GÜNCEL
Cerrahpaşa'nın bölünmesine karşı fidan dikildi
İstanbul Üniversitesi'ni bölen yasaya karşı üç haftadır kesintisiz eylemler düzenleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri, hastane bahçesine fidan dikti. Öte yandan öğrenciler yasanın iptal edilmesi için imza toplamayı sürdürürdü.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni İstanbul Üniversitesi'nden ayıran yasa Cumhurbaşkanı'nın onayını beklerken, Cerrahpaşa'da imza kampanyası ve çeşitli etkinlikler devam ediyor. Dekanlık önünde toplanan çok sayıda öğrenci, akademisyen ve hastane çalışanı, yasanın Meclise geri gönderilmesini talep etti. Üniversiteleri bölen yasaya karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Cerrahpaşa'lılar hastane bahçesine fidan dikti ayrıca ikiye bölünmüş İstanbul Üniversitesi bayrağını dikerek birleştirdi. Cerrahi aletlerle yapılan dikimi hasta yakınları ilgiyle izledi.
Dört adet fidanın dikiminin ardından Prof. Dr. Tania Marur amaçlarını şöyle özetledi: "Bu fidanlar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin altı yüz yıllık köklerine, İstanbul Üniversitesi'ne bağlılığının göstergesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin bölünmemesine dair sonsuz umudumuzun simgesi. Her bir fidan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin temel hizmetlerini ifade ediyor. Birinci fidan: Eğitim; Lisans, yüksek lisans, doktora, eğitimcinin eğitimi, uzmanlık öğrencisi programlarımız. İkinci fidan: Sağlık hizmetleri; Bugün en son tedavi yöntemleri ve teknikleriyle sağlık hizmetleri sunuyoruz. Üçüncü fidan: Bilimsel araştırmalar için; Uluslararası düzeydeki dergilerde yayınlanmış çok sayıdaki çalışmalarımız ve atıflarımız. Dördüncü fidan: Ulusal ve uluslararası Farabi, Mevlana ve Erasmus gibi değişim programlarını ifade ediyor; Bugün 28 Avrupa fakültesiyle değişim programı mevcut. Öğrencilerimiz hibeli olarak yurt dışında eğitim imkanı buluyorlar. Yurt dışından da bir çok öğrenciye eğitim imkanı sunuyoruz."
Dakanlık önünde toplanan kalabalığa hitap eden İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof Dr. Pınar Kadıoğlu, "Ben iki kuşaktır İstanbul Üniversiteliyim. İstanbul Üniversitesi'nde doğdum. Çocukluğum koridorlarında, ameliyathanelerinde geçti. Gençliğim Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde geçti. İki cana yine bu çatı altında can verdim. İstanbul Üniversitesi benim için hayat demek, yaşam demek, aile demek. Bölünmeye itiraz etmek tarihe ve millete olan borcumuzdur. Unutulmamalıdır ki tarih yakanları değil yapanları hatırlayacaktır.
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. F. Lale Sever ise "Büyük İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa'yı 50 yıl önce doğurdu, onu büyüttü. Cerrahpaşa doğduğunda da güçlüydü ama gün geçtikçe daha çok güçlendi. Kökleri ana çınarın köklerine karıştı. Ana çınarın gövdesini daha çok besledi, beraber yüceldiler. Sonuçta İstanbul Üniversitesi bugün dünyada adı bilenen, saygın bir kurum haline geldi. Meclis bu anayı bölmek istiyor. Faydası nedir anlayamadık. Bunun ne işe yarayacağını biz çözemedik." şeklinde konuştu.
Anatomi Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Güler Kahraman da "Birden bire karşımızda bulduğumuz bu tasarıya baktığımızda sorularımız yanıtsız kalıyor. Alt yapısının hazır olmadığı bir gerçek. Fakültemizdeki değerli hocalarımız bu konuda bilimsel veriler ortaya koyuyorlar. Sağlık alanında bir numara olduğunu görüyoruz. Bölündüğünde İstanbul Üniversitesi'nin marka değerinin yitirileceği kuşkusuz. Haklarımızı korumaya çalışan bizler haklı mücadelemizi demokratik koşullarda vermekteyiz. Türkiye çocuklarımızı alkışlıyor, biz gurur duyuyoruz." dedi.
