22 Aralık 2024 Pazar

Bakırköy'de yüz binler haykırdı: Birleşeceğiz, geleceğimizi kuracağız

İşçi ve emekçiler, 1 Mayıs için Bakırköy'de bir araya geldi. Alana sığmayan işçi ve emekçiler, Taksim yasağını protesto etti, özgür, eşit, demokratik ve yaşanılır bir ülke için birleşik mücadelenin önemine işaret etti. Emekçiler, patronların, egemenlerin ittifakına karşı emeğin ittifakını kurarak, geleceği inşa edeceklerinin sözünü verdi.
Bugün, 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü. İstanbul 1 Mayıs kutlamaları, Bakırköy Pazar Meydanı'nda gerçekleştiriliyor. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB öncülüğünde yapılan miting için yüz binler katıldı.
 
Miting için Marmara Forum AVM, Dikilitaş ve E-5 yanyol olmak üzere üç koldan, kortejler oluşturularak alana yürüyen işçi ve emekçiler, taleplerini haykırdı. Emekçiler, sabahın erken saatlerinde alanı doldurdu. Yürüyüş kortejlerinin alana girişini beklemek istemeyenler, erkenden alana girdi, halay ve marşlarla mitingin başlama saatini bekledi.
 
Kıdem tazminatının gasp edilmesinden, ekonomik krize, insanca yaşanır asgari ücretten iş cinayetlerine, sağlık ve eğitim hakkından insanca yaşam ve çalışma koşulları isteyen işçi ve emekçiler, mücadele edeceklerini vurguladı.
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Dikilitaş kolunda alana girdi. 
 
HDP ve HDK, İmralı'da Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması ve tutsakların sürdürdüğü açlık grevi ve ölüm orucuna dikkat çekmek için "Beyaz tülbendini tak da gel" şiarı ile 1 Mayıs'a katıldı. HDK Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sedat Şenoğlu ile HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli de boyunlarına taktıkları beyaz tülbentlerle kortejlerin en önünde yürüdü. "Tecrit son bulsun ölümler olmasın" pankartının açıldığı kortejde, binlerce kişi başlarına "Leyla ve Nasır" yazılı bandajlar taktı, kadınlar yöresel kıyafetleriyle yer aldı.
 
SOSYALİSTLER BEYAZ TÜLBENT VE MASKELERLE ALANDAYDI
 
ESP, "Faşizme tecride krize karşı özgürlük için 1 Mayıs'a" talebiyle mitingde yerini aldı. Sosyalistler Leyla Güven ve binlerce açlık grevi direnişçileriyle dayanışmak için beyaz tülbent ve beyaz maskeler taktı.
 
Kortejin en önünde açlık grevinde olan tutsakların yakınları yürüdü. Aynı zamanda işkencede katledilen Süleyman Yeter, 1 Mayıs şehitleri Hacer İpek ile Hasan Albayrak'ın fotoğrafları taşındı. Sosyalistler sık sık, "Leyla'dan Hülya'ya direniş kazanacak", "Her yer Taksim heryer direniş", "Yaşasın Rojava devrimimiz" sloganlarını attı. Kortejden, Leyla Güven ve açlık grevinde olan tutsakların isimleri okundu, kitle "direniyor" şeklinde yanıt verdi.
 
SGDF üyeleri ise mitinge "Adalet ve özgürlük için yürü üstüne üstüne" pankartıyla katıldı. Açlık grevindeki komünist tutsakları selamlayan sosyalist gençler, yüzlerine taktıkları maskelere de tutsakların isimlerini yazdı. Rojava'da ölümsüzleşenleri anan SGDF üyeleri, "Şehitler yaşıyor komünistler savaşıyor" sloganını attı. LÖB’lüler ise “Öfkemiz yürekte, özgürlük direnişte” pankartını açtı.
 
SKM üyeleri, "Yoksulluğa, şiddete, tecride karşı isyandayız. Yaşasın 1 Mayıs" pankartıyla katıldı. SKM üyeleri, "Nevin’den Çilem’e özsavunmamız devam ediyor" sloganını attı.
 
Şule Çet İçin Adalet Komisyonu, katledilen kadınların fotoğrafları ile kadınlar için adalet talebini yükseltti. BEKSAV, trampet ve müzik aletleriyle alana hareketlilik kattı.
 
KOMÜNİSTLER 6. KONGRE VE 2. KADIN KONFERANSINI SELAMLADI
 
Bu arada MLKP militanları da 6. Kongrelerini selamladı. Mitinge katılanlara yönelik konuşmalar yapan komünistler, “Ağır saldırılar altında 6. Kongremizi gerçekleştirdik. Şan olsun partiye devrime” dedi. Rojava’da şehit düşen MLKP MK üyesi ve Rojava Temsilcisi Baran Serhat’ı da anan komünistler, “Baran Serhat yaşıyor, MLKP savaşıyor”, “Yaşasın partimiz MLKP”, “Şan olsun 6. Kongremize” şeklinde solganlar attı.
 
