24 Kasım 2024 Pazar

Buldan: Bir kişiyi değil halkı başkan yaptıracağız

Bir kişiyi değil halkın kendisini başkan yapacaklarını söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kendi sözleriyle seslendi: ?Ahdimiz olsun ki sana ne başkanlık ne de 400 milletvekili.?
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
Mamak’ta yaşanan sel felaketi nedeniyle Mamak halkına ve tüm Ankaralılara geçmiş olsun dileklerini ileten Buldan, selin nedeninin alt yapı sorunları ve tedbirsizlik olduğunu söyledi. Buldan, “Mamak afet bölgesi ilan edilmeli ve gerekli önemler derhal alınmalıdır” dedi.
 
İdam edilişlerinin 46. yılında olan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anan Buldan, “Üç fidan eşitlik, adalet ve halkların kardeşliği için mücadele ettiler. Deniz Gezmiş’in son sözünü biz de bu kürsüden bir kez daha haykırıyoruz: Yaşasın halkların kardeşliği. HDP olarak Denizlerin mücadele mirasına bağlı kalarak, bu onurlu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz ve mutlaka zafere ulaştıracağımızın sözünü veriyoruz” diye konuştu.
 
24 Haziran'a sayılı günler kaldığını belirterek, “Güçlüyüz, umutluyuz, kararlıyız, inançlıyız, cesaretliyiz, kazanacağız. Bu salonda ve meydanlarda buluştuğumuz halkımızın kararlılığından, gözlerindeki parıltıdan bunu anlıyoruz” diyen Buldan, halkın 24 Haziran'da iradesini yok sayanlara güçlü bir cevap vereceğini kaydetti. Buldan, ekledi: “HDP’yi sandığa gömün talimatı verenleri, halkımız 24 Haziran’da sandığa öyle bir gömecek ki o sandıktan bir daha çıkamayacaklar.”
 
24 Haziran'da karanlık ile aydınlık arasında bir seçim yapılacağını ifade eden Buldan, şöyle konuştu: “Karşımızdaki ittifaklar ülkenin ihtiyacını karşılayacak, demokrasiyi krizden kurtarabilecek ittifaklar değil. Bir tarafta tekçi milliyetçi sağ bir ittifak var, diğer taraftaysa demokratik bir çizgiyi temsil eden HDP var.”
 
AKP-MHP İTTİFAKI KORKU İTTİFAKIDIR
 
AKP ve MHP'nin ittifakının korku ittifakı olduğu değerlendirmesinde bulunan Buldan, “Krizle geldiler krizle gidecekler” dedi. Buldan, bu ittifakın aynı zamanda HDP’ye karşı kurulmuş bir ittifak olduğunu söyledi. Buldan, “Türkiye halklarının demokratik seçeneği ve umudu sadece HDP’dir” diye ekledi. 
 
Bu süreçte ilkeli ve kararlı duran HDP olmuştur. Biz kimseyle kapalı kapılar ardında pazarlık yapmadık, kimsenin peşinden koşmadık, gitmedik, ilkelerimiz duruşumuz ortada. Hem Kürt halkının kendi içindeki ittifakı hem de Türkiye demokrasi ve emek güçleriyle ittifakı en onurlu ittifaktır. Bu salt bir seçim ittifakı değildir. Bu, uzun soluklu bir mücadele ittifakıdır.
 
Buldan, Kürt partilerin kurduğu ittifakı ise şöyle değerlendirdi: “Bu Kürtlerin ulusal ittifakı açısından tarihi bir değerde, tarihi bir önemdedir. Kürt halkının bizden beklediği de böylesi anlamlı, değerli bir işbirliğidir. Ben HDP adına Kürt partilerinin değerli yöneticilerine bu duyarlı çıkışları için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bunu seçimlerle sınırlı tutmamak, kalıcı hale getirmek, kurumsallaştırmak tarihi bir sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır. Bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum.”
 
