30 Ekim 2024 Çarşamba

Direnenler Kartal'da buluştu: Sömürü düzenine artık yeter!

Sağanak yağış ve fırtınaya rağmen Kartal'da gerçekleşen mitinde bir araya gelen işçi ve emekçiler, direnen Filistin ve Rojava halkını selamladı. Saray rejiminin kadın, çocuk, LGBTi+, işçi, emekçi, emekli, halklara düşman politikalarına dikkat çeken direnenler, birlikte mücadelenin önemine dikkat çekti.

İşçi Emekçi Birliği bu yıl 3. kez İşçi Emekçi Mitingini gerçekleştirdi. "Açlık, yoksulluk, baskı, savaş ve sömürü düzenine artık yeter" şiarıyla gerçekleşen miting için sağanak yağış ve fırtınaya rağmen işçi ve emekçiler, emekliler, kadınlar, gençler bir araya geldi.

Marmaray Başak durağında en önde İşçi Emekçi Birliğinin "Açlık, yoksulluk, savaş ve sömürü düzenine artık yeter" pankartı açıldı. Birleşik İşçi Hareketi "Kapitalist sömürü düzenine ,emperyalist işgale karşı işçi sınıfı ve halkların kurtuluşu devrimde, sosyalizmde", Limter-İş, "Emperyalist sömürüye, kapitalist işgale karşı; grev, işgal, direniş", Kaldıraç; "İşçiler, halklar, kadınlar, öğrenciler, devrimci sosyalizm saflarına, yaşasın birleşik emek cephesi", "İnsanca bir yaşam için adımlar sokağa, eller şaltere", Sosyalist Kadın Hareketi (SKH), "Emeğimiz ve özgürlüğümüz için direnişe, yasalar sokakta kazanılır", Kaldıraç Üniversite, "Üniversitede yurtta, sokakta direniş her yerde. Bize biçilen kefeni yırtacağız. Biz yöneteceğiz", KÖZ, "İşgallere son, uluslara özgürlük. İşçilere sigorta, iş yerlerine sendika", BDSP, "Ya barbarlık ya sosyalizm", HDK, "Sömürüye ve savaşa karşı örgütlenelim, birleşelim", Devrimci Parti, "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek. Yaşasın birleşik mücadelemiz", Mayısta Yaşam Kooperatifi, "Zorunlu din dersleri kaldırılsın, göçmen işçilere vatandaşlık hakkı tanınsın. Göçmen emekçilerle dayanışmayı büyütelim", Emekçiler Dayanışması, "Zafer direnen emekçinin olacak", İşçinin Kendi Partisi (İKEP), "İki devlet değil tek Filistin devleti", Esenyurtlu İşçiler, "Sınıfın inadı iradesidir. Bu düzeni yıkacağız", EHP, "Açlık ve yoksulluk sınırına son vereceğiz. Ücretler refah sınırında olmalı" pankartlarıyla bir araya geldi. Kartal Meydanına yürüdü.

KADINLAR, GENÇLER, İŞÇİ VE EMEKÇİLER ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE ÇAĞRILDI
Yürüyüş sırasında taşınan dövizlerle siyonist İsrail'e direnen Filistin halkı ve işgalci Türk devletine direnen Rojava halkı selamlandı; erkek, devlet, patron şiddetine karşı 25 Kasım'da sokağa çağrı yapıldı; üniversite öğrencilerinin dayatılan geleceksizlik nedeniyle intihara sürüklendiği ve katilinin saray iktidarı olduğu vurgulandı  topyekün saldırılara karşı birlikte mücadeleye çağrıldı.

KATLEDİLEN GÖÇMEN İŞÇİ UNUTULMADI
Zonguldak'ta çalıştığı maden ocağının kaçak olduğu ortaya çıkmasın diye patronları tarafından katledilen Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani'nin fotoğrafı taşındı; "Göçmen işçilere sendika, sigorta hakkı" denildi.

'İNŞAAT İŞÇİSİ KÖLE DEĞİLDİR'
Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri de "İnşaat işçisi köle değildir" sloganıyla yürüyüşte  yerini aldı.

ATALAY'IN TAHLİYESİ İSTENDİ
TİP Antakya Milletvekili Can Atalay'ın da fotoğraflarının taşındığı yürüyüşte Atalay'ın derhal tahliyesi istendi.

DİRENEN FİLİSTİN VE ROJAVA HALKI SELAMLANDI
Yürüyüş sırasında sık sık, "Filistin'den Rojava'ya direnen halklar kazanacak", "Filistin'de düşün dövüşene bin selam", "Zafer direnen emekçinin olacak", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Katil ABD Ortadoğu'dan defol", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı.

