24 Kasım 2024 Pazar

Bakırhan Mersin'de basın emekçileriyle yan yana geldi

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Ekmek ve Adalet buluşmaları kapsamında Mersin'de basın emekçileriyle yan yana geldi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Ekmek ve Adalet buluşmaları kapsamında Mersin'de yerel basın temsilcileriyle yan yana geldi.

Burada anayasa tartışmalarına ilişkin soruyu cevaplandıran Bakırhan, Türkiye toplumunun yıllardır darbe anayasasından kurtulmaya çalıştığının altını çizerek, "İktidar ve küçük ortakları sürekli darbe anayasasına bir gönderme yapıyor. Yargıda darbe dönemlerini arar hale geldik. Darbe dönemlerinde AYM kararları dikkate alınırdı, AİHM ihlal kararları istenmese bile darbe dönemlerinde yerine getirilmek zorunda kalınırdı. Yargının kalmadığı, siyasi erkin denetimine geçtiği, Türkiye'deki bütün halkların ve inançların renklerinin soldurulmaya çalışıldığı, Kürtçenin ve halayın bile yasaklandığı bir süreçte, iktidar 'askeri anayasadan kurtulalım' diyor. Anayasayı herkes yapar, Kenan Evren bile yaptı. Anayasanın yapılmasından çok nitelikleri önemlidir" dedi.

Mevcut anayasanın farklı kimlikler, kültürler ve inançların yaşadığı bir ülkeye uymadığını ifade eden Bakırhan, "Yeni bir anayasa olmalı ama demokratik olmalı. Toplumun katılımı ile olmalıdır. Bu konuda bir samimiyet olmalı. Samimiyet nasıl olur, bir yol temizliği ile olur. Selahattin Demirtaşların, Figen Yüksekdağların, Can Atalayların, onlarca seçilmişin ve belediye eş başkanlarının, gazetecilerin, twit atan insanların cezaevine atıldığı, kapısı kırılarak ters kelepçe ile gözaltına alınıp ceza aldığı bir ülkede anayasa yapım sürecinin samimi olduğunu kim söyleyebilir" ifadelerini kullandı.

Seçimlere ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Bakırhan, "31 Mart seçimleri bu iktidara büyük bir ders verdi, değişim mesajı verdi. İktidara 'politikalarını değiştir' dedi, muhalefete 'ortak hareket et' dedi. İktidar ve muhalefete rağmen halk demokratik tercihlerde bulundu" dedi. Bakırhan, seçimlerin tek başına çözüm olmadığını, esas çözümün toplumun ortak örgütsel birlikteliği olduğunu söyledi.