22 Aralık 2024 Pazar

'Evde kalan' erkekler şiddeti yüzde 100 artırdı

TKDF Başkanı Canan Güllü'nün paylaştığı salgın günlerinde federasyona gelen ihbar verilerine göre, fiziksel şiddet yüzde 80, psikolojik şiddet yüzde 93, sığınma evi talebi yüzde 78, ihbar bildirimi yüzde 100, hukuki destek verilmeyen şiddet vaklarında ise yüzde 96 artış oldu.

Türkiye'de koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle "Evde kal" çağrıları yapılmaya devam edilirken, salgın süresince kadına yönelik şiddet de arttı. Mezapotamya Ajansı'na konuşan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, salgın döneminde kadına yönelik artan şiddetin boyutlarını değerlendirdi.

Salgının başladığı ilk günden bu yana Türkiye'de kadına yönelik şiddetin her boyutuyla arttığını ifade eden Güllü, kendilerine gelen ihbar sonucunda şiddetin oranını şöyle paylaştı: "Federasyona gelen ihbar bildirimlerinde, fiziksel şiddet yüzde 80, psikolojik şiddet yüzde 93, şiddete uğrayan ve sığınma evi talebinde bulunan kadınların oranı yüzde 78'e yükseldi. Daha önce hiç almadığımız komşu ihbar bildirimleri ise yüzde 100, hukuki destek verilemeyen kadına şiddet vakaları ise yüzde 96 arttı. Bu artışlar hiç tanık olmadığımız bir rakamdır."

'İSTİSMARIN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR'
Bu süreçte cinsel istismara dair tek bir ihbarın gelmediğine dikkat çeken Güllü, bu durumun hane içinde olmasından kaynaklı kolay kolay bildirilmediğini söyledi.

İNFAZ YASASIYLA BİRLİKTE KARA TABLO YAŞANACAK
Yaşanan sürecin ve ekonomik krizin şiddeti desteklediğini, iş yükünün eşitsizliğini daha da derinleştirdiğini belirten Güllü, artan istismar vakalarının üstünün örtülmeye çalışıldığını kaydetti. Bütün bunların yaşandığı bir dönemde çıkarılan infaz yasasının çok büyük facialara yol açacağı endişesini de paylaşan Güllü, dışarıya salıverilen erkeklerin evlerine dönmesiyle kara bir tabloyla karşı karşıya kalınacağına vurgu yaptı.
 
KADIN ÖRGÜTLERİYLE İŞBİRLİĞİ
Güllü, Türkiye'deki kadına yönelik şiddete dair yetkililerin sessiz kaldığını, önlem almadığını belirterek, bakanlık düzeyinde yaptığı görüşmelerde yalnızca "Önlemleri alıyoruz" bilgisi verildiğini kaydetti. Hükümetin bir an önce kadın ve çocukları korumaya yönelik çalışmalar başlatması gerektiğine vurgu yapan Güllü, şiddete karşı sahada çalışma yürüten kadın örgütleriyle işbirliği yapılmasını istedi. Güllü, aksi halde kadına yönelik şiddet ve katliamların katbekat artacağı uyarısında bulundu.
 
'KADIN DAYANIŞMASI YAŞATIR'
Şiddete uğrayan kadınların mutlaka kadın örgütlerine ulaşıp yaşadıklarını bildirmesini isteyen Güllü, bu sürecin üstesinde kadın dayanışmasıyla gelineceğini kaydetti. Güllü, ayrıca federasyon olarak da şiddete uğrayan kadınlara yer olanağı sağlamak için İstanbul, Ankara ve İzmir'de otel sahipleriyle görüşmeler yaptıkları bilgisini paylaştı.
 
Güllü, hükümetin alması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

Hastanelerin doluluğu ve kapasitesi göz önünde bulundurularak her ilde şiddete uğramış kadınların başvurabileceği bir hastanenin belirlenmesi ve duyurulması gerekmektedir.

Alo 183 etkin bir şekilde kullanıma sokulmalıdır.

Şiddet mağduru ya da risk grubunda olan kadınlara yönelik hane ziyaretleri söz konusu olamayacağı için İçişleri Bakanlığı'nın KADES uygulaması tanıtılmalı ve kullanımı teşvik edilmelidir.

Kadınların güvenliğini ve sağlığını garanti altına alacak protokoller içeren acil durum planları yapılmalıdır.

Sığınaklardaki sağlık ve hijyen uygulamaların en üst standartlarda tutulmalı, korona teşhisi konmuş ya da şüphe taşıyan kadınlara yönelik güvenli alan tahsisi sağlanmalıdır.

Şiddet mağduriyeti sonucu yeni bir hayata başlayan kadınlar için süreç ikincil mağduriyet yaratmaktadır. Bu kadınlar için ayrı bir destek paketi açıklanmalı.

İlan edilen Pandemi Kurullarına sahada şiddet çalışan kurumların da dahil edilmesi gereklidir."