POLİSİN ROJAVA TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ
Yürüyüşün ardından miting alanına geçmek isteyen Birleşik İşçi Hareketi (BİH) üyeleri, "Filistin'den Rojava'ya direnen halklar kazanacak" dövizi nedeniyle durduruldu. Rojava halkının selamlanmasından rahatsız olan polis, dövizin alana girmesini engelledi. Bu nedenle miting uzun süre geç başladı. Kürsüden polisin keyfi tutumu teşhir edilirken, "Filistin'den Rojava'ya direnen halklar kazanacak" sloganı hep bir ağızdan atıldı.

TALEPLER MİTİNG ALANINDA YİNELENDİ
Miting alanına İşçi Emekçi Birliği'nin, "İşyerlerinde baskı, mobbing, tacize son vereceğiz!", "Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım,iletişim en temel insan hakkıdır. Ücretsiz olmalıdır!", "Emekli maaşları yoksulluk seviyesinin üstüne çıkarılsın", "Taşeron çalışma, işten atma yasaklansın. Herkese iş ve gelir güvencesi!", "İşçi ve emekçilerden alınan dolaylı ve dolaysız tüm vergiler kaldırılsın!", "Bizleri kurtaracak olan kendi kollarımızdır", "Savaşa değil emekçiye bütçe", "KHK'lar iptal edilsin", "Eşit işe eşit ücret", "Sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılsın", "Eğitim ve sağlık her düzeyde ücretsiz olmalıdır" taleplerinin yer aldığı pankartlar asıldı.

ÖLÜMSÜZLEŞEN İŞÇİLER ANILDI
Katledilen işçilerin anıldığı mitingde, ölümsüzleşen ve sınıf mücadelesine yol gösterenler anısına saygı duruşu yapıldı. Bu sırada hep bir ağızdan Enternasyonal Marşı okundu, "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganı atıldı.

İŞÇİ EMEKÇİ BİRLİĞİ: KAPİTALİST DÜZENİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ATMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK
Ardından İşçi Emekçi Birliği'nin ortak basın metnini İpek Bozkurt ve Ramazan Canpolat okudu. İktidarın kadın, çocuk, LGBTİ+, işçi ve emekçi düşmanı; işgal ve ilhak politikalarına dikkat çekilen açıklamada, tüm toplumsal mücadeleci dinamikleri birleştirebilecek ve kapitalizme karşı güçlü bir mücadeleye dönüştürebilecek gücün işçi sınıfı olduğu kaydedildi. Açıklamada, "Dünyada artarak kendini gösteren işçi grevleri, direnişleri bu nedenle kapitalistlerin azgın saldırılarıyla karşılanıyor. Burjuvazi ve AKP-MHP iktidarı bu nedenle işçi ve emekçiler üzerindeki köleci boyunduruğu güçlendirmek için her türlü yolu deniyorlar. 'Artık yeter' diyoruz. İnsanlığı yıkıma sürükleyen kapitalist düzeni tarihin çöplüğüne atmaktan, işçi sınıfı ve emekçilerin sosyalist iktidarını kurmaktan başka kurtuluş yolumuz yok. Gelecek güzel günler bizlerin emeği üzerinden yükselecek. Gelecek güzel günler işçi sınıfının ve sosyalizmin olacak. Bu bilinç ve kararlılıkla mitinge katılan tüm dostlarımızı, yoldaşlarımızı selamlıyoruz."

Açıklama, "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni" ve "Yaşasın devrim ve sosyalizm sloganıyla" yanıtlandı.

DİRENEN İŞÇİLERİN KÜRSÜSÜ KURULDU
Açıklamanın ardından direnenler sahneye çıktı. Tek tek aldıkları sözle birleşik ve örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti.

ÇAL: MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM
İSPER işçisi Tülay Çal, işçi ve emekçileri selamlayarak söze başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 2 buçuk yıl çalışırken 9 ay önce yerinin değiştirildiğini; sözlü şiddete, mobbing ve baskıya rağmen dik durduğunu aktaran Çal, "İş kazası geçirdiğim dönemde, raporlu olmama rağmen hakkımda tutulan tutanakla işten çıkarıldım" dedi. Kapısını çaldığı tüm yetkililerin kendisinin başından savdığını dile getiren Çal, kazanana kadar mücadele edeceğini söyledi.

