'Ekonomik krizden çıkışın yolu sosyalizmdedir'
Adana'da ESP'nin düzenlediği panelde konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, ekonomik krizden çıkışın sosyalizmde olduğunu belirtti.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Adana İl Örgütü, "Yoksulluk kader değil, kriz kapitalizmde çözüm sosyalizmde" temalı panel düzenledi. Panele Rojava'da ölümsüzleşen Emre Arslan'ın kardeşleri ile HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksedağ'ın ailesi de katıldı.
Panele HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, SKM Genel Meclis Üyesi Ebru Yiğit ve Eğitim Sen üyesi Nezir Doruk konuşmacı olarak katıldı.
Panel Hrant Dink adına yapılan saygı duruşu ile başladı.
ÇEPNİ: EMEKÇİLERİN MUTFAĞINDA YANGIN BÜYÜYOR
Eğitim Sen yöneticisi Serpil Topal'ın moderatör olduğu panelde ilk sözü HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni aldı. Çepni, "Memleketle kriz var mı yok mu tarışması devam ederken emekçilerin mutfağındaki yangın büyüyerek devam ediyor. AKP krize takla attırmaya çalışırken emekçilerin peş peşe intihar etmesi içinde bulunulan yıkımı gözler önüne seriyor" dedi.
Çepni, "Binlerce emekçinin yoskulluğu ve işsizlik aynı zamanda doğanın da talan edilmesi ile yaşanıyor. Bu durumun birçok ülkede yaşanıyor olması krizin dünyasal çapta olduğunu gösteriyor. Çünkü bu kapitalizmin krizidir" diye belirtti.
'BU KRİZ ÇÖZÜMSÜZ VAROLUŞSAL BİR KRİZDİR'
90'lı yıllarda sosyalizmin bittiği ve çarenin kapitalizmde olduğu yalanına değinen Çepni, "Asıl bugün kapitalizm tarihin sonuna gelmiştir. Bu kriz yapısal ve çözümsüz varoluşsal bir krizdir" diye ifade etti.
İran'dan Şili'ye yaşanan direnişlere değinen Çepni, emekçilerin başka bir dünya istediğini ve bu dünyanın da mümkün olduğunu söyledi.
'KRİZDEN ÇIKIŞIN YOLU SOSYALİZMDEDİR'
"AKP-MHP faşist bloğu ekonomik yıkımı atlatmak için savaş siyasetine sarıldı. Bu kriz ekonomik olduğu kadar demokrasi krizidir" diyen Çepni, krizden çıkışın sosyalizm de olduğunu belirtti.
Çepni, son olarak Kanal İstanbul, Hasankeyf ve siyanürlü maden aramaya örnek vererek savaşa, doğanın talanına ve krize karşı mücadelenin birleştirilmesi gerektiğini söyledi.
YİĞİT: CİNS EŞİTLİKÇİ VE ÖZGÜR BİR DÜNYA RET ETMEKLE BAŞLIYOR
Ardından söz alan SKM Genel Meclis Üyesi Ebru Yiğit, yoksulluğun her dönem farklı çelişkilerin üstünü örtebilen sihirli bir araca dönüştüğünü belirtti. Yoksulluğun kadınlaşmasına değinen Yiğit, cinsiyete dayalı işbölümünün, kadının ev içi emeğinin, kadınların istihdama katılım biçimleri ile kaynakların ve fırsatların kadınlar ve erkekler arasında eşitsiz dağılımı yoksulluğu kadınlaştırdığı gibi kadınların yoksulluk deneyimlerinin de erkeklerden farklılaştığını söyledi.
Erkek egemen sistemin yoksullukla baş etme stratejilerinin önemli bölümünün kadının karşılıksız emeğine dayandığının altını çizen Yiğit konuşmasına şöyle devam etti:
"Sınıflı toplum yapısıyla, toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir araya geldiğinde eşitsizlikler daha da keskin bir görünüme kavuşmaktadır. Ekonomik kaynaklara erkeklerle eşit biçimde erişemeyen, işgücüne katılamayan veya düşük ücretle, olumsuz koşullarda çalışmaya boyun eğen, eşit eğitim imkanlardan yararlanamayan, örgütlenerek ve adli mercilere başvurarak haklarını arayamayan kadınlar, annelerinden miras kalan yoksunlukları kendi kız çocuklarına miras bırakmaktadırlar.
"Ancak 21. yüzyılda kadınlar bu sömürge mirasını nesillere devretmek istemiyor. Reddi miras hakkının kullanıyor. Çünkü biliyoruz ki cins eşitlikçi ve özgür bir dünya ret etmekle başlıyor."
Eğitim Sen üyesi Nezir Doruk ise ekonomik krizin toplumsal ve psikolojik etkilerine değindi. Kapitalizmin işçi ve emekçileri nasıl kendine bağladığına örnekler veren Doruk, borçlandırma politikasını anlattı. İktidarın ekonomik krizi beka sorunu diye tanımladığını aktararak emekçilerin üzerinde algı politikası oluşturduğunu söyledi.
Yapılan sosyal araştırmalara örnek veren Dorum, Berat Albayrak'ın "Kriz yok" sözünün medya aracılığı ile toplumsal algıya dönüştüğünü belirtti.
Panel soru ve cevap bölümü ile devam etti.