HDP'nin aynı zamanda Türkiye’nin batısında sol, sosyalist, tüm emek güçleriyle bir mücadele ittifakı içinde olduğunu dile getiren Pervin Buldan, “Behice Boran’ın, Deniz Gezmiş’in, Mahir Çayan’ın mücadele geleneği ve mirası bugün temsiliyetini ve anlamını HDP’de bulmaktadır. İşçilerin, emekçilerin, kadınların ve gençlerin umudu HDP’dir. HDP yıllardır inancı ve kültürü dolayısıyla baskı gören Alevi toplumunun ve tüm farklı inançların kendisini güvende hissettiği ortak yaşamın adresidir. Karşımızdaki milliyetçi tekçi, mezhepçi, sağ anlayışların ne Alevi toplumuna ne Sünni vatandaşlara getirebileceği bir şey vardır. Bugüne değin bu değerleri tekleştirme, yok sayma dışında herhangi bir politikaları olmamıştır. İşte HDP bu nedenle vardır. Farklılıkların bir arada yaşayacağı demokratik bir sistemi sadece HDP savunmaktadır. HDP, Fırat’ın doğusu ile batısını eşit ve özgür yaşam etrafında birleştiren demokratik bir çizgi ve programa sahip olan tek partidir. Kürt sorununa, emek sorununa, inanç sorununa, ekoloji soruna çözüm üreten HDP’dir.”
 
Selahattin Demirtaş’ın adaylık başvurusunu yaptıklarını hatırlatan Buldan, “Edirne ile Hakkari’yi birleştiren, Türkiye halklarıyla sevgi ve gönül bağı kurabilen, herkesin umudu olabilen tek bir Cumhurbaşkanı adayı vardır, o da sevgili Selahattin Demirtaş’tır. İktidar tarafından siyasi bir rehine olarak tutulan Demirtaş kaldığı 4 duvar arasından herkese umut vermekte, çözüm üretmektedir. Erdoğan devletin tüm imkanlarını kullanmasına rağmen Türkiye halklarına topluma bir güvence vermemiştir. Sayın Demirtaş ise Cumhurbaşkanı adayımız olarak 4 duvar arasında. Dünyanın neresinde var böyle bir adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk. Demirtaş’a uygulanan rehine politikası aslında onun şahsında HDP’ye oy ve gönül veren milyonlara dayatılan bir zulümdür aynı zamanda” dedi.
 
NEDEN 10 BİN PARTİLİ HAPİSHANEDE?
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “seçim demokratik bir yarıştır kendine güvenen herkes bu yarışta yer alabilir” sözlerine yanıt veren Buldan, neden on bin HDP'linin, milletvekilleri ve belediye eşbaşkanlarının hapiste olduğunu sordu. 
 
Buldan, “Demirtaş özgürlüğüne kavuşmalı, seçmenleriyle el ele omuz omuza bu süreci tamamlamalıdır. Bu haksızlığın hukuksuzluğun bir an önce oradan kaldırılmasını talep ediyoruz. Kendinize güveniyorsanız, korkmuyorsanız Sayın Demirtaş’ı serbest bırakın, meydanlara çıksın, onunla yarışın” diye konuştu.
 
'CUDİ'DE F-16 OLDUK DİYOR, SONRA DA SİVİLLEŞTİK DİYOR'
 
HDP Eş Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın manifestosunu ise şöyle değerlendirdi: “16 yıldır bu ülkenin tüm kaynaklarını sömürdünüz. Yetmedi insanları inançlarını sömürdünüz. O da yetmedi insanların yoksulluğunu ve işsizliğini sömürdünüz. Seçime giderken bir enkaz yarattınız. Sanki bu enkazı yaratanlar kendileri değilmiş gibi şimdi bir de kurtarıcılığa savundular ve AKP Genel Başkanı manifestosunu açıkladı. Tam bir çöküş ve bitiş manifestosudur. 'Zulme karşı merhametten yana olduk' diyor Tayyip Bey. 16 yıldır iktidarda olan sizsiniz, zulmeden kim? Kürt halkı sizin merhametinizi Roboski’de, Afrin’de, Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Gever’de gördü. Güney Kürdistan halkına, 'vanaları kapatırız' derken gördü, cesedi bir hafta sokak ortasında kalan Taybet Ana’ya yapılanlarda gördü. 'Teröristler 15 çocuk yapıyor' sözünde gördü, on binlerce insanı hapse atmanızda gördü.
 
