DBP Kadın Konferansı Diyarbakır'da toplandı
DBP Kadın Meclisi 3'üncü Kadın Konferansını Diyarbakır'da gerçekleştirdi. Konferansta konuşan DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, "Bizler bu kirli ittifaka karşı kadın ittifakını büyütmeye, öz savunmamızı örgütlenerek güçlendirmeye, 21'inci yüzyılı kadın yüzyılı yapmaya kararlıyız" dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, 12 Ocak'ta gerçekleştirilecek 7'nci olağan kongre öncesi "Örgütlü ve özgür kadınla, özgür toplumu inşa ediyoruz" şiarıyla kadın konferansı gerçekleştirdi. DBP Diyarbakır İl Örgütü binasında yapılan konferansa DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi çok sayıda kadın katıldı. Konferansın gerçekleştirildiği salona "Em jinên birêxistin û azad civaka azad ava dikin/Biz özgür ve örgütlü kadınlar, özgür bir toplum yaratacağız" ve "Li hember şerê taybet jin jiyan azadî/Özel savaşa karşı kadın, yaşam, özgürlük" yazılı pankartlar asıldı.
Konferans Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınlar için gerçekleştirilen bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
'EŞBAŞKANLIK TÜM DÜNYAYA YAYILDI'
Konferansın açılış konuşmasını DBP Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Narin Gezgör yaptı. 1990'lı yıllarda Kürt kadınları olarak siyasete el attıklarını ve o günden sonra siyasetin rengini, dilini değiştirdiklerini belirten Gezgör, eşbaşkanlık sistemiyle kadınların daha da güçlendiğini belirtti. Eşbaşkanlık sisteminin tüm dünya kadınları için yeni bir eşik olduğunu belirten Gezgör, Rojava'da kadın sistemiyle başarıya ulaşılacağını ifade etti.
DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, savaşın halkların ve kadınların yaşamlarını alt üst etmeye devam ettiğini vurgulayarak, Ortadoğu'da savaşın derinleşerek devam edeceğini söyledi. Suriye'de cihatçı çetelerin saldırılarına ve Şam rejiminin yıkılışına değinen Bahçeci, "Baskıcı, tekçi ve otoriter yönetimler; halkların, kadınların, gençlerin talepleri karşısında hayatta kalamamaktadır. Hatırlayalım, despotik erkek egemen Baas rejimi döneminde bütün kadın kurumları tasfiye edilmiş, kadın iradesi yok sayılmış, ataerkil zihniyetin kıskacında kadınlar yaşamaya zorlanmıştır. Cinsiyetçilik ekonomik, kültürel ve siyasi açıdan kadın üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştu. Rojava Kadın Devrimi ile beraber bu gerçekliğin ters yüz edildiğine hepimiz tanklık ettik. İşte bu yüzden Suriye'de kadın özgürlüğünü esas alan, halkların bir arada, demokratik, eşit ve özgür bir şekilde yaşamaları sağlayıcı bir yönetim oluşturulmalıdır. Bizler bu süreçte Suriye halklarının iradesinin esas alınmasını savunuyoruz. Diyalog ve müzakerelerle savaşa ve çatışmalı süreçlere son verilmesini hayati görüyoruz" dedi.
'ROJAVA KADIN DEVRİMİNDEN ELİNİZİ ÇEKİN'
Türkiye'nin cihatçı kontra çeteleri eliyle Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimini bertaraf etmek istediğine değinen Bahçeci, "Rojava Devrimi'ni nefessiz bırakmanın peşindedir. Tel Rıfat'tan Minbiç'e yönelik işgal girişiminde bulunan bu çeteler tarafından kadınlar kaçırılmakta, yapılan katliamlarla savaş suçları işlenmektedir. Çeteleri destekleyen TSK ise SİHA'larla sivilleri katletmektedir" dedi.
AKP'ye seslenen Bahçeci, "Rojava'dan elinizi çekin. Rojava Devrimi bir kadın devrimidir. Kürdistanlı kadınların öncülük ettiği enternasyonalist bir mücadele mirasıdır. Demokratik ekolojik kadın özgürlükçü bir yaşamın inşasıdır. Erkek egemen zihniyetin en karanlık çetesi kadın düşmanı DAİŞ'in insanlığa karşı işlediği suçlara verilen en devrimci cevaptır. Halkların demokratik, eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşama iradesidir. Bu irade bugün tüm dünya halklarının mücadelesinde bir kutupyıldızıdır. Bu kutupyıldızının yolculuğunu durduramayacaksınız" diye konuştu.
'GENÇ KÜRT KADINLARINA ÖZEL SAVAŞ POLİTİKASI UYGULANIYOR'
Kayyum saldırıları ile eşbaşkanlık sisteminin hedeflendiğini hatırlatan Bahçeci, "AKP-MHP iktidarı özellikle 2015 yılından itibaren yeni savaş stratejisi, özel savaş politikalarıyla kadın bedenine, gençlerin hayatına, toplumsal yaşama ve ahlaki politik değerlere saldırmaktır. Özel savaş sömürgeci politikaların bir parçasıdır. Kadın kazanımlarına el konulması, halkın ajanlaştırılması, dil ve kültürün yasaklanması, halkın üretimden koparılarak mülksüzleştirilmesi, coğrafyanın militarize edilerek kuşatılması ve insansızlaştırılmasıdır" dedi. AKP-MHP iktidarının genç Kürt kadınlarına yönelik özel savaş politikası uyguladığını belirten Bahçeci, "Bu politikaları örgütlü mücadelemizle bertaraf edeceğiz" vurgusu yaptı.
'KADIN İTTİFAKI KURMALIYIZ'
Kadın cinayetlerinin cins kırımı haline geldiğini, kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınların gözaltı ve tutuklama saldırısı ile yıldırılmaya çalışıldığını hatırlatan ve şiddetin faili ile erkek egemen iktidar arasında işbirliği olduğunu vurgulayan Bahçeci, "Bizler bu kirli ittifaka karşı kadın ittifakını büyütmeye, öz savunmamızı örgütlenerek güçlendirmeye, 21'inci yüzyılı kadın yüzyılı yapmaya, yasaklanmaya çalışılan jin jiyan azadî sloganımızı yaşamsallaştırmaya ve dünya demokratik kadın konfedaralizmini kurmaya kararlıyız. Bu irademizi hiçbir güç kıramayacaktır" dedi.
"Barışın yolunun açılması amacıyla, sayın Öcalan üzerinde devam eden tecridin kalkması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için yürüttüğümüz mücadelemizi daha üst bir seviyeye taşımalıyız. Ev ev, kapı kapı, sokak sokak, mahalle mahalle çalışma yürütmeliyiz" diyen Bahçeci, kadınların toplumsal mücadelenin en önünde yer almaya devam edeceğini ifade etti.