MLKP/Komünist Kadın Örgütü (KKÖ) militanları ise, “Partinin güneşi Komünist Kadın Örgütü” sloganını attı.
 
DİSK'Lİ İŞÇİLER 1 MAYIS ÇELENGİ İLE ALANA GİRDİ
 
Alana ilk olarak, DİSK korteji girdi. Daha önce Taksim Meydanı'na, 77'de katledilen işçilerin anısına çelenk bırakan işçiler, bu kez Bakırköy Meydanı'ndaki mitingine 1 Mayıs çelengi ile girdi.
 
Alanda sık sık, "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Yaşasın 1 Mayıs", "Bıji yek Glan", "Yaşasın 1 Mayıs alanlardayız", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Zafer direnin emekçinin olacak", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "KHK'lar gidecek biz kalacağız" sloganları atıldı. Kıdem tazminatı başta olmak üzere geleceklerinin gasp edilmesine izin vermeyeceklerini kaydeden emekçiler, "Ölmek var, dönmek yok. Tazminatı vermek yok" sloganın attı.
 
LEYLA GÜVEN VE TUTSAKLAR SELAMLANDI
 
Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve tüm hapishanelere yayılan açlık grevi ve ölüm oruçları için de alandan sloganlar yükseldi. Kitle, "Leyla Güven onurumuzdur", "Tecrit kaldırılsın", "Bıji berxwedana Leyla" şeklinde sloganlar da attı.
 
Alanda, basına yönelik baskılar protesto edildi. Tutuklu ve sürgünde olan gazetecileri selamlayan kitle, "Özgür basın susturulamaz" sloganı ile basın emekçilerini selamladı.
 
Alana sığmayan kitle, Bakırköy'ün değil, Taksim'in 1 Mayıs alanı olduğunu belirterek, Taksim yasağını kınadı, "Her yer Taksim her yer direniş" sloganını attı.
 
EZGİLER MEYDANLARDAN ZİNDANLARA TÜM DİRENENLER İÇİN
 
Urfa'da 1 Mayıs alanına giderken yaşanan kazada 5 işçinin yaşamını yitirmesi nedeniyle, miting programı değiştirildi. Konser için çıkan sanatçılar, marşlar söyledi. Tüm kortejlerin alana girmesinin ardından miting Vardiya Müzik Topluluğu'nun konseriyle başladı. Tecride karşı süren açlık grevi ve direnişe dikkat çekmek için maskeler ile sahneye çıkan Vardiya Müzik Grubu emekçileri, "Yaşadığımız her alanda tecride hayır diyoruz ve Leyla Güven ve direnişçileri selamlıyoruz" dedi. '77'den Urfa'ya mücadelede yaşamını yitiren işçileri anan Grup Vardiya emekçileri, ezgilerini meydanlardan zindanlara tüm direnenler için söyledi.
 
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sahneye çıkarak, kitleyi selamladı.
 
YAŞATMAK İÇİN ÖLÜMSÜZLEŞENLERİN ANISINA SAYGI DURUŞU
 
Ardından alanı dolduran kitle, Gazi'den Gezi'ye, Suruç'tan Ankara ve Amed'e, iş cinayetlerinden kadın cinayetlerine, yaşamını yitirenlerin, yaşamı güzelleştirmek için yaşamını feda edenlerin anısına saygı duruşunda bulundu, DİSK Korosu 1 Mayıs Marşı'nı söyledi. Daha sonra da 1 Mayıs'ı düzenleyen kurumların temsilcileri de sahneye çıktı ve koro ile birlikte Enternasyonal Marşı'nı söyledi. Alandan kitlenin de eşlik etmesiyle, büyük bir işçi korosu oluştu. 1 Mayıs alanı Enternasyonal Marşı'nı söyledi.
 
ÇERKEZOĞLU: YAŞASIN SOSYALİZM
 
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Memleket isterim" şiiriyle konuşmasına başladı. Çerkezoğlu, "Hasret duyduğumuz memleketin resmini çizmek için akan rengarenk nehirlere selam olsun" dedi.
 
Çerkezoğlu, şunları kaydetti: 
 
"Taksim meydnaının işçilere kaptanın saltanatı elbet yıkılacak. İşçilerin iradesini yok sayanlar kağıt gibi kül olup gidecek. Demokrasi mücadelesini büyüterek Taksim Meydanı'nı yeniden kazanıp işçilere açacağız. Bizler bu meydanda ve bütün 1 Mayıs meydanlarında birbirimize 1 Mayıs ruhuyla söz verelim. Bir kişinin ağzından çıkanlara karşı demokrasiyi kazanacak mıyız? Bir avuç patronun bekasını savunan bu düzene son verecek miyiz?
 
