'Biyolojik babam bizi öldürecek, sesimizi duyun'
Medya sektöründe çalışan Elif Çelik, biyolojik babası S.Çelik tarafından kendisinin, annesinin ve ağabeyinin yıllardır tehdit edildiğini evlerinin defalarca basıldığını belirterek sosyal medyadan yardım çağrısında bulundu.
İktidar, İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırmaya çalışırken, kadınlara yönelik şiddet sürüyor. Medya alanında çalışan Elif Çelik, tüm yasal başvuruları yapmalarına karşın karşın engel olamadıkları ölüm tehlikesine karşı sosyal medyadan 'SESİMİZİ DUYUN' diyerek yardım istedi. Çelik, annesinin 5 yıl önce boşandığı biyolojik babası S. Çelik tarafından kendisinin ve ailesinin ölümle tehdit edildiğini belirterek Twitter hesabından yaşadıklarını anlattı.
Babasına elektronik kelepçe takıldığı dönemde dahi evlerini bastığını anlatan Elif Çelik, gelen küfürlü tehdit mesajlarını da paylaştı. S. Çelik'in elektronik kelepçe takıldığı zaman bile evlerini defalarca bastığını kendilerini darp ettiğini anlatan Elif Çelik, buna rağmen serbestce dolaştığını söyledi.
Elif Çelik, yaşadıklarını şöyle anlattı:
-Merhaba. Ben Elif Çelik. Can güvenliğimiz tehlikede olduğu için bu tweet serisini başlatmak zorundayım. 11 yıldır ayrı yaşadığımız 5 yıl önce de annemin resmi olarak boşandığı biyolojik babam tarafından sürekli tehdit ve darp ediliyoruz. Lütfen SESİMİZİ DUYUN!
-Annem, abim ve ben İstanbul'da yaşıyoruz. Ben medya sektöründe çalışmaktayım. Bu sebeple maruz kaldığımız bu şiddeti sosyal medyaya yansıtmaktan hep korktum. Tüm hukuki yolları tükettik. Henüz sonuç elde edemedik. Tek çarem bunu kamuoyuna anlatarak sizlerin desteğini sağlamak.
-S.Çelik isimli şahıs benim babamdır. 10 yıldır aralıkla girip çıkarak sürekli cezaevindeydi. Çocukluğumdan beri zaten maddi manevi bir babalığını görmediğim, beraber yaşamadığımız biriydi. Annem bu şahıs yüzünden çok acı çekti, işkence gördü, dişleri kırıldı, bıçaklandı.
-Annem resmi olarak boşandığında bu şahıs cezaevindeydi. Anneme “Benden boşanarak kurtulamazsınız, çıkınca sizi katledeceğim”, “benden kurtulamazsınız hepinizi öldüreceğim göreceksiniz kadın cinayeti işleyeceğim” diye tehdit mektupları yolluyordu. 2 yıl önce cezaevinden çıktı.
-2 yıldır sürekli tehdit, beraberinde fiziki ve psikolojik şiddetlerine maruz kaldık. Sürekli “sizi katletmeye geliyorum üçünüz mezarınızı kazın”, “devlet sizi kurtaramaz, burada adalet benim” diyerek bizi korkutmaya çalıştı. Bunların kayıtları, delilleri mahkemede mevcuttur.
Ben evde tekken evimizi basarak alıkoydu 3 saat boyunca dövdü, boğmaya çalıştı. Silahla tehdit etti ve eğer bağırırsam bıçağı yüzüme doğru tutup façamı bozacağını söyledi, dizleriyle üzerime çıkıp boğmaya çalıştı. Annemin ondan boşanmasını kendine yedirememişti.
Bana “birazdan annen işten geldiği zaman gözlerinin önünde anneni öldüreceğim sen de buna şahit olacaksın” diyordu. Benim o an ki tek gayem anneme bir şekilde ulaşmak ve eve gelmemesini söylemekti.
