25 Kasım 2024 Pazartesi

Bozan: İşçilerin, emekçilerin Kürtlerin halayıyla sorunu yok

Mersin'de başlayarak pek çok kente yayılan Kürtçe şarkı eşliğinde çekilen halaylara yönelik gözaltı, tutuklama saldırısı devam ediyor. Saldırıları değerlendiren DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, AKP-MHP iktidarının sıkıştığı her an ırkçılığı yükselttiğine dikkat çekti. Bozan, işçilerin, emekçilerin, kadınların, Türk halkının Kürtlerin halayı, şarkılarıyla bir sorunu olmadığını söyledi.

Mersin'de Kurban Bayramında Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çeken gençlerin gözaltına alınmasını Ağrı, Batman, Siirt ve İstanbul'da düğünlerde çekilen halay gözaltıları takip etti. 1990'lı yıllarda sıklıkla yaşanan benzer gözaltı yöntemine başvuran AKP-MHP iktidarı bununla da yetinmedi, gözaltına alınanlara yönelik fiziki ve psikolojik işkence görüntülerini servis etti. CHP, Zafer Partisi gibi partilerle eşgüdümlü bir şekilde başta Suriyeliler olmak üzere göçmenler üzerinden geliştirilmek istenen ırkçılıkta yeterince başarılı olamayan iktidar bir kez daha Kürtler üzerinden ırkçı politikalarını yürütüyor.

'AKP-MHP SIKIŞTIĞINDA IRKÇILIĞI YÜKSELTİYOR'
Gelişen saldırılara ilişkin Özgür TV'nin dün akşamki haber bültenine katılan Halkların Eşitlik ve Özgürlük Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan, AKP-MHP iktidarının sıkıştığı her an ırkçılığı yükselttiğine dikkat çekti.

Son yaşanan gözaltı, tutuklama saldırısında AKP'nin trol ordusunun özel bir rol oynadığına işaret eden Bozan şunları söyledi: "Dikkat çekici birçok husus var. Gençlerin sosyal medyada dolaşıma sokulan videosu geçtiğimiz Kurban Bayramına ait. Kurban Bayramına ait video ile ilgili olarak 21 Temmuz'da Mersin Emniyet Müdürlüğü bir tutanak düzenliyor. Bu usulüne uygun, burada sıkıntı yok. Ama Mersin Emniyet Müdürlüğü daha gözaltına almadan trol hesaplar gençleri hedef gösteriyor. Gençlerin oturdukları yerler, nereli oldukları, isim soyisimleri bu hesaplarda yayınlandı ve gençler hedef gösterildi. Bu birinci aşamaydı. Daha sonra gençler ters kelepçe yapılarak, dronlarla, özel harekatlarla gözaltına alındı ve bu görüntüler servis edildi. Ardından gençler gözaltındayken polis minibüsü içerisinde bugün bir siyasi partinin seçim müziği haline gelen Ölürüm Türkiyem şarkısı dinletildi. Polis tarafından bu görüntüler çekilerek servis edildi. Burada yaratılmak istenen bir korku iklimi var. Aynı zamanda ırkçılığı yükseltmek istiyorlar."

Herhangi bir propaganda soruşturmasında kimliklerin tespit edilmesinin ardından bu kişilerin polis tarafından ifadeye çağrılması gerektiğini, gelmedikleri durumda gözaltına alınarak ifadelerinin alınabileceğini anlatan Bozan, ters kelepçeyle, işkenceyle gözaltına alınmaları görüntülerinin servis edilmesinin organize bir algı operasyonu olduğunu söyledi.

'ADLİYEDEKİ İŞKENCE GÖRÜNTÜLERİNİN SERVİS EDİLMESİNİ AVUKATLAR ENGELLEDİ'
Kamuoyuna yansımayan bir bilgiyi de paylaşan Bozan, gözaltındaki gençlerin Mersin'de adliyesine çıkarıldığında işkencenin devam ettiğini söyledi. Gençlerin, savcılık ifadeleri alınmadan önce ters kelepçeli bir şekilde yüzleri duvarı dayalı görüntülerinin alınarak trol hesaplar üzerinden servis edilmek istendiğini aktaran Bozan, bunu avukatların engellediği bilgisini paylaştı.

