25 Kasım 2024 Pazartesi

Batman'da Çetin Abayay için adalet istendi

Batman'da İHD ve kayıp yakınları, 643. hafta eyleminde 29 Temmuz 1992'de silahlı saldırıyla katledilen Özgür Halk gazetesi temsilcisi Çetin Abayay için adalet istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi ve kayıp yakınları, 643. hafta eylemini Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirdi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı açılan eylemde gözaltında kaybedilenlerin ve faili meçhul cinayetle katledilenlerin fotoğrafları taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Erkan Kolaldıran, 1992 yılında Batman'da katledilen gazeteci Çetin Abayay'ın hikayesini kamuoyuyla paylaştı.

1992 yılının mayıs ayı başlarında Özgür Halk gazetesinin Batman temsilcisi olarak çalışmaya başlayan Çetin Abayay'ın defalarca gözaltına alındığını belirten Kolaldıran, Abayay'ın 29 Temmuz 1992'de saat 19.30'da evine giderken silahlı saldırıya uğradığını belirtti.

Kolaldıran, şu ifadeleri kullandı: "İkisi 18-19 yaşlarında, biri 25 yaşlarında olan üç saldırgan, daha sonra Çetin Abayay'ın yanındaki arkadaşına da ateş etmek istedi ama silahları tutukluk yapınca kaçtılar. Kurşunlanarak ağır yaralanan Çetin Abayay, Batman Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 30 Temmuz 1992 günü saat 10.00′da yaşamını yitirdi."

'ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ POLİTİK MÜCADELEDE YER ALDI'
Kolaldıran, kardeşi Gülistan Abayay'ın Çetin Abayay'a dair anlattıklarını da şu şekilde paylaştı: "Ağabeyim benden 10 yaş büyüktü, onu bütün Batman severdi. Çok espriliydi ve fedakârdı. Kışın bir seferinde eve yırtık ayakkabılar ve ince bir gömlekle dönmüştü. Ne olduğunu sorunca, kıyafetlerini ve ayakkabılarını ihtiyacı olan birine verdiğini anlatmıştı. Bir seferinde de ağabeyimin bir ay para biriktirip, arkadaşının ailesine bir çuval un aldığını duymuştum. Çocukluğundan beri politik mücadele içinde yer aldı. Daha lise ikinci sınıfta, 16 yaşındayken tutuklandı. Siirt'te jandarmada altı ay tutuldu. O dönemde ağabeyimin ellerinde olduğunu kabul etmediler ve kimseyle görüştürmediler. Sonra Diyarbakır Cezaevi'ne gönderildi ve beş ay kaldı. Annem o dönemde cezaevinde ziyarete gittiğinde ağabeyimi tanıyamamıştı."

'ADALETİN İZİNİ SÜRECEĞİZ'
Kolaldıran, "İnsan Hakları Derneği olarak yıllardır sürdürdüğümüz eylem ve etkinliklerle yakın tarihimizde işlenen faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması, faillerinin bulunması ve yargılanması konusunda tüm kamuoyunu ve yetkilileri duyarlılığa davet ederken, bizler umudumuzu kaybetmemeye çalışarak adaletin izini süreceğimizi, süreci takip edeceğimizi ve bu ülkeyi hep birlikte daha yaşanılabilir bir hale getirmeye gayret edeceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz" ifadelerini kullandı.