24 Aralık 2024 Salı

Emekli-Sen'den çağrı: Her haneye yaşam hakkı ücreti verilsin

Emekli Sen, mağdur durumda olan tüm emeklilerin her türlü temel ihtiyaçlarının acil olarak karşılanmasını ve ayrımsız her haneye en az bir asgari ücret tutarında para verilmesini talep etti.

DİSK'e bağlı Emekli Sen, taleplerine ilişkin DİSK Ege Bölge Temsilciliğinde basın toplantısı düzenledi.

İnsan onuruna yakışır bir ücret, yaşanabilir doğa ve çevre, parasız sağlık, parasız ulaşım, parasız eğitim ve barınma ile toplu sözleşmeli sendika hakkı için mücadelelerin devam edeceğini söyleyen Emekli-Sen Ege Bölge Baştemsilcisi Hüseyin Özkaynak, "Bu salgın sürecinde biliyoruz ki; gemiyi kaptanlar değil tayfaların devrimci dayanışması kurtaracaktır" dedi.

Özkaynak, salgın günlerine ilişkin taleplerini şöyle sıraladı: 

Mağdur durumda olan tüm emeklilerimizin her türlü temel ihtiyaçları itelenmeden, ötelenmeden acil olarak karşılanması ve ayrımsız her haneye en az bir asgari ücret tutarında para verilmesini istiyoruz.
Bizlerin evlatları, geleceğimizin teminatları olan her gün sahada, fabrikada, işyerlerinde, sokakta, tarlada, denizde ve öncelikle hastanelerde görev yapan sağlık emekçilerimizin her türlü ihtiyaçlarının, özlük haklarının sosyal devlet olma gereği üzerinden bir an önce karşılanması ve insan olmaktan kaynaklı anayasal haklarımızın acil olarak yerine getirilmesini istiyoruz.
Okula gidemeyen ve yoksulluğun pençesinde olan ailelerin çocukları için ders araçları, bilgisayar, Tablet, televizyon gibi ihtiyaçlarının acilen karşılanması gerekmektedir.
Çiftçilerimizin bankalara borçlarının salgın süresince ötelenmesi, faizlerinin ve vergi borçlarının silinmesi, üretim yapabilmeleri için her türlü ihtiyaçlarının karşılanması, hazine arazilerinin çiftçiler tarafından ekilmesinin teşvik edilmesi, yerli tohum ekilmesinin desteklenmesi, ürünlerinin satılması ve dağıtılması konusunda gereken organize önlemlerin alınmasının sağlanmasını istiyoruz.
Salgın bahane edilerek işten çıkarmaların yasaklanması ve ücretli izin uygulanması, işsizlik fonunda biriken 131 Milyar liranın patronlara kredi olarak değil, işten çıkarılan emekçilere verilmesini istiyoruz.
Kanal İstanbul projesi ihalesinin böyle bir zamanda yapılması en hafif deyimiyle insan aklıyla dalga geçmektir, derhal İptal edilmelidir.
Sokağa çıkma yasağı bahane edilerek sahillerin ve ormanlarımızın yağmalanmasına katledilmesine izin verilmemesi, Sokağa çıkma yasakları 11-12 Nisan da olduğu gibi iki aylık tedbirlerin bir iki saatte heba edilmesine ve kaos ortamı yaratılmasına göz yummadan en az 3-4 gün önceden haber verilmesini istiyoruz.
İktidar bu pandemi günlerinde her türlü politik çıkarı unutup bütün kurumlarıyla dayanışma içerisinde çalışmalı, önerilere açık olarak her kesimi bir arada tutacak politikalar geliştirmelidir.
İktidar yandaş işadamlarının yaptıkları bağışları vergilerinden düşürmemeli ve geçiş garantili yapmış olduğu ya da yapacağı ihaleleri iptal etmelidir. Devlet olanaklarını halkının sağlığı için kullanmalıdır.
Bir gece yarısı meclis operasyonu ile kanunlaştırdıkları sözde infaz yasasıyla, mafyaya tecavüzcülere, kadına ve çocuğa tecavüz edenlere af, bunları haber yapan basın emekçilerine ceza olarak çıkmış özgürlükler ve Demokrasi için mücadele edenlerin önüne yeni engeller çıkarmıştır, Anayasa Mahkemesi bunu reddetmelidir,
Bütün Belediyelerin halkımıza yardım amaçlı yapacağı bağış ve yardım toplama, ihtiyaç sahiplerine ulaştırma çalışmaları engellenmek yerine desteklenmelidir.