Başaran: Musa Orhan bir kapıdan girdi diğer kapıdan çıktı
İpek Er'e tecavüz edip ölümüne sebep olan Musa Orhan'ın serbest bırakılmasına ilişkin Batman'da yapılan eylemde konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, "Sadece bir hafta tutuklu kalan Musa Orhan'ın, iktidarın müdahalesiyle, İçişleri Bakanının açıklamasından sonra ön kapıdan girdi arka kapıdan çıktı" dedi.
Siirt'te İpek Er'e tecavüz ettikten sonra intihara etmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan'ın tutuklandıktan kısa bir süre sonra tahliye edilmesi Batman'da protesto edildi.
HDP Batman İl binası önünde yapılan eyleme HDP Batman milletvekilleri, İl Kadın Meclisi üyeleri ve TJA aktivistleri katıldı. Polis, İpek'e ait fotoğraf ve dövizlerin açılmasına izin vermedi.
Polis ablukasında yapılan eylemde konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Musa Orhan'a dönük verilen tahliye kararının kabul edilemeyeceğini vurguladı. Başaran, "Musa Orhan kimliğinden, üniformasından kaynaklı ısrarla tutuklanmadı. Yüz binlerce insan sosyal medyadan, sokaklardan seslendi, bu insan tehlikeli, tutuklanmalı dedi ancak bu ses Musa Orhan'ın sadece bir hafta tutuklu kalmasını sağladı. Sadece bir hafta tutuklu kalan Musa Orhan'ın, iktidarın müdahalesiyle, İçişleri Bakanının açıklamasından sonra ön kapıdan girdi arka kapıdan çıktı" dedi.
'KABUL EDİLEBİLİR BİR KARAR DEĞİLDİR'
Musa Orhan'ın bu dosyada işlediği suçun sabit olduğunu kaydeden Başaran, "İpek Er'in mektubu bütün basında yayınlanmışken ve adli tıp raporlarında bu suçu işlediği sabitken, Musa Orhan'ın 'bana bir şey olmaz' söylemini destekler nitelikte ve Musa Orhan'a bir şey olmadı. Mektubu yayınlayan internet haber sitesine yayın yasağı getirildi, haberi yapan gazeteci arkadaşımıza soruşturma başlatıldı, Musa Orhan tutuklansın diyerek sokağa çıkan kadınlar darp edildi, partimiz İçişleri Bakanı tarafından hedef haline getirildi ama 'devlet arkamda bana bir şey olmaz' diyen Musa Orhan'a bir şey olmadı. Bu karar ne vicdanen, ne ahlaken ne de hukuken kabul edilebilir bir karar değildir" şeklinde konuştu.
Ülkede cezasızlık politikalarının sonucu olarak kadınların katledildiğine dikkat çeken Başaran, "İlimizde birkaç gün önce genç bir kadın sadece yaşamı ile ilgili karar verdiği için, şiddete uğradığı ve tehdit edildiği bir erkekle yaşamak istemediği için sokak ortasında katledildi. Urfa'da yine genç bir kadın oturuşu bahane edilerek yine katledildi" diyerek yaşananları hatırlattı.
'KADINLAR HİÇBİR DÖNEM BİAT ETMEDİLER'
Başaran son olarak, şöyle konuştu: "Kadınlar artık 'kendimizi güvende hissetmiyoruz' diyerek sosyal medyadan adalet ararken iktidarın derdi 'İstanbul Sözleşmesi' oluyor. İktidar İstanbul Sözleşmesi'nden neden rahatsız oluyor? İstanbul Sözleşmesi sadece HDP'li ve muhalif kadınları değil, Türkiye'deki bütün kadınları koruyor, iktidara ve devlete sorumluluk yüklüyor. İstanbul Sözleşmesi kadınları koruyun diyor. Ama kadın düşmanı siyaseti yürüten AKP taraftan kadınların katliamını meşrulaştırırken bir taraftan da kayyım siyasetiyle var olan mekanizmaları ortadan kaldırıyor. Kadınlar, hiçbir dönem bu siyasete biat etmedi. OHAL döneminde de kadınlar sokakta, alanlarda kadın kimliğiyle mücadele ettiler. Musa Orhan'ın tutuklanması için de, diğer tecavüzcülerin çocuk istismarcılarının yargılanması ve cezalandırılması için de her alanda mücadele etmeye devam edecektir, iktidarın cezasızlık politikalarının sonuç almasına izin vermeyecektir. Çünkü biz kadınlar kazanımlarımızı büyük emekle mücadeleyle elde ettik."