Emekli kadınlar: Emekliye öl diyorlar, yaşayan ölü gibiyiz
Emekli maaşlarına yapılan sefalet zammına ilişkin Gazi Mahallesindeki emekli kadınlarla konuştuk. Kira 15 bin lirayken, emekli maaşının 14 bin 500 lira olduğuna, elektrik, doğalgaz, su, market ve pazar ürünlerinin yılda birkaç kez zamlandığına dikkat çeken emekli kadınlar, yıllarca kendilerine yeni bir şey almadıklarını, sinemaya gidemediklerini, torunlarına harçlık veremediklerini söyleyerek kendilerine bu maaşı reva görenlere isyan etti. ETHA'ya konuşan emekli kadınlar, sızlanmanın yaşamlarını değiştirmeyeceğine işaret ederek, insanca yaşam için birlikte mücadele etmenin önemini vurguladı.
AKP-MHP iktidarı, milyonlarca emekliye bir kez daha sefaleti reva gördü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025'in ilk 6 ayında en düşük SSK ve Bağ-Kur emekli aylığını yüzde 15,75 artırarak, 14 bin 469 liraya yükselttiklerini açıkladı. Milyonlarca emekliyi ilgilendiren maaş zammını lütuf gibi sunan iktidarın açıklamalarını, yapılan zamlarla yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini Gazi Mahallesindeki emekli kadınlarla konuştuk.
ETHA'ya konuşan emekliler, bu sefalet ücreti ile geçinmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, "Resmen bizimle dalga geçiyorlar. Artık dalga geçme boyutu öyle bir safhaya gelmiş ki, çıkıp ekranlarda bunu bir lütuf gibi anlatıyorlar. Kendileri geçinebiliyorlarsa buyursunlar kendileri alsınlar o maaşı. Bakalım bir ay nasıl geçiniyorlar, kirayı nasıl ödüyorlar, elektrik, su, doğal gaz, mutfak giderlerini nasıl karşılıyorlar. Hele evli ve çocuklu olanları düşünemiyorum" dedi. Emekli kadınlar, torunlarına bir çikolata dahi alamadıklarını, harçlık veremediklerini söyledi.
GÜLSÜN MUTLU: KİRA 15 BİN LİRA, EMEKLİ MAAŞI KİRAYI BİLE KARŞILAMIYOR
İlk olarak konuştuğumuz Gazi Mahallesinde yaşayan Gülsün Mutlu, 12 bin 500 TL olan emekli maaşının 14 bin 500 liraya yükseldiğini, bununla geçinmenin mümkün olmadığını söyledi.
15 bin lira kira ödediğini, emekli maaşının kirayı bile karşılamadığını söyleyerek tek başına yaşamasının imkansız olduğunu aktaran Mutlu, "Doğalgaz, elektrik, su, yemek, içmek, onları da geç bir bisküvi alamıyoruz çoluk çocuğumuza. Bir yere gittiğimiz yok. Her sene köye giden insanlardık, şimdi gidemiyorum. Yani annem ile babamın mezarına gitmek istiyorum, gidemiyorum. Buradan Küçükköy'e bile gidemiyorum. Acaba gidersem yarın ekmek alabilir miyim, alamaz mıyım diye düşünüyorum" sözleriyle temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz halde olduklarını anlattı.
'2 BİN LİRA OLMUŞ 2 LİRA'
Emekli maaşlarına sadece 2 bin lira zam yapılırken, cumhurbaşkanının 400 bin aldığını hatırlatan Mutlu, temel tüketim maddelerine yüksek oranda yapılan zamlara işaret etti: "Daha biz zam almadan ekmek 10 liraydı 12 buçuk lira oldu. Yumurta 70 lirayken 150 lira hatta 170 lira oldu. Bir kilo peynir 400 lira, zeytinyağı 500-600 lira. Nasıl geçinebiliriz, bir damacana su 50 liraydı 100 lira yapmış. İki bin lira ile nasıl olacak, nasıl geçineceğiz" diye konuştu.
Emekli maaşlarına yapılan 2 bin liralık zammın enflasyon karşısında değerinin kalmadığını, adeta iki lira olduğunu anlatan Mutlu, 50 yıl önce 5 nüfusa bakan babasının o zaman aldığı maaşla köye ev bile yaptığını, ama şuan emekli maaşıyla kiralarını bile ödeyemediklerini vurguladı.
