31 Mayıs 2025 Cumartesi

Eğitim Sen'den proje okulları atamalarına tepki

Proje okullara atamaların siyasal ve sendikal yakınlığa göre yapıldığını vurgulayan Eğitim Sen İzmir Şubeleri, eğitim kurumlarının iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine seyirci kalmayacaklarını vurguladı.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir Şubeleri, proje okullarındaki atamalara tepki göstermek için Konak'ta bulunan Atatürk Lisesi önünde açıklama yaptı. "Proje olmayacağız. Proje okullarında kritere ve liyakata göre yapılmayan atamalar iptal edilsin" pankartının taşındığı eylemde, sık sık "Karanlığa teslim olmayacağız", "Laik, bilimsel, demokratik eğitim", "Projeniz olmadık olmayacağız" sloganları atıldı. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı.

Açıklamayı okuyan Eğitim Sen İzmir 6 No'lu Şube yöneticisi Deniz Filiz, proje okullarına yapılan atamaların objektif ve şeffaf olmadığını söyledi. Siyasi ve idari saiklerle yapılan atamalarla eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunun zedelendiğini belirten Filiz, "Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde 'Bakanlık takdiri' diye ucube bir uygulama sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamış aynı zamanda eğitimin niteliğini de doğrudan etkileyeceği kesindir. Eğitim Sen olarak  proje okulları uygulamasına ilk günden itibaren karşıyız.Yapılan son atamalar haklılığımızı bir daha ortaya koymuştur" dedi.

SENDİKAL YAKINLIK ATAMALARDA BELİRLEYİCİ
Atama yetkisinin bakanlıkta olduğunu hatırlatarak, ancak okul müdürleri ve sendika temsilcilerinin sürece müdahil olduğunu kaydeden Filiz, burada da siyasal ve sendikal yakınlığın belirleyici olduğuna işaret etti.

Atamalarda mesleki kıdem, hizmet süresi, akademik yeterlilik ve performans gibi nesnel kriterlerin olması gerekirken bunların olmadığına işaret eden Filiz, "Öncelikli olarak proje okullarının statüsü keyfiyetten kurtarılmalıdır. Hangi okulların proje okulu olacağı, illerde kurulacak bağımsız ve liyakat temelli komisyonlarca belirlenmelidir. Öğretmen atamaları, yönetici atama ve görev uzatma kriterleri liyakata dayalı olmalıdır. Görevlendirmeler, somut ölçütlere bağlanmalı; mesleki deneyim, hizmet puanı gibi kriterler esas alınmalıdır. Proje okullarına yapılacak atamalarda tüm yetkinin Bakan'a bırakılmasının, eğitim sisteminde eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirdiği açıktır. Milli Eğitim Bakanı'na tanınan ve keyfiyete neden olan bu yetkiler sınırlandırılmalıdır. Eğitim kurumlarının, iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir" diye konuştu.