-O mutfağa gittiğinde telefonu bir şekilde elime alıp anneme “sakın eve gelme seni öldürecek polisi ara” yazdım. Annemlere haber verdiğimi anlayınca tekrar darp etmeye başladı ve kaçtı. Sonrasında annemler polislerle beraber geldiler.
Benim gözlerimde morluk, saçım başım darmadağınık bir şekilde kapıyı açtım. Hastaneye götürüldüm darp raporu alındı, ardından da kendisinden şikayetçi oldum. Ertesi günü serbest bırakıldı.
-Bu olaydan sonra “Silahla tehdit, hile ve cebir, kasten yaralama ve hürriyetini yoksun etme” suçundan mahkemenin vermiş olduğu bir kararla “ELEKTRONİK KELEPÇE SİSTEMİ'ne” karar verildi.
-Bu cihaz takıldığından beri bu şahıs defalarca bu kuralı ihlal edip, evimizin çevresinde dolanmaya devam etti. Her defasında bu ihlalden dolayı kendisine tutanak tutulmuştur resmi olarak kayıtları da ilgili mercide mevcuttur.
-13.08.2020 gecesi elektronik kelepçeyi kopararak sinyal alınmamasını sağlamıştır ve apartmanın kapısını kırarak içeri girmiştir. Evimizin kapısını tekmeleyerek hatta kapının önünde duran demir merdiveni kapımıza doğru hiddetle vurarak kırmaya çalışmıştır.
-Kıramayacağını anladıktan sonra aşağıya inip mahallede “seni alacam sen benimsin ya da ecelin benim” diyerek bir el silah sıktı. Dosyamızda kayıtlar mevcuttur. Ardından polis ekipleri zaten gelip bir arka sokağımızda yakalayıp göz altına aldılar. Ve yine serbest bırakıldı.
-Serbest bırakıldığı 13.08.2020 günü akşamı benim cep telefonuma “benim kaybedecek bir şeyim yok, bak yine bir şey olmadı Türkiye Cumhuriyeti bana hiçbir şey yapamaz, o ev üçünüze mezar olacak, annenin gırtlağını keseceğim” diye mesaj attı.
-Ben de bunların ekran görüntüsünü alıp 14.08.2020 tarihinde savcılığa suç duyurusunda bulundum. Tam 10 gün sonra tekrardan kapımıza dayandı ve tekmelemeye başladı. Dayımlar da bizim can güvenliğimizden endişe edip kapıya geldiler. Ve S. Çelik ile karşılaştılar.
-S. Çelik dayımları görünce elindeki poşetten cam şişeyi çıkarıp kırarak dayılarımın yüzüne doğru birinin façasını, diğer dayımın kulağını derin bir şekilde yaraladı. Dayılarımın kan kaybettiğini görünce biz onları hastaneye yetiştirmeye çalışırken bu şahıs da bu esnada kaçtı.
-Tüm darp raporlarımızla karakola şikâyette bulunduk. Ardından ertesi gün savcıya ayrı bir şikâyette bulunduk. Adaletin tecelli edeceğinden, devletin bizi koruyacağından eminiz, fakat şimdilik maalesef elini kolunu sallaya sallaya geziyor.
-Yaşadığım, yaşadığımız fiziki, şiddet, tehdit ve tacizlerden ötürü psikolojik olarak yaşadığımız korku, panik, travmalar oldukça büyüktür. Sürekli “ne zaman gelecek, nerede sıkıştıracak, nerede öldürmeye çalışacak” korkusuyla ve can güvenliğimizin olmamasıyla yaşamaktayız.
-Apartmanda, mahallede sürekli bu gibi olaylardan dolayı da büyük mahcubiyet ve utanç duymaktayız. Bu sadece haneye tecavüz değil, cinayete teşebbüstür.
-Bu şahsın söylediğinin aksine Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşlarını bu tarz hastalıklı insanlardan koruyacağını, can güvenliklerini sağlayacağını umut ediyoruz. Kamuoyunun desteği çok önemli. Lütfen bu olayı duyurmamız için bizlere destek olun. Teşekkürler.