NURAN ATMACA: GEÇİNMEK MÜMKÜN DEĞİL
Gazi Mahallesinde yaşayan Nuran Atmaca da emekli bir kadın. Emekli maaşını hiçbir yla geçindiğini bir de kredi ödediğini, bu nedenle maaşını tam almadığını anlatan Atmaca, "Geçinmek mümkün mü? Zaten ben doğru dürüst maaş aldığımı hatırlamıyorum ki, ya hastanede kesiliyor, ya eczanede kesiliyor. Sözde 12 buçuk deniyor. İnanır mısınız 200 bin liranın 20 lira kadar değeri kaldı. Diyorlar ya televizyonda görüyoruz; 'TÜİK şöyle diyor yok öteki şunu diyor' diye. Her şey yüzde 50 diyorlar, ama bugün git 20 lira yarın git 40 lira, pazara zaten varamıyoruz, markete gitsen yine aynısı" diyerek, pazar ve market ürünlerinin yüzde yüz oranında arttığını söyledi.
Atmaca, "Ellerini vicdanlarına koysunlar, bugün kirada olanlar, 4-5 çocuğu olanlar ne yapsın, 'çocuk yapın çocuk yapın' dediler, e nasıl yapsınlar. Bir bez kaç para, bir mama kaç para, çocuklar vitamin eksikliğinden sağlıklı beslenemedikleri için gelişim gösteremiyorlar" diye sözlerine devam etti.
'YAŞAYAN ÖLÜ GİBİYİZ'
Emekli maaşı yetmediği için çocuklarının maddi desteğiyle geçinmeye çalıştığını anlatan Atmaca, fatura ve temizlik ürünlerine yılda birkaç kez zam geldiğini söyledi. Atmaca, zamlara ilişkin şunları söyledi: "Doğalgazı açamıyorsun, battaniyenin altında oturuyorsun, haftada bir kez banyo yapıyorsun, bazen iki haftada bir. Zaten beyaz çamaşırı hayatımdan çıkardım, hep renkli çamaşır, o da kısa programda ve en ucuz deterjanla yıkıyoruz. Yani geçim çok zor, geçim ölmüş diyebilirim. Yani emekliye öl diyorlar ya, gerçekten yaşayan ölü gibiyiz" dedi.
'10 YILDIR KENDİME YENİ BİR ŞEY ALMIYORUM'
10 yıldan fazladır kendisine yeni bir şey alamadığını dile getiren Atmaca, "Çalıştığım zamanlar aldıklarım dar ise genişlettiriyorum, kısa ise uzatıyorum, böyle idare etmeye çalışıyorum. Zaten çoğunu da elde kendim örmeye çalışıyorum, kendimce bir şeyler yapmaya çalışıyorum" diyerek, eski kıyafetlerini dönüştürmek zorunda kaldığını söyledi.
Atmaca, yıllardır herhangi bir eğlence ya da aktiviteye katılamadığını da anlattı. Yıllar önce Emek Sineması yıkılmadan emeklilere yüzde elli indirim yapıldığını, en son o dönemde sinemaya gittiğini söyleyen Atmaca, uzun yıllardır herhangi bir sosyal aktiviteye katılamadığını vurguladı.
'YA HEPİMİZ KURTULURUZ YA HİÇBİRİMİZ'
Emeklilere birlik ve mücadele çağrısında bulunan Nuran Atmaca, "Sosyal medyadan yüzlerce kişi yazıyor, tepki gösteriyor sözüm ona, ama bugün on kişi çıksa, beşi alınıyor, yüz kişi çıksa on kişi alınıyor. Ama bin kişi çıkarsak hepimizi alacak değiller ya" diyerek sokakta mücadele etmenin önemine vurgu yaptı.
Sızlanmanın yaşamlarını değiştirmeyeceğine işaret eden Atmaca, "İnsanca yaşam için, insanca geçim için hayatta kalabilmek için hepimiz birlikte tepkimizi gösterelim ki insan gibi yaşayabilelim" diye ekledi.
Hayallerinin bitirilmek istendiğini söyleyen Atmaca, özellikle gençler bakımından geleceksizlik duygusu oluşturulmasının amaçlarına işaret etti. Gazi Mahallesinde çetelerin gençleri uyuşturucu kullanımı ve dağıtımına teşvik ettiğini, seks işçiliğine zorladığını anlatan Atmaca, toplumsal çürümeye ve gençlerin geleceksizleştirilmesine vurgu yaptı.
'HAKKIM OLANI İSTİYORUM'
Son zamanlarda artan yolsuzlukları ve rant politikalarını da değerlendiren Atmaca, "5'li çete değil 15'li 20'li çete bunlar. Ne demişti; 'fakir niye fakirdir, çalmayı bilmiyor da onun için fakir'. Ben çalamam, mücevherlerin içinde bile olsam çalamam. Sadece hakkım olanı istiyorum, insanca yaşamak istiyorum. Yalnızca ben değil herkes insanca yaşasın" sözleriyle iktidarın sadece geleceklerini değil, aynı zamanda gülüşlerini de çalmak istediğini, ama buna izin vermeyeceklerini söyledi.