2 Ağustos 2025 Cumartesi

Emine anne Galatasaray Meydanında sonsuzluğa uğurlandı: Vazgeçmedin, vazgeçmeyeceğiz

Emine anne 30 yıldır mücadele ettiği, her santiminde bir iz bıraktığı, defalarca işkenceyle gözaltına alındığı, "Ben Hasan'ın anasıyım" diye haykırdığı Galatasaray Meydanında sonsuzluğa uğurlandı. Onun için bir araya gelen yol arkadaşları, evlatları, oğlu Hasan'ın yoldaşları bir kez daha onun huzurunda mücadelesini sürdürme sözünü verdi.

Cumartesi Anneleri'nin yaratıcılarından Emine Ocak, 30 yıldır mücadele yürüttüğü Galatasaray Meydanı'nda sonsuzluğa uğurlandı. Haziran ayından bu yana tedavi gördüğü hastanede yaşama veda eden Emine anne için çok sayıda kişi, törenden önce kayıplarla buluşma ve hafıza mekanı Galatasaray'da buluştu. 

Üzerinde Emine annenin fotoğraflarının yer aldığı, "Vazgeçmedin, vazgeçmeyeceğiz" pankartıyla bir kürsü kuruldu, Emine annenin fotoğrafları ve karanfiller taşındı. 

YILLARDIR MÜCADELE ETTİĞİ GALATASARAY'A ZILGITLARLA GETİRİLDİ
Kayıp yakınları, Emine annenin yıllardır birlikte mücadele yürüttüğü yol arkadaşları, Hasan'ın yoldaşları, milletvekilleri çok sayıda kurum temsilcisi törene katıldı. Emine annenin yıllardır taktığı eşarbının serili olduğu tabutu, kayıp yakınlarının omuzlarında zılgıt ve alkışlarla meydana getirildi. Tabut, karanfillerle donatıldı. Emine annenin tespihi, takıları tabutun etrafına yerleştirildi. 

İHD: TARİHİN TERTEMİZ SAYFASINDA YERİNİ ALDI
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Kayıplar Komisyonu'ndan Sebla Arcan, törenin açılış konuşmasını yaptı. Hakikat ve adalet mücadelesinin simgesi Emine Ocak için bir araya geldiklerini dile getiren Arcan, "Emine Ocak'ın hayatının akışı, 30 yıl önce burada ansızın değişti. Yalnızca Hasan'ın annesi olarak geldiği Galatasaray'da adaletsizliğe boyun eğmeyen, resmi tarihe meydan okuyan bir kahramana, herkesin Emine annesine dönüştü. Yaşadığı adaletsizlik, inkar ve yok sayılma kalbine düşen evlat ateşi, onu yalnızca bir anne değil direnişin sembolü haline getirdi. Emine anne bu ülkenin vicdanıydı. Kaybedilenlerin, susturulmak istenenlerin, yok sayılanların sesiydi. Evladının ardından sadece gözyaşıyla aynı zamanda direnişle yürüyen bir anneydi. Emine Ocak'ın mücadelesi bize şunu öğretti, bir anne sustuğunda tarih de susar. Ama bir anne zulme baş kaldırdığında tarih en temiz sayfasını ona açar. Diğer kaybettiğimiz Cumartesi Anneleri gibi Emine Ocak da tarihin tertemiz sayfasında yerini aldı" dedi. 

'MÜCADELENİ BIRAKTIĞIN YERDEN SÜRDÜRECEĞİZ'
Bugün Emine anneyle son kez bir arada oldukların söyleyen Arcan, "Galatasaray Meydanı onunla yürüdü, onunla birlikte direndi emin olun ki onun hatırası burada, bu taşlarda, bu meydanda sonsuza dek yaşayacak. Emine Ocak'ın huzurla uyuyabilmesi için yapmamız gereken şey bellidir, mücadelesini sürdürmek. Onun Galatasaray'da başlayan hikayesini tamamlamak. Güle güle Emine annemiz, sana sözümüz olsun; kayıplar bulunana, failler yargılanana dek buradayız. Hep bir arada olacağız. Bu topraklarda onurlu bir barış, hukuk ve adalet gelinceye kadar susmayacağız. Senin küpelerini, yüzüklerini, kolyelerini kuşanıp, mücadeleni bıraktığın yerden sürdüreceğiz bütün evlatların."