"Herkesin düzenli bir işi olsun. Kriz bahanesiyle işten çıkarmalar yasaklanmalı, KHK'larla işlerinden edilenler işlerine iade edilmeli. Çalışma hakkımız için güvenceli bir iş için ayağa kalkacak mıyız?
 
"1 Mayıs sözleşmesi budur. Ücretler enflasyona karşı korunmalı, taşeron işçiler kadroya alınmalı, ayrımcılık bitmelidir. EYT'lilerin mağduriyeti ortadan kaldırılmalı, emeklilik temel bir yurttaşlık hakkı olmalıdır vergi adaletsizliğine son verilmeli, asgari ücretliden vergi alınmalıdır.
 
"Memleket isteriz demokrasi olsun, seçme seçilme ve örgütlenme hakkımız tam olsun. Hiç kimse kimliğnden dolayı ikinci sınıf yurttaş sayılmasın barış ve kardeşlik eşitlik ülkenin her yerinde var olsun. Bu baskıcı ve akıldışı rejimin harap ettiği memleketi ve demokrasiyi omuz omuza yeniden kuracak mıyız? Memleketin ihtiyaç duyduğu birlik işte bu meydanlardaki birliktir.
 
"Birliğin sonucunu 31 Mart'ta gördük. Bütün baskılara rağmen halkın iradesi rantçı tek adam politikalarına 'hayır' dedi. Bu iradeyi, halkın iradesini yok saymaya yönelik girişimlere sessiz kalmayacağız, boyun eğmeyeceğiz. Halkı bölmeye, kutuplaştıramaya çalışanlara inat bu ülkenin güvencesi bizi. Bütün ezilenlerin ve emekçilerin birliği bu ülkenin aydınlık geleceğini teminatıdır. Aydınlık geleceğimizin teminatı 1 Mayıs meydanlarıdır.
 
"Bu memleket emeğiyle her gün hayatı yeniden yaratan işçi ve emekçilerindir. Bu memleket emperyalizme karşı Amerikan 6. Filosunu denize döken devrimci gençlerin yolundan yürüyenlerindir. Havva analarındır, Ayşe öğretmenlerindir. Bu memleket ana muhalefet partisi liderine linç kuranların değildir. Bu memleket sandık başında gece gündüz bekleyerek halkın iradesine sahip çıkanlarındır. Faşizme karşı direnmeyi becerenlerindir. Eşitlik isteyen kadınların, gelecek isteyen gençlerindir. En çok da gelecek güzel günleri hak eden çocuklarımızındır.
 
"Bugün daha fazlasını yapma sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Bu ülkede emeğimizi yok sayanlara, ülkeyi baskıcı otoriter bir rejimle yönetmeye çalışanlara karşı eşitlik adalet barış ve kardeşlik için mücadele etmeye ve hep birlikte emeğin Türkiye'sini kurmaya söz veriyor muyuz?
 
"Bugün işçi sınıfının kitabın ortasından konuşacağı gün. Orada yazan sözün gerçekliğini hayatımızda her gün görüyoruz. O kitabın ortasında 'Ya sosyalizm ya barbarlık' yazıyor. Hasret duyduğumuz memleketin resmini çizmek için 1Mayıs meydanlarına akanlara selam olsun."
 
GEZEN: EMEĞİN İTTİFAKIYLA GELECEĞİMİZİ KAZANACAĞIZ
 
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, ülkenin adım adım toplumsal ve ekonomik bunalıma itildiğini belirtti. "Yerel seçimler biter bitmez emekçilerin önüne acı bir reçete koydular. Elimizde emeğimizde ne varsa göz diktiler" diyen Gezen, işçi ve emekçilerin müdale ile kazandıkları tüm hakların gasp edilerek patronlara peşkeş çekilmek istendiğini söyledi.
 
Ülkenin dışarıya bağımlı, halkın ise geleceksiz bırakıldığını belirten Gezen, iş yerlerinin mezarlığa çevrildiğini, kuralsız ve kadrosuz çalışmanın tüm kamuya yayıldığını ifade etti.Kadınlara yönelik politikalara dikkat çeken Gezen, hak gasplarının asıl olarak kadınlara karanlık bir gelecek getirdiğini belirtti.
 