Halayda 11 genç bulunduğunu, polisin bu sayıyı tamamlamak için halayda olmayan gençleri de gözaltına aldığını söyleyen Bozan, ayrıca "Bijî serok Apo" sloganının suç teşkil etmediğini vurguladı.

'BİJÎ SEROK APO SLOGANI SUÇ DEĞİL'
"Anayasa Mahkemesinin, Yargıtayın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin onlarca kararı var. O kararlarda diyor ki, 'Bijî serok Apo' demek suç değildir" bilgisini veren Bozan, bu kararları, gençlerle ilgili algı operasyonunu yürüten İçişleri Bakanlığı, gençleri gözaltına aldıran Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı ve gençleri tutuklayan hakimin bildiğine dikkat çekti. Bozan, "Bunu bilmelerine rağmen o gençler işkenceyle gözaltına alındı, gözaltında Ölürüm Türkiyem şarkısı dinletilerek psikolojik işkenceye uğradılar ve haklarında maalesef tutuklama kararı verildi" diye konuştu.

Batıdaki işçilerin, emekçilerin, emeklilerin olan bitenin farkında olduğunu söyleyen Bozan, 31 Mart yerel seçim sonuçlarını hatırlatarak, "31 Mart yerel seçimleri AKP'nin kaybettiği, kan kaybetmeye başladığının göstergesidir. AKP-MHP ortaklığı eriyor. Her gün Erdoğan'ın masasına gelen anketler bunu gösteriyor. Bu anketler, bu ülkenin dört bir yanındaki Kürtler, Türkler, Araplar, işçiler, emekçiler, küçük esnaf, kadınlar, gençlerin yaşananların farkında olduğunu gösteriyor" diye ekledi.

'AKP GÜNDEMİ DEĞİŞTİREREK KUTUPLAŞMA YARATMAK İSTİYOR'
Mersin'in ardından Ağrı ve Batman'da düğünlerde halay çekenlerin hedef gösterilmesi ve gözaltına alınmaları saldırılarını hatırlatan Bozan, "Ama doğusu ile batısıyla ülkede yaşayan halkların tamamı yapılmak istenenin farkında. Bugün ekonomik kriz hangi dünya görüşünden olursa olsun herkesin sıkıntısı. Ekonomi herkesin canını yakıyor. Ekonomik krizden kaynaklı ateş herkesin mutfağına girmiş. Öte yandan Kürtlerin ekonominin yanı sıra başka gündemleri de var. Kayyum, tecrit, tutuklanan 9 genç gibi gündemleri var. Kürtlerin, cezalarını tamamlamalarına rağmen tahliye edilmeyen siyasi tutsaklar gibi bir gündemi var. AKP bu şekilde gündemi değiştirmeye çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Meclis gündemine gelen Öğretmenlik Meslek Kanunu, sokakta yaşayan hayvanların katledilmesi, 9. yargı paketi, vergi kanunu gibi yasa düzenlenmelerine yönelik güçlü bir muhalefetin söz konusu olduğunu ve siyaseten yan yana gelmeyecek insanları yan yana getirdiğini söyleyen Bozan, "Bugün yaşanan ekonomik krizin nedeni AKP'nin 22 yıllık iktidarı sürecinde uyguladığı politikalardır. AKP bir çöküş içerisinde. Bu nedenle toplumda kutuplaşma yaratmak istiyor. Bunu da Kürtler üzerinden yapma çabası içinde. Ama bunu başaramadığı açıkça ortada" diye konuştu.

'SOKAKTAKİ HALKIN KÜRDÜN DÜĞÜNÜNDEKİ HALAYLA SORUNU YOK'
Mersin'de gözaltına alınan, tutuklanan gençlerle ilgili ırkçı saldırıları, açıklamaları yapan hesapların yarısının trol, kalan yarısının AKP'nin kurumlarına, yöneticilerine ait olduğunu söyleyen Bozan, "Sokakta gezen yurttaşın Kürdün halay çekmesiyle bir sorunu yok. Çünkü sokaktaki yurttaş Kürt olmasa da o düğüne gidiyor. O düğünde Kürtlerle birlikte aynı şarkıyla halay çekiyor. Bunun için sokaktaki yurttaşın Kürtçe müzik eşliğinde halay çeken gençlerle bir sorunu yok. Sorun AKP'de, sorun AKP'nin siyasetinde" dedi.