OCAK AİLESİ: SENİN YERİN HEPİMİZİN YANIDIR
Emine Ocak'ın evlatları adına Maside Ocak konuştu. Ocak, şunları söyledi: "Annemiz, yalnızca Hasan'ı değil gözaltında kaybedilen binlerce evladı yüreğinde taşıyan, Galatasaray Meydanına taşıdığımız her kaybı 'onlar benim vicdanım' diyerek kucaklayan, acıdan sabır, sabırdan umut, umuttan direniş ören bir vicdan anıtıdır annemiz. Tülbentinin altına rüzgar gibi sığdırdığı inadının, titreyen ellerinin arasına sakladığı adalet çağrısının, 'ben buradayım' diyen suskunluğunun yedi cihan tanığıdır. Annem, sen sadece bizim değil, milyonlarca insanın yüreğinde umut olan, adaletin ve insanlığın sesi oldun. Acının ortasında bile umudu bulabilmek, karanlık günlerde bile yılmamamız seninle mümkün oldu. Her zaman dimdik durdun. Sadece kendi acını değil haksızlığa uğrayanların, kaybedilenlerin acısını da omuzladın. Biz senin gölgende büyüdük, senin gözlerinin derinliğinde kaybedilenlerin adını ezberledik. Senin sessizliğinde yankılanan çağrıyla yürüdük 'onları unutturmayacağız' diyerek. Şimdi seni, uğruna ömrünü adadığın Hasanının yanına uğurluyoruz. Ve biliyoruz ki bir halkın hafızası, bir annenin kalbiyle atar. Senin yerin hepimizin yanı. Sen hepimizin kalbindesin. Biz buradayız. Senin için, Hasan için, kayıplarımız için ve kaybettiğimiz tüm annelerimiz, babalarımız için bu meydanda olmaya devam edeceğiz."

'BURADAN HASANININ, SEVDİKLERİNİN YANINA GİDİYOR'
Ardından Aysel Ocak söz aldı. Emine anne meydanda olsaydı herkese "hoş geldin" diyerek söze başlayacağını hatırlatan Ocak, "Sonra dinlerdi buradaki anlatılan her kaybın hikayesini. Hüzünlenirdi. Sonra mikrofon ona geldiğinde derdi ki, 'ben kayıplarımız istiyorum. Oğlum için adalet istiyorum ve oğlumun katillerini unutmayın.' Aylar boyu burası demir bariyerlerle kapalıyken 'buna nasıl rıza gösteriyorsunuz' dedi bize. Ve şu an  burada demir bariyerler yok buradan Hasanının, yitirdiklerinin yanına gidiyor. Hoşça kal sevgili annem. Seni çok seviyoruz. Sen de sevdin, sevildin, koca yüreğinle hoşça kal anneciğim" dedi.

'HEP ÖLÜMLE BURUN BURUNA YAŞADI'
Hüseyin Ocak da annesi Emine'nin doğduğu günden bu yana ölümle burun buruna yaşadığını anımsattı. '37 Dersim soykırımında dünyaya geldiğini, ormana sığınan kabilenin yakalanmamak için bebeklerin ağlamasını engellemek amacıyla onları öldürmeyi tartıştığını, Emine Ocak'ın annesinin ise "iki bebeği de alıp başka yerde durayım, eğer ağlarlarsa gelsinler bizi öldürsünler, siz kurtulun" dediğini aktardı. Ocak, "O günden bugüne ölüm hiç peşini bırakmadı. '70'lerde Elazığ'da defalarca çocuklarının yolunu gözledi, 12 Eylül'ü sırtlarken defalarca işkencecilerin kapısına dayandı, polisler onun kapısına dayandı. Bu meydanda 30 yılını  yürütürken her toprakta, taşta onun saç telleri var. Burada polisler ona defalarca gaz sıktı, polis arabasına doldurdular içine gaz sıktılar, her karakolda onun parmak izleri var.  Ama o hiçbir zaman geri adım atmadı. Ve adalet istedi, hakikat istedi. Kendi oğluyla birlikte tüm gözaltında kayıpların kemiklerini istedi, kendi çocuğunun katillerini istedi" dedi. 