Emekçilere hem çalışırken hem de emekliyken açlık sınırında yaşamın dayatıldığını kaydenden Gezen, "Birlikte olursak, kutuplaştırmaya dayalı politika ürütenlere karşı koyarsak kazanırız. Biz emekçiler, ürettiğimiz hayatın iradesi olmak istiyoruz, söz yetki karar halka geçsin istiyoruz" dedi. Barış için de bir arada yaşamanın koşullarını emekçilerin sağlayacağını vurgulayan Gezen, "Karşımızda sermayenin, sömürenlerin ittifakı var. Bizler de emeğin geleceğin ititafıkını kurucağız. Geleceği kazanacağız" dedi.
 
KORAMAZ: ÖZGÜR GELECEĞİ BİRLEŞİK MÜCADELEYLE KURACAĞIZ
 
TMMOB Başkanı Emin Koramaz, bugün üretenlerin, alınteriyle yaşayanların alanlara çıktığını söyledi, emek ve emekçilere yönelik saldırılara dikkat çekti.
 
Koramaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu ülke artık ranta dayalı bir ülke istemiyor. Sömürü, zulüm, baskı istemiyor. Ayrıştırıcı kutuplaştırıcı, savaş yanlısı politikalar istemiyoruz, özgür, eşit, kardeşçe bir yaşam istiyoruz. Bu ülkenin halkı 31 Mart'ta yan yana geldiğinde nasıl bir güç olduğunu, doğusuyla batısıyla yan yana geldiğinde, aşamayacağı bir duvar, yok edemeyeceği bir saltanat olmadığını gördü, gösterdi."
 
Koramaz, eşit, özgür ve demokratik bir geleceğin sınıf dayanışması ve birleşik mücadele ile kurulacağını vurguladı, "Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın sınıf dayanışması ve sosyalizm, kahrolsun faşizm" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
 
ADIYAMAN: ÖLÜMÜN ADİL OLMADIĞI BİR DÜNYADA YAŞAMI ADİL KILMAK İÇİN MÜCADELEYE
 
TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise şunları söyledi: "Sağlık, bir toplumun en temel hakkıdır. Toplum, bu hakka ücretsiz ve eşit bir şekilde ulaşmalıdır. Bunu söyleyemeye ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz.
 
Adaletsiz, vicdansız ve eşitsiz sistemin toplumun sağlığını hiç sayarak, rantına rant kattığını ifade eden Adıyaman, "Sorunu biliyorsak çözüm reçetesi de var. Kapitalizmin sömürüsüne karşı örgütlü mücadelemizi başarmak zorundayız. Ölümün bile adil olmadığı bir dünyada, yaşamı adil kılmak için omuz omuza mücadelemizi büyütelim" dedi.
 
Konuşmaların ardından 1 Mayıs'ı düzenleyen kurumlar adına ortak metin iki işçi tarafından Kürtçe ve Türkçe okundu. İş cinayetlerine dikkat çekilen açıklamada, hükümetin kıdem tazminatını gasp etmesine izin verilmeyeceği belirtildi, "Güvenceli iş güvenceli gelecek" talebi dile getirildi.
 
Krizin faturasını ödemeyeceklerini belirten emekçiler, hükümetin KHK'larını da protesto etti, "KHK'lar gidecek, biz kalacağız" dedi.
 
Ardından, mitingi örgütleyen kurumlar adına ortak bir açıklama yapıldı. Türkçe ve Kürtçe okunan metinde hapishanelerde süren açlık grevi ve ölüm orucu direnişine dikkat çekildi, "Tecritte ısrar eden AKP iktidarı açlık grevleri sonuçlarının ve ölümlerin sorumlusu olarak tarihe geçecektir...  Ve bir kez daha 1 Mayıs alanından haykırıyoruz. Ölümden değil, yaşamdan yanayız. Tecrit bir insanlık suçudur" diye belirttildi.
 
Erkek şiddetine karşı kadın direnişinin sürdüğünün belirtildiği açıklamada, 1 Mayıs alanından "bedenimiz, kimliğimiz emeğimiz bizimdir" mesajının yükseldiği vurgulandı.
 
"Eşit yurtaşlık, onurlu barış ve özgürlük" talebinin dile getirildiği açıklamada, şöyle denildi: "Bizler; savaşlara, sınır ötesi operasyonlara, hayatların yerinden edilmesine karşı barışta ısrar edenleriz. Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, yoksullar, ezilenlerin, 'bir merminin fiyatından haberimiz yok ve öğrenmek de istemiyoruz'!  Biz, savaş ve çatışma politikalarıyla, ülkenin bugünü ve geleceğine dair umutsuzluk, çaresizlik ve inançsızlığa sürükleyenlere karşı buradayız. 1 Mayıs alanında umudu büyütüyor ve haykırıyoruz."
 
İktidarın Taksim yasağının da protesto edildiği açıklamada, "Her yer Taksim her yer direniş" denildi.
 
1 Mayıs mitingi, söylenen marşların ardından sona erdi.