GAZETECİLER: SPUTNİK MÜCADELESİ ÖMÜRLÜK BİR MÜCADELEYE DÖNÜŞTÜ
Sputnik Grevcileri adına yapılan konuşmada, siyonist İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırımı hatırlatıldı, "Halkların kardeşliği soykırımı yenecek" denildi. 24 gazetecinin sadece kendi hakları için değil tüm basın emekçileri için mücadele yürüttüğü hatırlatılan konuşmada, Sputnik'te TGS ile birlikte bir yıldır anayasal hak için mücadele yürütüldüğü anımsatıldı. 24 gazetecinin ekonomik nedenlerle işten çıkarıldığını ancak Türkiye'nin en pahalı konaklama yerlerinden Süzer Plaza'daki yöneticilerinin bu bahanesinin komik olduğu belirtilen  konuşmada, "Bugün 95. günündeyiz ama Sputnik gazetecileri için bugün Sputnik mücadelesi ömürlük bir mücadeleye dönüşmüştür" denildi.

Aralarında emekten yana olduğunu iddia eden gazetecilerin grev kırıcılığı yaptığının altı çizilen konuşmada, grev kırıcı gazetecilere şu çağrı yapıldı: "Gelin istifa edin onurlu olun. En azından durduğunuz mahalleye, duruşunuza aykırı davranmayın. Çünkü artık sözleriniz geçersizdir."

ASIR PLASTİK DİRENİŞÇİLERİ: İŞÇİNİN SIRTINDAN GEÇİNİYORLAR
Asır Plastik işçileri adına yapılan konuşmada ise, 12 gündür direnişin sürdüğü kaydedildi. Patronun kendilerini kandırdığını ve 120 işçinin mağdur olduğu belirtilen açıklamada, işçilerin maaşının, kıdem-ihbar tazminatlarının gasp edildiği vurgulandı. "İşçi hakları bu ülkede hiçe sayılıyor, kimse işçiye değer vermiyor. İşçinin sırtından geçiniyorlar ama ilk fırsatta işçiyi kapıya koyuyorlar" denilen konuşmada, yanlarında olan Onur ve Ekmek'e teşekkür edildi.

DEDE: MÜCADELEDEN EMEKLİ OLUNMAZ
Emekliler adına söz alan Rahim Dede, "Emek ve demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz diyen biz emekliler olarak, bugün sizinle birlikte omuz omuza kol kola olmaktan, bu kavgayı, direnişi büyütmekten onur duyuyoruz. Biz emekliler olarak hiç değilse alacağımız az da olsa bir maaş var. Ama bizi bekleyen en büyük sorunlardan biri ev kiramızı karşılayamayacak bir ücretle sokakta yaşayacağız. O yüzden emek mücadelesinden emekli olunmaz. Sokaklarda, alanlarda, hakkımızı alana kadar birlikte tek yumruk mücadele etmenin zamanıdır" dedi.

ATAŞEHİR BELEDİYESİ İŞÇİLERİ: BU UYGULAMA TÜM TÜRKİYE'DE DEVAM EDECEK
Ataşehir Belediyesi ATAPER işçileri adına söz alan Hasan Karaçay da şöyle seslendi: "Mart 2023'te kamuda zorunlu emeklilik kalktığı halde Ataşehir Belediyesinin personel şirketi olan Ataper 27 Eylül'de bizleri çağırıp, 'imzalayın emekli edeceğiz' dediler. Emekli olmayacağımız söyledik. Bizi attılar. 2 Ekim'den bu yana yani 49. gündür Ataşehir Belediyesi önünde direniyoruz. Belediye şirketleri köle pazarıdır. Kamuda ucuz iş gücü ve güvencesiz çalıştırmanın aracı durumunda. Bizler işçilere 49 gündür bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bizler Ataşehir Belediyesi önünde, işimize geri dönene kadar devam edeceğiz. Diyoruz ki, birlikte olalım dayanışmaya çağırıyorum. Yanımızda olmanızı istiyoruz çünkü bu Türkiye'de ilk kez Ataşehir Belediyesinde denendi. Eğer işten atmalar başarılı olursa emin olun bugün İstanbul'un 39 ilçesinde yarın tüm Türkiye'de devam edecek. Onun için diyoruz ki kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz."

Karaçay'ın konuşması "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganıyla karşılanırken, direnişçi işçiler sahneden, "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganlarıyla uğurlandı.

