KADIN
Erkek adalet: Namme'ye 12,5 yıl ceza
Kendisine sitematik işkence yapan boşandığı Kazım Aydemir'i öldüren Namme Öztürk'ün karar duruşması görüldü. Savcının meşru müdafaa üzerine mütalaa vermesine rağmen mahkemeye heyeti Namme'ye 12 yıl 6 ay ceza verdi.
Kendisini sistematik şiddet uygulayan boşandığı Kazım Aydemir'i özsavunma hakkını kullanarak öldüren Namme Öztürk'ün yargılandığı davanın karar duruşması Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmayı ESP İstanbul İl Başkanı Pınar Türk, SKM İl Sözcüsü Ezgi Bahçeci, yine özsavunma hakkını kullanan Yasemin Çakal, Anarşist Kadınlar, Halkevci Kadınlar ve çok sayıda kadın izledi.
Savcı mütalaasında Namme'nin müdaafa sınırını aşması ancak korku ve endişe ile bunu yapmış olması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesini istedi. Kazım Aydemir'ın ailesinin avukatı kıskançlıktan kaynaklı cinayetin tasarlandığını söyleyerek cinayetin canice ve hunharca işleğini söyledi. Savcıya katılmadığını söyleyen avukat "cinayet tasarlanmıştır" dedi.
Namme'nin avukatları ise yaptığı savunmada Kazım Aydemir'in yanında namlusu çekilmiş silah olduğu, meşru müdafa koşullarının oluştuğu Namme'nin ölmemek için saldırıya eş zamanlı ve orantılı olarak meşru müdafa da bulunduğunu söyledi.
"Namme'nin evlendiği ilk andan itibaren boşandıktan sonra da cinsel, psikolojik, fiziksel şiddete maruz kaldığı raporlarla kanıtlanmıştır." diyen avukatlar pek çok aldatma hikayesinin de olduğunu söylediler.
Avukat Diren Cevahir Şen ise "Bu kadar yoğun şiddet yaşayan birinin çok önceden öldürmesi gerekirdi, tasarlayarak öldürdü demek hayatın olağan akışına aykırıdır. Ki tasarlayarak öldürmek isteyen müvekkilim neden basit bir bıçakla bunu yapsın? Namme daha önce boşanmak istediğini beyan etmiş ancak ailesine söylemediği için gizli boşanmak durumunda kaldığını, maktulün de bu durumu kullandığını anlatmıştı. ATK raporunu okurken hepiniz zorlandık. Namme'nin boğularak öldürülmeye çalışılması, kemerle dövülmesi, O'nun çocukları aracılığıyla sürekli elinden kurtarılması yaşadıklarını göstermektedir. Namme amiyane tabirle canı kurtarmasaydı, bugün aramızda olmayacaktı. Biz tüm bunlar göz önünde bulundurularak Namme'nin beraatini istiyoruz" dedi.
Namme ise şunları söyledi: "Ben yıllarca kayınpederime, kayınvalidemi anne-baba olarak gördüm ve hep onlar için sustum. Ama onlar telefonumda oğullarının ölü fotoğrafını onlara yolladığımı söylüyorlar. Ben konuştuğum hiçbir şeyin iddia olarak kalmasını istemiyorum. Her şeyin ispat edilmesini istiyorum. Olay günü çocuklarımı okula göndermek için hazırlamıştım, 3+1 evde oturuyorum olay mutfakta, herhangi bir odada değil kapı önünde oldu. Eğer bunu tasarlayarak yapmak isteseydim, her türlü internetten telefondan pek çok yerden araştırdım. Ben bunu tasarlayarak yapmadım, kurtulmak için elimden geleni yaptım. Evet kimse baş edemiyordu onunla, çok agresif biriydi. Hak veriyorum ama kimse elini taşın altına koymadı, bugün belki de ben ölmüş olacaktım ve arkamda iki çocuğa 'yazık oldu' diyeceklerdi beraatini istiyorum."
Namme'nin öldürme fiilini korku ve heyecan içinde işlemiş olduğu sonucuna varan mahkeme heyeti Namme Öztürk'e insan öldürmek suçundan müebbet hapis cezası verdi. Öldürme eylemini korku ve heyecan içinde işlemiş olması nedeniyle cezayı 12 yıl 6 aya düşürdü. Mahkeme heyetininin kadın üyesi karara muhalefet şerhi koydu.
Kararın ardından kadınlar adliye önünde açıklama yaptı. Burada söz alan Av. Gülhan Kaya, "Eğer Namme o gün öldürmemiş olsaydı, biz Namme'nin davasını katledilmiş bir kadının davasını takip ediyor olacaktık. Namme'yi korumayan devlet bugün bir kere daha Namme'yi cezalandırdı. Yargı burada kadınlara 'yaşam hakkınızı korumayın' dedi. Hayatı boyunca işkence görmüş bir kadına sadece haksız takdir indirimi yapıldı. Erkek adalet değil, gerçek adalet gelene kadar savunmanlığını yapacağız" diye konuştu.
İstanbul SKM Sözcüsü Ezgi Bahçeci ise şunları ifade etti: "Bize 'kadın dayanışmasını, mücadelesini yükseltmeyin' mesajı verildi. Bizim cevabımız öz savunma hakkında ısrarcı olmak olacak. Bugün burada erkek adalet kendini gösterdi. Biz kadınlar mücadele etmeye devam edeceğiz."