“Yüz binlerce insanı kamudan ihraç ederek aç bırakmanızda gördü. Sivilleşme adımları atan sizseniz, askeri kamuflajı giyen kimdi? Her gün 'başlarına yıkacağız, imha edeceğiz, bir gece ansızın geliriz' diyen kimdi? Genelkurmay Başkanını helikopterle Abdullah Gül’e yollayıp 'aday olmasın' dedirten kim? Demokratik siyaseti yargının, polisin hedefi haline getiren kim? Bu ülkeyi OHAL karanlığına gömen, on binlerce insanı içeriye atan kim? Bu mudur sivilleşme, siyasi normalleşme? Cudi’de F-16 olduk diyor, sonra da sivilleştik diyor. Hem F-16 hem sivil nasıl olunuyor merak ettik. Marifet F-16 olmak değil barış insanı olabilmektir. Statükoyu bugün siz devraldınız, vesayet rejimini ittifaklarla sürdüren sizsiniz, bu ülkeyi polis devleti yapan Erdoğan şimdi de sivilleştirmek istiyor. Boş yere uğraşmayın, zerre kadar inandırıcılığınız kalmamıştır. Türkiye toplumunun sizin yalanlarınıza karnı toktur, 24 Haziran’da da size gerekli ders verilecektir.”
 
FAKİRİ HARACA BAĞLADINIZ
 
“Tayyip Bey 'IMF’ye borcumuzu sıfırladık' diye övünüyor. Bir de vatandaşların devlete olan borcundan bahsetsin” diyen Buldan, halkın açlığa ve yoksulluğa sürüklediğinin altını çizdi. 
 
AKP'nin seçim rüşvetlerine de dikkat çeken Buldan, “Zengini vergiden muaf tutarken fakiri haraca dönüşen vergiler altında eziyorsunuz, sonra da oylarını çalmak için vergi affı rüşveti çıkarıyorsunuz. 10 defa vergi affı çıkardılar seçimler öncesinde, seçim sonrasında da daha yüksek vergilerle bunları geri alıyorlar. Kaşıkla veriyor, kepçeyle geri alıyorlar. AKP iktidarı 16 yıldır emekliyi süründürüyor. 1000 liralık 2 bayram ikramiyesiyle emeklinin oyuna göz dikiyor. Emeklinin sizin yalanlarınıza ihtiyacı yok. Emekli senden sadaka istemiyor. Yıllarını verdiği bu ülkede insanca, insan onuruna yakışır bir yaşam istiyor” dedi.
 
Buldan, HDP'nin vaatlerini ise şöyle sıraladı: “Tüm ülkeyi karanlığa çeviren bu faşizan zihniyetle 24 Haziran’da hesaplaşmak HDP’nin en asli görevlerinden biridir. Bu iktidardan kurtulmanın yolu HDP ve Demirtaş etrafında oluşturulacak toplumsal kenetlenmeden geçmektedir. Bu düzen değişsin, bu iktidar yakamızdan düşsün diyenlerin adresi HDP’dir. HDP olmadan parlamento olmaz, Türkiye’de demokrasi olmaz. Biz insanca, onurlu, eşit, özgür, emekten yana bir yaşam vaat ediyoruz. Barışı vaat ediyoruz. Demokrasiyi vaat ediyoruz. Adalet ve eşitliği vaat ediyoruz. Kimsenin dışlanmadığı bir yaşam vaat ediyoruz. Kadın erkek eşitliği vaat ediyoruz. Biz tekçi yönetime karşıyız, biz bu ülkeyi halklarımızla birlikte yönetmeye hazırız. Devlet tepeden halkı yönetmeyecek halk devleti yönetecek. Kadınlar yönetecek, gençler yönetecek. Sayın Demirtaş yönetecek. Halk meclisleri, kent meclisleri öneriyoruz. Bir kişiye değil halkın kendisini başkan yapacağız. Ülkenin tüm renkli kültürleri, tüm ülke yönetiminde eşit biçimce temsil edilecek. Bu kötü gidişatı değiştirmek sizin elinizde. Senle değişir.” 
 
Buldan, Erdoğan'ın manifestosunu açıklarken dile getirdiği “Ahdimiz olsun ki” sözüne atıfla, “Ahdimiz olsun ki Tayyip Bey’e şöyle bir cevap veriyoruz: Sana ne başkanlık ne de 400 milletvekili. 50 milyon seçmenin oyuna talibiz; parlamentoda HDP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirtaş” diye konuştu.