'SELAM OLSUN DÜNYANIN HER YERİNDE DİRENEN KADINLARA'
Kadın hareketi adına Tugem Gümüşay basın metni okudu. Filistin'de siyonist İsrail'e karşı direnenlere, Leyla Halid'in yoldaşlarına! İran'da molla rejimine karşı bir yılı aşkın süredir "Zen zendegi azadi" sesini duyuran kadınlara! Rojava'da "Jin, jiyan, azadi" sloganını hayata geçirip özgür bir yaşam için direnenlere, Afganistan'da Taliban'a karşı mücadele edenlere! Tunus'ta, Sudan'da, Arjantin'de, Şili'de, İzlanda'da, Polonya'da; dünyanın her yerinde; kapitalist sisteme ve erkek egemen politikalara karşı direnişi büyüten tüm kadınları selamlayan Gümüşay, "Bütün dünyayı saran ekonomik krizle birlikte; kadınlar iş hayatında güvencesiz koşullara mahkum ediliyor. İş yerlerinde karşılaştığımız sömürü ve mobbing artıyor. Eşit işe eşit ücret dahi alamazken kriz bahane edilerek işten çıkarılıyoruz" dedi.

'DAHA FAZLA DİRENECEĞİZ'
Gümüşay, kadınlara yönelik baskıyı artırarak susturabilecekleri sananlara seslendi ve şöyle devam etti: "Bizden çaldıklarınızı alacağız, korkun yine geleceğiz diyerek korku salan da biziz. Ceza olarak verdiğiniz ev hapsi için takılan kelepçeleri meydanlarda kıran da biziz, İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiğinizde Taksim'de barikatları aşan da biziz. Farplas'tan, Sinbo'dan, SML'den güç alıp; Agrobay'da, Sputnik'te, Corning'de direnen de biziz! Daha fazla baskı mı uygulayacaklar? Susmayız, korkmayız, itaat etmeyiz! Erkek egemen politikaları daha fazla mı teşvik edecekler? İsyan ederiz! Madem egemenlerin saldırıları var, bizim de kendi kurallarımızı koymak için sokaklarımız, meydanlarımız var! Direneceğiz, direneceğiz, daha fazla direneceğiz."

25 KASIM'A ÇAĞRI
Kadınların baskı ve sömürü düzeni yıkılana kadar; özgür, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyayı kurana kadar; ev ev, sokak sokak, meydan meydan örgütleneceklerini; kadınların isyanını ve direnişi büyüteceklerinin altını çizen Gümüşay, tüm kadınları 25 Kasım'da sokağa çağırdı.

'GENÇLER ÇÜRÜMÜŞ DÜZENDEN FAZLASIYLA PAYINI ALIYOR'
Direnen gençler adına ise Yaren Sarısaltık basın metnini okudu. Sarısaltık, özgürlüklerini, geleceklerini çalan düzene gençlerin "artık yeter" dediğini kaydetti. "Bu çürümüş sistemin yarattığı krizlerin faturası ise milyonlarca işçi ve emekçiye kesiliyor, bizler de gençlik olarak üzerimize düşen payı fazlasıyla alıyoruz" diyen Sarısaltık, sözde ücretsiz olan eğitimin her aşamasının; yemekhanesinden barınmasına, materyallerine kadar çok pahalı olduğunun altını çizdi.

'OKUMAK İÇİN GELDİĞİMİZ ŞEHİRLERDE KATLEDİLİYORUZ'
Üniversiteyi ticarethane, öğrenciyi müşteri gören politikalar sonucu her yıl yüz binlerce öğrencinin ya eğitimine ara verdiğine ya da tamamen sonlandırdığına dikkat çeken Sarısaltık, gençlerin üniversitelerden ziyade işyerlerinde vakit geçirdiğini ekledi. "Okurken geçimimizi sağlamak zorunluluğu milyonlarca öğrencinin makus kaderi olmuş durumda" diyen Sarısaltık, artık gençlerin yaşam haklarının da elinden alındığını vurguladı. İntihara sürüklenerek katledilen öğrencileri, asansör düşmesi sonucu yaşamını yitiren öğrencileri hatırlatan Sarısaltık, "Artık gelinen noktada okumak için gittiğimiz şehirlerde, kaldığımız yurtlarda, kampüs içerisinde, ihmaller sonucu katlediliyoruz" ifadelerini kullandı.

Sarısaltık'ın konuşması, "Öğrencinin katili saray rejimi" sloganıyla yanıtlandı.

MİTİNG HALAY VE SLOGANLARLA SONA ERDİ
Sağanak yağış ve fırtına nedeniyle elektrikler kesildi. Bunun üzerine mitingde bir araya gelen çok sayıda kişi kendi şarkılarıyla halay çekti. Miting, çekilen halay ve sloganlarla sona erdi.