyle ESP, SKM ve SGDF'ye sempati duyan, mücadelesini benimseyen her genç, kadın, işçi, bir adım öne çıkarak ESP çalışmasına omuz vermeli, geliştirmeli, faşizmi saldırdığına pişman etmelidir. Umudun dimdik ayakta olduğunu göstermelidir.
Bu direnişçilikle, Birlik devrimi yıl dönümünde saldırarak moral bozmak isteyen faşizmin cellatlarını moral çöküntüsüne uğratmalıdır.
Erdoğan'ın militarist polisi-zindancı savcıları bilmeli ki, komünistler, sosyalistler tarihlerinin açık alınlı mücadelesinden her zaman güç almaya devam edecekler.
Faşist şeflik rejimi, bütün demokratik ve direnişçi parti, sendika, demokratik kitle örgütü ve demokratik meslek birliklerine saldırarak, Mussolini-Hitler tipi faşist rejimini, Erdoğan iktidarını kalıcı kılmak istiyor. Erdoğan-Bahçeli-Perinçek, adeta yoldaşları Sukarno'nun Endenozya'da komünistlere karşı gerçekleştirdiği soykırımın benzerini Türkiye ve Kürdistan'da da gerçekleştirmeyi göze alarak yeniden yeniden saldırıp faşizmi kalıcı kılmak istiyorlar.
Erdoğan, AKP-MHP faşist rejimi, Türkiye tekellerinin, özel olarak da yandaş tekellerin acımasız sömürü ve talanla semirmesi için faşizmi ve iktidarını kalıcı kılmak istiyor.
Rojava'da, Suriye'de, Libya'da, Doğu Akdeniz'de kan ve zulümle, savaşla, sermaye birikimini hızlandırmak istiyor.
Erdoğan faşizmi, demokratik ve devrimci direnişi yok edemediği için iktidarını kalıcı kılamadığını biliyor, yeniden yeniden saldırarak demokratik güçleri teslim almak istiyor.
Faşizmin ülkemiz halkları ve işçi sınıfının kaderi olmaması için, AKP-MHP iktidarının, her saldırısına karşı, bütün demokratik güçler, sosyalist ve antifaşist partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, hep birlikte direnmeli, Erdoğan'ın saldırılarını boşa çıkarmalıyız.
Faşizm, kalıcı olmak ve acımasız sömürü ve talanını açık terörist diktatörlükle garanti altına almak istediğine göre, her saldırısına karşı direniş de demokratik ve özgür geleceği birlikte inşa etmeninin mücadelesi olacak. Bu mücadele, faşizmi bozguna uğratarak emeğin ve ezilenlerin demokratik ve toplumsal geleceğini gerçekleştirmek üzere faşizmi yenilgiye uğratmanın, bozguna uğratmanın mücadelesi olacak.
İşçiye, kadına, Kürt halkına, gence, halkın ve ezilenin avukatına, gazeteciye, demokratik meslek birliklerine, sendikaya, sosyalist partiye faşizmin her saldırısına birlikte direnmek, faşizmin saldırısını defetmenin, onu kaçınılmaz olan yenilgisine götürmenin yaşamsal görevidir.
Erdoğan faşizmine karşı dayanışmamızı yükseltelim, mücadelemizi birleştirelim.
Erdoğan ve AKP-MHP faşizmi, Saray'ı, işgalci ordusu da polisi de yargısı da meşru değildir. Bu gerçeği her yerde daha gür sesle haykıralım.
Faşizmin ESP'ye saldırısına karşı birlikte direnerek, sosyalistlere özgürlük talebini yükselterek, protesto eylemlerine katılarak, faşizmin kudurmuş saldırganlığını yenilgiye uğratalım!
* Atılım Gazetesi'nin 11 Eylül 2020 tarihli 443. sayı başyazısı