22 Kasım 2024 Cuma

Elazığ'da kadın tutsaklar: Sivil itaatsizlik eylemine başlayacağız

Elazığ Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan kadın tutsaklar, hapishanede maruz kaldıkları hak ihlallerinin devam etmesi halinde sivil itaatsizlik eylemine başlayacaklarını duyurdu.
Elazığ Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki 22 kadın tutsak, avukatları aracılığıyla gönderdikleri mektupta, maruz kaldıkları hak ihlallerini anlattı.
 
Jinnews'in haberine göre; koğuşlara konulan kameraların görüntü almasını engelledikleri için birçok kadın tutsağa hücre cezası verildiği belirtilen mektupta, Adalet Bakanlığı'nın kameraların kaldırılması talimatının da yerine getirilmediği aktarıldı.
 
Ayrıca sağlık sorunları nedeniyle cezaevi revirine çıkarılan tüm tutsaklar muayene edilmeden "psikolojik, strestendir" denildiği ifade edilen mektupta, sağlık sorunlarına çözüm bulunmadığı için artık revire çıkmadıkları vurgulandı. Kadın tutsaklar, mektubunda maruz kaldıkları hak ihlallerinin devam etmesi halinde sivil itaatsizlik eylemine başlayacaklarını da duyurdu.
 
‘Özel yaşamın gizliliği ilkesi ihlal ediliyor'
 
'ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ İHLAL EDİLİYOR'
 
Kadın tutsakların Elazığ T Tipi Cezaevi'nden gönderdikleri mektupları şöyle:
"06.08.2018'de Elazığ T Tipi Cezaevi'nden yeni inşa edilen R Tipi olan fakat daha sonra Adalet Bakanlığı kararıyla Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi'ne dönüştürülen bu cezaevine getirildik. Sizlerin de bildiği gibi R Tipi cezaevleri hasta tutsaklar için dizayn edildiğinden dolayı sadece bizim bulunduğumuz koğuşta 6 adet kamera ve bununla birlikte birçok gözetleme penceresi de bulunmaktadır. Anayasal güvence altına alınmış olan kişi hak ve özgürlüklerini kısıtlayan ve beraberinde özel yaşamın gizliliği ilkesine aykırı olan bir uygulamadır. 
 
"Bu sebepten ötürü koğuşumuz adına 2 temsilci arkadaşımız kurum yetkilileri ile görüşerek kamera uygulamasının kaldırılmasına dönük taleplerimizi defalarca iletmiş bulunmaktaydı. Yine görüşmelerle birlikte tüm yetkili mercilere bu uygulamanın kaldırılması için mektuplar gönderdik. Ancak taleplerimize dönük olumlu bir cevap alamadığımızdan bizler de kameralara zarar vermeden görüntü almasına engel olmak için üzerlerini kapattık. Bu süre zarfında bulunduğumuz cezaevine Adalet Bakanlığı tarafından kameranın kaldırılmasına dönük karar gelmiş olmasına rağmen bu karar bize iletilmediği gibi kameraları kapatan arkadaşlarımıza da hücre cezası verildi. Ayrıca, Adalet Bakanlığı'nın kapatma kararına rağmen havalandırmamıza bulunan kamera açılmıştır. 
 
'HASTANE SEVKLERİNDE ASKERİ NİZAM DAYATILIYOR'
 
"Bunlarla birlikte revir günlerimiz haftada bir gün olması gerekirken 20 günde bir revire çıkarılıyoruz. Revir doktoru tarafından muayene edilmeden her hastalığımıza "psikolojik, strestendir" denilerek koğuşumuza gönderiliyoruz. Revire tek tek çıkarılma uygulaması dayatılmaktadır. Bizler de artık revire çıkmama kararı almış durumdayız. Ayrıca, hastane sevklerinde askeri nizam tekmili dayatılmaktadır. Sağlık hakkımızdan faydalanmamaktayız. 
 
'SİSTEMATİK TECRİT UYGULANIYOR'
 
"10 yıl önce kaldırılan 2004 cezaevi tüzüğü OHAL ile beraber birçok cezaevinde tekrar uygulanmaya başlandı. OHAL ve OHAL sonrası cezaevleri kendi başına bir cezalandırma sistemi olurken, siyasi tutsaklara verilen disiplin cezaları ile ayrıca cezalandırılmaktayız. Yaşam hak ve ihlalleri bu tüzüğe dayatılarak meşruiyet kazandırılmak isteniyor. Bulunduğumuz cezaevi de tüzüğü uygulayarak düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında attığımız sloganlara her hafta cezalar verilmektedir. Dışardaki aile ve arkadaşlarımızla iletişimimiz koparılmaya çalışılarak sistematik bir şekilde tecrit uygulanmaktadır. Aynı zamanda bu cezalar bilinçli bir şekilde infazı yakmaya yönelik verilmektedir. Cezaevi müdürümüz keyfi bir şekilde temsilcilerimizi kabul etmemektedir. Bu sebeplerle tüm görüşme ve diyaloglarımız cezaevi yöneticileri tarafından engellenmektedir. Temsilcilerimiz muhatap alınıp taleplerimiz yerine getirileceği süre zarfına kadar bizler de hukuki haklarımız olan sivil itaatsizlik eylemlerine başlayacağız."