25 Kasım 2024 Pazartesi

DİH'ten Flormar direnişine ziyaret

Demokrasi İçin Hukukçular, 234 gündür sendika hakkı için direnen Flormar işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu.
Demokrasi İçin Hukukçular (DİH), Petrol-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerinde 234 günü geride bırakan Flormar işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu.
 
Ziyarette DİH adına konuşan Avukat Yıldız İmrek, "Bugün 3 Ocak 1991 genel grevinin 28. yıl dönümü. 12 Eylül askeri darbesi ile on yıl boyunca işçilerin grev ve toplu sözleşme hakları yasaklanmış, sendikaları kapatılmış, mücadeleci işçiler, sendikacılar hapsedilmiş, toplantı ve gösteriler yasaklanmış, basın susturulmuş, patronlara sınırsız sömürü gücü verilmişti. 1989 baharında, yürüyüş ve iş bırakma eylemleriyle bu gidişata itiraz eden işçiler, 3 Ocak 1991'de büyük bir genel greve imza atmış, tüm yasakları aşarak 12 Eylül karanlığını da yırtmayı başarmıştı" dedi.
 
İşçi ve emekçilerin, halkın on yıllar süren mücadelesi sonrası kazandığı demokratik hakların bugün yine tehdit altında olduğuna dikkat çeken İmrek şöyle devam etti: "12 Eylül benzeri ağır bir süreçten geçiyoruz. Anayasada sendika hakkı yazıyor ama, ucuz emek keyfini yitirmek istemeyen patronlar, baskı ve işten atmalarla, binbir hukuksuzlukla fiilen bu hakkın kullanılmasına engel oluyor. 1990 başlarında yüzde 22 olan sendikalı işçi oranı, bugün yüzde 6 seviyesine gerilemiştir. Türkiye, sendikalaşmada OECD sonuncusu, sendikasızlaşmada OECD birincisidir."
 
PATRONLARIN İŞÇİLERE KARŞI SUÇLARI CEZASIZ KALMAKTADIR
 
Flormar patronunun, düşük ücretler ve kötü çalışma koşullarını sürdürmek için işçilerin sendikal örgütlenmesine engel olmak istediğini belirten İmrek, "Toplusözleşme yetkisi tespit yazısından sonra, işçiler üzerinde özel bir baskı uygulamış, sendikadan istifaya zorlamış, bunu başaramayınca, çoğunluğu kadın, 132 sendikalı işçiyi işten atmıştır. Devlet, işçilerin kötü çalışma koşullarının düzeltilmesi için bir şey yapmadığı gibi, sendika hakkına saldırıya karşı da bir şey yapmayarak, fiilen Flormar işverenini desteklemiştir. Patronların işçilere karşı suçları cezasız kalmaktadır. Soma'da, Ermenek'te, Torunlar'da, 3. havalimanında yaşanan iş cinayetlerinde patronlar cezasız kalmıştır. Üstelik hak arayan işçiler gözaltına alınıp tutuklanmıştır. Devlet, doğrudan grev kırıcılığı yapmış, THY, Paşabahçe grevleri hükümet tarafından yasaklanmıştır. OHAL fırsatçılığı ile grevler ve toplusözleşmeler engellenmiştir. Flormar işvereni, 'İşçilerin iş durdurduğunu, işyerini işgal ettiğini, çalışanları eyleme teşvik ettiğini ve bunların yasa dışı olduğunu' iddia ediyor. Ancak, yasa dışı davranan, suç işleyen Flormar işverenidir" diye konuştu.
 
FLORMAR İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ HAKLI VE MEŞRUDUR
 
Anayasanın 49. maddesi uyarınca herkesin çalışma hakkı; devletin çalışanları koruma, hayat seviyelerini yükseltme ödevi olduğunu belirten İmrek "Anayasal sendika, toplusözleşme ve grev hakları zorla gasbedilen Flormar işçilerinin direnişi haklıdır ve meşrudur. İşçilerin hak alma mücadelesi, aynı zamanda tüm toplumu ilgilendiren bir demokrasi mücadelesidir. Emekçilerin hakkının güvence altında olmadığı koşullarda bir demokrasiden de söz edilemez, Biz hukukçular olarak, emekçilerin sömürüye ve baskıya karşı mücadelesini, demokratik hak taleplerini desteklemeye devam edeceğiz. Flormar işçilerinin yanındayız" diye belirtti.