21 Kasım 2024 Perşembe

DEM Parti eylemdeki maden işçilerini ziyaret etti

DEM Parti Ekoloji Eş Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Akın'ın da yer aldığı heyet, Çayırhan Termik Santrali maden sahasında eylemde olan işçileri ziyaret etti. İşçilerin özelleştirmeye karşı mücadele ettiği belirten Akın, "Buradan bütün Türkiye halklarına sesleniyoruz: Burada yaşanan dram, buradaki yaşanan katliam ve satış aynı zamanda Türkiye'nin geleceği içindir. Bu özelleştirme doğal gaz ve elektrik faturaların daha da artması demektir. Artık sermayeye peşkeş çekilen enerji politikalarından vazgeçin" dedi. 

Çayırhan Termik Santrali maden sahalarında özelleştirmeye karşı şantiye alanında çadır kurarak oturma eylemine başlayan işçileri Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Örgütü yönetimi ve DEM Parti Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü ve İzmir Milletvekili İbrahim Akın ziyaret etti.

'SEKTÖRÜN TAMAMINI ÖZELLEŞTİRMEK İSTİYORLAR'
Ziyarette konuşan Akın, Çayırhan maden sahasında 2 bin 100 civarında işçinin çalıştığına işaret ederek, "İşçilerin geleceği ile ilgili ciddi bir kaygı var. Burada sadece bir maden işletmesi satışı söz konusu değil, aynı zamanda maden ile beraber Çayırhan'ın üçte ikisinin de satışı söz konusu. Sadece maden sahasıyla sınırlı kalmayan bir tasfiye politikası var. Evvelsi gün Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nın komisyonundaydık. Dün, komisyonda ve bugün burada gördüğümüz tablo birbiriyle bağlantılı. Şuanda Türkiye'nin elektrik üretim ve dağıtımı neredeyse bütün sektörün hepsi tamamıyla özelleştirilmiş durumda. Sanıyorum burada yapılmak istenen ile beraber de sektörün tamamını yani yüzde yüzünü özelleştirmek istiyorlar" ifadelerini kullandı.

'BUNU KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR'
Devletin elektrik üretimi ve dağıtımından çekildiğine işaret eden Akın, "Devlet elektrik dağıtımını tamamen bir sermaye şirketine devrediyor. Bu manzara bizim açımızdan tamamen bir sermaye transferine sebep olan bir satış planlaması olduğunu ifade etmek isterim. Biz buradan özellikle sesleniyoruz; elektriğin, sağlığın ve bütün özelleştirme politikalarının aslında Türkiye'deki devlet politikasının kalıplaşmış bir zihniyetinin sonucudur. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Biz bir kez daha işçilerin direnişini selamlıyoruz. Maden sahası içerisinde 500 civarı işçi dışarı çıkmadan içeride kalmak istiyorlar. Dışarıda da sahada bekliyorlar ve bu satışın usulsüz satışın ve ihalenin bir an önce durdurulmasını talep ediyorlar. Biz buradan bütün Türkiye halklarına sesleniyoruz: Burada yaşanan dram, buradaki yaşanan katliam ve satış aynı zamanda Türkiye'nin geleceği içindir. Bu özelleştirme doğal gaz ve elektrik faturaların daha da artması demektir. Artık sermayeye peşkeş çekilen enerji politikalarından vazgeçin" ifadelerini kullandı.