'ONUN BIRAKTIĞI MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Emine annenin takılarını bir felsefe gibi gördüğünü, dile getirmese de takılarına sığındığını dile getiren Hüseyin Ocak, "Rengarenk takılarını taktı. Onu yeni bir yaşama doğur uğurluyoruz. Felsefemizde bir şey var, ölürse ten ölür can ölesi değil. Ona hoşça kal demeyeceğiz. Yeniden görüşmek üzere. Uğurladığımız annelere selam götüreceğine inanıyoruz. Onun bıraktığı mücadeleden  vazgeçmeyeceğiz, hakikat peşinden bir adım geri atmayacağız."

'ANNEM İÇİN ZULÜM VE SÖMÜRÜYE İTİRAZ EDEN HERKES HASAN'DIR'
Emine Ocak'ın evlatlarından son olarak Ali Ocak söz aldı ve şunları söyledi: "Annem Emine Ocak için zulüm ve sömürüye itirazı olan, adil, eşit, özgür bir dünya hayali kuran bütün insanlar birer Hasan'dır. Babam için de öyleydi. Onun peşinde, onun kanatları altında toplanarak, evlatları olarak biz de ondan aldığımız ilhamla bu kültürü bu inancı hayatın her alanında sürdüreceğiz. Ona sözümüz var. Bunu ondan öğrendik, öyle sürdüreceğiz. Herkesin bu kültür ve inançla, sömürü zulüm çarkına direneceğiz"

TOSUN: 30 YILLIK ARKADAŞIMI, ANNEMİ, YOLDAŞIMI KAYBETTİM
Ocak ailesinin ardından 30 yıldır Galatasaray Meydanında Emine Ocak'la birlikte mücadele eden, yoldaş olan kayıp yakınları söz aldı. İlk sözü eşi Fehmi Tosun'un ardından mücadele yürüten Hanım Tosun aldı. Tosun, "Bugün gerçekten yastayız. Gerçekten benim için çok zor. 30 yıllık arkadaşımı kaybettim. O annemizdi, arkadaşımızdı, yoldaşımızdı. Anne sana söz veriyoruz, bir kayıp kalmayana kadar onları bulmak için ve failleri yargı önüne çıkartmak için elimizden geleni yapacağız. Gözün arkada kalmasın. Sana güle güle demek istemiyorum ama bir yandan da seni karşılayan arkadaşların var. Elmas anne, Berfo anne, Kiraz anne, Asiye anne seni bekliyor, onlara bizim selamımızı söyle. Kucak dolu Hasan'a. Sen Hasan'ı kucakladığında biz de mutlu oluruz" dedi. 

KARAKOÇ: ONUN SAYESİNDE ONBİNLERCE İNSAN KAYBOLMAKTAN KURTULDU
Hasan Ocak aranırken bulunan Rıdvan Karakoç'un ağabeyi Hasan Karakoç da söylenecek her sözün anlamsız kalacağını söyledi. Karakoç, "Sevgili Emine annenin açtığı yol, dünyanın gidişatının kilometre taşını oluşturuyordu. Yani burada yaptığı o mücadele sayesinde on binlerce insan kaybolmaktan, yok olmaktan, gözaltında yok edilmekten kurtuldu. Eminim ki onun mücadelesi olmasaydı, burada bu cenaze törenine gelen insanların yarısı olmayacaktı. Gerçekten çok büyük bir çığır açtı. Çok saygıdeğer bir çığır, yol başlattı. Emine anne hepimizin annesiydi, sevgi ve saygıyla anıyorum" ifadelerini kullandı. 

