5 Mayıs 2024 Pazar

Devrimci tutsaklarla dayanışma çağrısı

18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü yaklaşırken, devrimci tutsaklara yönelik saldırılara dikkat çeken Tutsakların Sesi Platformu (TSP), " Emperyalist saldırganlığın yaratmak istediği yalnızlık duygusunu ve karamsarlığı, dünyadaki başta devrimci tutsaklar olmak üzere, politik öncülere ve değerlerimize ısrarla sahip çıkarak, onların dışardaki sesi, soluğu olarak parçalayabiliriz" dedi. 

Tutsakların Sesi Platformu (TSP), 18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Gününde, dervimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptı. Sınıf çelişkilerinin sertleşmesiyle; egemen sınıflara karşı mücadelenin de geliştiği belirtilen açıklamada, "Egemen sınıflar ise, bu mücadeleyi bastırmak için başta işçi ve emekçilerin öncülerini tutsak etmişlerdir. Emperyalist-kapitalist sistemde; dünyanın her tarafında devrimci, ilerici ve antifaşist tutsak sayısı artmaktadır" denildi.

'TUTUKLAMALARLA İRADELERİNİ TESLİM ALMAK İSTİYORLAR'
Emperyalist, faşist ve gerici devletlerin ulusal kurtuluş mücadelelerine, işçi sınıfı ve emekçilerin özgürlük mücadelelerine amansızca saldırdığının altı çizilen açıklamada, "Tutuklama ve en ağır cezalarla onların iradelerini teslim almak istiyorlar. İşgalci Siyonist İsrail devleti Filistin halkına yönelik soykırım sürdürmenin yanı sıra hapishanelerde politik tutsaklara yönelik işkence ve katletme saldırılarını sürdürmektedir. 7 Ekim'den bu yana en az 27 Filistinli tutsak katledildi. İdari tutuklama adı altında binlerce Filistinli hapiste tutulmaktadır. ABD emperyalistlerinin gizli hapishaneleri ve Guantanamo işkence merkezi unutulmayacaktır. ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları, Guantanamo'da esirlere yapılan işkenceyi, Kenya'daki yargısız infazları 2010 yılında belgeleriyle deşifre eden ve İngiltere'de tutsak olan Julian Assange ABD'ye teslim edilmek istenmektedir. Şu anda hasta olan Mumia Abu Jamal 1981 yılından beri ABD zindanlarında tutulmaktadır" ifadeleri yer aldı.

'YOK ETME SALDIRI KONSEPTİ DEVAM ETMEKTEDİR'
Fransa'nın 1984 yılından beri tutsak olan Lübnanlı devrimci Georges Abdallah'ı hapiste tuttuğu kaydedilen açıklamada, "Hindistan'da çok sayıda devrimci tutsağın yanı sıra, hasta olan Kisan Da ve Sheela Marandi'nin tedavisi engellenmektedir. Filipinler'de devrimci tutsaklara yönelik insanlık dışı uygulamalar sürmektedir. Almanya'da 11'i Kürt olan toplam 19 politik tutsağın özgürlüğü ellerinden alınmıştır. Enternasyonalist devrimci Ecevit Piroğlu 33 aydır Sırbistan tarafından siyasi rehine olarak tutulmakta ve 12 Şubat'tan bu yana yeniden açlık grevindedir. Piroğlu, faşist Türk devletine iade edilmek istenmektedir. Türkiye'de 1999 yılından bu yana tecritte tutulan Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan'dan 3 yıldır hiçbir haber alınamamaktadır. Binlerce politik tutsak tecride ve hak gasplarına karşı 3,5 aydır açlık grevindedir. Faşist Türk devletinin yurtsever, devrimci, ilerici muhalefete ve onun öncülerine dönük fiziki tasfiye, ideolojik ve psikolojik olarak ezme, yok etme saldırı konsepti devam etmektedir. Polisin, jandarmanın gözaltı terörünü, mahkemelerin tutuklama ve keyfi ağır hapis cezaları verme terörü izlemektedir" denildi.

'TUTSAKLARIN DIŞARIDAKİ SESİ, SOLUĞU OLARAK TECRİDİ PARÇALAYABİLİRİZ'
Hapishanelerde mücadele ile kazanılmış her türlü insani ve politik kazanımların gasp edildiği söylenen açıklama, şöyle devam etti: "Bununla devrimci öncülerin kolektif örgütlülükleri dağıtılmak hedeflenmektedir. Devrimci tutsakların iradesini kırmak için infazları yakılmakta, aldıkları cezadan daha uzun süre içerde tutulmaktadırlar. Türkiye hapishanelerinde 651'i ağır olmak üzere 1517 hasta tutsağın tedavileri engellenerek ölüme terk edilmektedirler. Son haftalarda devrimci tutsaklarla dayanışma içinde olan çok sayıda sosyalist, devrimci gözaltına alındı, tutuklandı. Tutsaklara yönelik tecrit politikasını artıran faşist devlet, dışarıda tutsak yakınlarına, ailelerine ve dayanışma içinde bulunan kişilere yönelik bu saldırılarla tutsakları yalnızlaştırmak istemektedir. Bütün dünyada hapishanelerde süren direniş ve mücadeleyi sahiplenmek, herkes için özgür ve onurlu bir yaşam isteyen sosyalistlerin, devrimcilerin, ilericilerin temel bir görevidir. Emperyalist saldırganlığın yaratmak istediği yalnızlık duygusunu ve karamsarlığı, dünyadaki başta devrimci tutsaklar olmak üzere, politik öncülere ve değerlerimize ısrarla sahip çıkarak, onların dışardaki sesi, soluğu olarak parçalayabiliriz. Hasta tutsaklar serbest bırakılsın! Devrimci tutsaklara özgürlük!"