14 Kasım 2024 Perşembe

'Binlerce yıldır yaşayan İris Gölü ranta kurban gitmesin'

Yok edilmeye karşı direnen ve kendini zaman içinde yenileyen Karaburun'daki İris Gölü, birkez daha yok edilmek isteniyor. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan türlerin üremi alanı olan ve İzmir için önemli bir sulak alan olan İris Gölü'nün Dipsiz Göl gibi olmasını istemeyen Karaburun Kent Konseyi, alanın derhal kamulaştırılmasını istedi. 

İzmir'in Karaburun ilçesine bağlı Küçükbahçe mahallesi sınırlarında bulunan 358 dönümlük bir alan üzerindeki İris Gölü'nün, 1978 yılında yapılan kadastral parselasyon çalışmalarının ardından özel mülkiyete geçişi sağlandı. Göl, tabanına açılan kanallar aracılığıyla suyu boşaltılarak kurutulmaya çalışıldı. Ancak, yok edilmeye karşı direnen göl zaman içinde kendini yeniledi ve doğal yapısını korudu.

Kent için önemli bir sulak alan olan İris Gölü, aynı zamanda nesli tükenme tehlikesi altındaki bahçe çintisi, çayır incir kuşu, tepeli toygar, tepeli pelikan, tepeli karabatak, karabaş martı, küçük kerkenez, bıyıklı doğan gibi kuş türlerinin de üreme alanı. Cumhurbaşkanlığı kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKA) ilan edilen İris Gölü'ne kanal açıldı. Çevre savunucuları İris Gölü'nün 12 bin yıllık tarihi olan ve altında hazine var diye kurutulan Dipsiz Göl olmasın diye mücadele ediyorlar.

Karaburun Kent Konseyi Başkanı Goncagül Karaağaç Ekici, gölün kepçelerle kazılarak kanal açıldığını, doğal yapısına zarar verildiğini söyledi. Karaburun Yarımadası'nın tek sulak alanı olan İris Gölü'nün yine göçmen kuşlara ev sahipliği yapan önemli bir biyoçeşitliliği de içerisinde barındırdığını aktaran Ekici, "Henüz geç kalınmış değil. Bu kanalların acilen önünün kapatılması ve su tutma kapasitesinin düşmemesi sağlanmalı. Dipsiz Göl'ü altında hazine var diye kuruttular. Oradaki gözle görülen görülmeyen bir sürü canlıyı öldürdüler. Biz buranın da kaderinin aynı olmasını istemiyoruz. O nedenle burası Dipsiz Göl olmasın. İris Gölü'nü koruyalım" ifadesini kullandı.

'GÖLÜN MİTOLOJİDE BİLE HİKAYELERİ VAR'
Kent Konseyi Genel Sekreteri Aykut Uçar ise, İris'in binlerce yıldır yaşayan doğal bir göl olduğunu, mitolojide bile hikayelerinin bulunduğunu aktardı. Uçar, binlerce yıldır insanlığa, doğaya hizmet ettiğini söylediği İris Gölü'nün, 1978'li yılların sonunda özel mülkiyete çevrildiğini kaydetti. İris'in, Yarımada için özel öneme sahip olduğunu vurgulayan Uçar, "Yarımada'nın en kıymetli sulak alanı çünkü bölgede başka yok. Henüz koruma altına alınmadı fakat burası çok önemli kuşlara, hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Göçmen kuşlar için de bu bölge hem dinlenme hem beslenme hem de kuluçka bölgesi" dedi.

Bölgeye yapılan tahribatın yalnızca o alanı değil, geniş bir çevreyi etkileyeceğini açıklayan Aykut Uçar, şöyle devam etti: "Siz buraya bir tahribat yaptığınızda, sadece burayı tahrip etmiş olmuyorsunuz. Aynı zamanda kuzey-güney aksında kuşların var olduğu ekosistemi de bozuyorsunuz. Göle müdahale yapıldığında, kara ekosistemi bozuluyor. Buraya yapılacak müdahale, sadece göle değil tüm bölgeye zarar verecek. Bizim beklentimiz bir an önce buranın kamulaştırılması ve arazinin şahıslardan alınarak yeryüzüne devredilmesi. Buranın acilen kamulaştırılarak, sulak alan ilan edilmesi ve koruma altına alınmasını istiyoruz."

'FLORA VE FAUNA AÇISINDAN DA OLDUKÇA ZENGİN'
Gerek kuş türleri gerekse de bitki çeşitliliği açısından çok zengin olan İris Gölü'nün nesli tükenme tehlikesi altında olan kimi kuş türlerinin üreme alanı olduğuna dikkat çeken Uçar, "Uluslararası ölçekli koruma altında olan ada martısı, yılan kartalı, küçük kerkenez, ada doğanı da burada. Yine su samuru var. Karakulak var. Burada nesli tükenmekte olan birçok canlı türü bulunuyor. Ayrıca flora ve fauna açısından da çok zengin bir bölge. Burası ranta kurban gitmemeli" diye konuştu. 

Karaburun Kent Konseyi, açılan kanalın fotoğraflarını çekerek ilçe belediyesine, jandarma ekiplerine de durumu bildirdi.