EREN: BURADA DİRENMEYİ ONDAN ÖĞRENDİK
Kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren de, "Bugün hepimiz için en zor günlerden biri. Her cumartesi çok zor ama bugün çok fazla zor. Direnişin, inadın, ısrarın sembolü annemizi bugün burada uğurlayacağız. Biz ondan öğrendik burada direnmeyi, ısrar etmeyi, adalet istemeyi. Bundan sonra da Emine annenin sesi bu meydanda hep yükselecek. Onun tek isteği adalete ulaşmaktı. Ne yazık ki bu meydanın açıldığını görmeden o da alacaklı gidiyor. Adalete ulaşmak için her hafta buradaydı sağlığı el verene kadar. Bizi birleştirdi, ben buraya abimi geldiğimde birçok kardeşim oldu Emine anne sayesinde, bir sürü annem oldu. Onu bundan önce uğurladığımız annelerimizin yanına gönderiyoruz. Boncuklu anneyi, Boncuk annenin yanına gönderiyoruz" dedi. 

KIRBAYIR: BİLEĞİNE KELEPÇE TAKANLAR UTANSIN
Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise şunları söyledi: "İmha ve inkara karşı adalet ve yüzleşmek için ömrünü adayan Emine anamız da gurur duyduk, gurur duyuyoruz, gururla onurlanıyoruz. Yanı başımızda utanması gerekenler var. Adaleti ararken, adalet mücadelesi verirken o yaşında bileklerine kelepçe takanlar utansın. Şimdi kelepçe sen ağla, biz ağlamıyoruz. Utancına ağla. Takanlar ağlasın."

YAMAN: HER ZAMAN YOL GÖSTERENİMİZ OLACAK
Kaybedilen Hüsamettin Yaman'ın kardeşi Feyyaz Yaman, "Kardeşim kaybedildiğinde ne yapılacağının şaşkınlığı içindeyken benim için bir tek kişi, bir tek insan gerçekten yol gösterici olmuştu. Hasan Ocak'ın peşinden inanılmaz bir azimle koşturan bir anne bizim hepimize rehber oldu. Emine anneyi burada anlatamayız. Buradaki bütün anıtlardan daha gerçek bir anıttır. Anadolu'nun anası kültürüdür. Bütün kayıpların, evlatların hepsinin sembolü bir anadır. Yeter artık. Biz ölümlerde eşitlenmek istemiyoruz, ölümlerde adaleti kurmak istemiyoruz. Kürdü, Ermenisi, Alevisi, Zazası nesi varsa bu coğrafyada bir arada yaşamının tutkusuna sahip bütün insanların eşitliğini kurmak için buradayız. Rehberimiz önümüzde her zaman yol gösterimizi olacak" ifadelerini kullandı. 

BULDAN: ADALET, HAKİKAT SENİN KEMİKLERİNİ ASLA SIZLATMAYACAK
Galatasaray Meydanının Emine Ocak'ın meydanı olduğunun altını çizen Pervin Buldan da şunları söyledi: "30 yıl öncesine tanık bir meydan. Bu meydanda Emine anne sadece Hasan'ın katillerini değil, Hasan'ı kaybedenleri değil, Emine anne aynı zamanda Rıdvan'ın annesi, Abdullah'ın annesi, Savaş'ın annesi, bizim çocuklarımızın büyükannesi oldu. Bu meydanda yıllarca adalet ve hakikat arayışında olan Emine annemizi bugün sonsuzluğa uğurlarken, gözün arkada kalmasın diyoruz. Sen öyle evlatlar, öyle torunlar yetiştirdin ki senin arkandan, mirasını devralacak milyonlarca insan bıraktın. Bu adalet bu hakikat senin kemiklerini asla sızlatmayacak. Yerinde rahat uyu. Hasan'a, Savaş'a, Abdullah'a yine burada kaybedilenleri arayan ailelerimizin yakınlarına bizlerden söylem söyle. Hiçbirinin gözü arkada kalmasın, katiller yargılanacak, adalet ve hakikat mutlaka yerini bulacak. Uğurlar olsun sevgili Emine anne, uğurlar olsun."