Konuşmaların ardından pankart açan öğrenciler hastane içinde "Cerrahpaşa bizimdir bizim kalacak", "Cerrahpaşa evimiz hiç bir yere gitmeyiz" sloganlarıyla bir süre yürüdü.
Dört adet fidanın dikiminin ardından Prof. Dr. Tania Marur amaçlarını şöyle özetledi: "Bu fidanlar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin altı yüz yıllık köklerine, İstanbul Üniversitesi'ne bağlılığının göstergesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin bölünmemesine dair sonsuz umudumuzun simgesi. Her bir fidan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin temel hizmetlerini ifade ediyor. Birinci fidan: Eğitim; Lisans, yüksek lisans, doktora, eğitimcinin eğitimi, uzmanlık öğrencisi programlarımız. İkinci fidan: Sağlık hizmetleri; Bugün en son tedavi yöntemleri ve teknikleriyle sağlık hizmetleri sunuyoruz. Üçüncü fidan: Bilimsel araştırmalar için; Uluslararası düzeydeki dergilerde yayınlanmış çok sayıdaki çalışmalarımız ve atıflarımız. Dördüncü fidan: Ulusal ve uluslararası Farabi, Mevlana ve Erasmus gibi değişim programlarını ifade ediyor; Bugün 28 Avrupa fakültesiyle değişim programı mevcut. Öğrencilerimiz hibeli olarak yurt dışında eğitim imkanı buluyorlar. Yurt dışından da bir çok öğrenciye eğitim imkanı sunuyoruz."
Dakanlık önünde toplanan kalabalığa hitap eden İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof Dr. Pınar Kadıoğlu, "Ben iki kuşaktır İstanbul Üniversiteliyim. İstanbul Üniversitesi'nde doğdum. Çocukluğum koridorlarında, ameliyathanelerinde geçti. Gençliğim Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde geçti. İki cana yine bu çatı altında can verdim. İstanbul Üniversitesi benim için hayat demek, yaşam demek, aile demek. Bölünmeye itiraz etmek tarihe ve millete olan borcumuzdur. Unutulmamalıdır ki tarih yakanları değil yapanları hatırlayacaktır.
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. F. Lale Sever ise "Büyük İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa'yı 50 yıl önce doğurdu, onu büyüttü. Cerrahpaşa doğduğunda da güçlüydü ama gün geçtikçe daha çok güçlendi. Kökleri ana çınarın köklerine karıştı. Ana çınarın gövdesini daha çok besledi, beraber yüceldiler. Sonuçta İstanbul Üniversitesi bugün dünyada adı bilenen, saygın bir kurum haline geldi. Meclis bu anayı bölmek istiyor. Faydası nedir anlayamadık. Bunun ne işe yarayacağını biz çözemedik." şeklinde konuştu.
Anatomi Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Güler Kahraman da "Birden bire karşımızda bulduğumuz bu tasarıya baktığımızda sorularımız yanıtsız kalıyor. Alt yapısının hazır olmadığı bir gerçek. Fakültemizdeki değerli hocalarımız bu konuda bilimsel veriler ortaya koyuyorlar. Sağlık alanında bir numara olduğunu görüyoruz. Bölündüğünde İstanbul Üniversitesi'nin marka değerinin yitirileceği kuşkusuz. Haklarımızı korumaya çalışan bizler haklı mücadelemizi demokratik koşullarda vermekteyiz. Türkiye çocuklarımızı alkışlıyor, biz gurur duyuyoruz." dedi.
Konuşmaların ardından pankart açan öğrenciler hastane içinde "Cerrahpaşa bizimdir bizim kalacak", "Cerrahpaşa evimiz hiç bir yere gitmeyiz" sloganlarıyla bir süre yürüdü.