YILDIZ: MURADIMI GÖRÜRSEN YERİME SARIL 
Hanife Yıldız ise "30 yılın sonunda seni buradan uğurluyoruz. Unutma ki cumartesi günü burada senin gölgenin altında devam edeceğiz. Sen her karşılaştığımızda kucaklardın ya annecim sana ricam olacak, belki yükün ağır biliyorum ama... Bir de benim Muradımı görürsen benim yerime ona sarıl annecim ona sarıl. Özür diliyorum yavrumdan, çok özledim. Onu sana emanet ediyorum" ifadelerini kullandı. 

TOSUN: BU MEYDANIN HER SANTİMİNDE İZİN VAR
Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun da Emine annenin 30 yıl önce çocuklarıyla Hasan'ın annesi olarak geldiği Galatasaray Meydanında bir sürü evladı olduğunu dile getirdi. "Hepimiz Hasan olduk, Emine annenin yanındayız" diyen Tosun, "Dünyanın en uzun süren sivil eyleminin tohumlarını attı, o tohumlar kök saldı, filizlendi, büyüdü. Senin köklerin, dalların, çiçekleriniziz anne. Buradayız yanı başındayız. Sevginle, direnişinle, inadınla, sabrınla bize çok şey öğrettin. Mirasına sahip çıkacağız. Çocukların, torunların, kardeşlerin mücadele arkadaşların, ardılların burada. Yanı başındayız. 30 yıl içinde sadece bize değil bütün dünyaya direniş örneği gösterdin. Bu meydan sıradan bir meydan değil. Bu meydanın her santiminde izlerimiz var, burada büyüdük. Senin izin var. bu meydan artık dünyanın direnişin, hafızanın meydanı. Hepimiz senden öğrendiklerimizle direniyoruz sana bir kez daha söz veriyoruz, öğrettiklerine, bıraktığın mirasa, mücadeleye, direnişe, aynı kararlılıkla sahip çıkacağız. Nasıl ki sen 30 yıldır hiç susmadın, durmadın biz de sana söz veriyoruz hiç durmayacağız, hiç vazgeçmeyeceğiz kaybedenlerden adil bir yargı önünde hesap sorana kadar, kayıplarımızı bulup kendi elimizle toprağa verene kadar bu mücadele sürecek. Sen rahat uyu, çocukların burada" dedi. 

KESKİN: BURADAN BİR KAHRAMANI UĞURLUYORUZ
Törende son olarak kayıpların avukatı, kayıp yakınlarının yol arkadaşı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin söz aldı. Keskin, şunları söyledi: "Buradan bir kahramanı uğurluyoruz. Bazı insanlar öyle bir coğrafya doğar ki... Doğdukları andan itibaren mücadeleye başlar. Doğumundan itibaren ömrü mücadeleyle geçmiş. Ama bu mücadeleden öğrenmiş ve öğretmiş. Bu coğrafyanın hatta belki dünyanın en uzun erimli sivil itaatsizlik eylemini başlatan bir kahraman Emine anne. Hepimiz ona çok borçluyuz. Yıllardır şu meydanı açtırmak için uğraşıyoruz bir yıl boyunca işkenceyle gözaltına alındık. Ama bugün Emine anne verdiği mücadele Cumartesi Annelerinin verdiği mücadele o kadar güçlü ki onu sevmeyenlere,  bizi sevmeyenlere bile burayı açtırdı. Bu öyle bir mücadele. Sana çok şey borçluyuz, bize çok şey öğrettin. Rahat uyu."

Duygusal anların yaşandığı törende konuşmaların ardından Emine anne, zılgıtlar ve alkışlarla, kayıp yakını kadınların omuzlarında Galatasaray Meydanından çıkarıldı. 

Emine Ocak için 16.00'da Gazi Cemevinde tören düzenlenecek ardından Gazi Mezarlığına yürünecek. Emine anne, yıllardır faillerinin yargılanması için mücadele ettiği oğlu Hasan'ın mezarının yanında toprağa verilecek.