As Plastik işçileri: Birlikten kuvvet doğar
Hadımköy'deki As Plastik fabrikasında 24 gündür grevi sürdüren işçiler Kenan İncekaş ve Ahmet Aydın, greve çıkma süreçlerini ve grev boyunca yaşananları ETHA'ya anlattı. Direnişteki işçiler, işçilerin ancak birlik olarak kazanabileceğini vurguladı.
İstanbul Hadımköy'de bulunan As Plastik fabrikasında Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçilerin toplu iş sözleşmesi ve atılan işçilerin geri alınması talebiyle başlattıkları grev 24. gününde.
Grevin 22. gününde işçiler, fabrika önünde büyük bir buluşma düzenleyerek greve kararlılıkla devam edeceklerini duyurdu. As Plastik işçileri Kenan İncekaş ve Ahmet Aydın, süreci ve taleplerini ETHA'ya anlattı.
İNCEKAŞ: İŞVEREN BİZİ ÖRGÜTLENMEYE TEŞVİK ETTİ
Kod 46'yla işten atılan As Plastik işçisi Kenan İncekaş, 2015 yılından bu yana As Plastik'te çalıştığını söyledi. Patronun yılbaşında vermesi gereken ücret zammını sürekli kesintiye uğrattığını anlatan İncekaş, "Örneğin yüzde 30 vermesi lazımken yılbaşında yüzde 20'sini veriyordu. Kalan yüzde 10'un da yüzde 3'ünü 6. ayda veriyordu. Bizi bu şekilde sendikaya mecbur bıraktı" dedi.
Patronun baskıları ve hak gaspları nedeniyle işçileri örgütlenmeye teşvik ettiğini vurgulayan İncekaş, ücret zamlarının sürekli kesilmesi sonucu fabrikada çalışan 125 işçiyle yan yana gelerek sendikaya üye olma kararı aldıklarını anlattı.
'İŞVEREN PARA DAĞITARAK GREVİ KIRMAYA ÇALIŞIYOR'
Örgütlenmelerinin ardından patronun işten atma saldırısı başlattığını, sendikayla toplu sözleşme masasına oturmadığını hatırlatan İncekaş, önce direnişe başladıklarını ardından da greve çıktıklarını kaydetti. Patronun grevin ardından da grevi kırma çabası içinde olduğunu aktaran İncekaş, "Tabi işverenimiz rahat durmuyor. Parası var, onu kullanıyor. İşçi arkadaşlarımızı tek tek arayarak, '100 bin lira, yani iki ikramiye ve bir de içeride kalan paranızı veririm gelin çalışın' diyor. Bu paraları da elden veriyor, bir nevi rüşvete giriyor, bu paralar hesaba yatırılmıyor. İşveren çantayla gelip içeride işçi arkadaşlara para dağıtıyor" dedi.
İşe geri dönen işçilere seslenen İncekaş, "İşveren bu parayı verdi ama yarın bunu fazlasıyla sizden geri alacak. Bunu siz de biliyorsunuz, 2 yıl öncesini, 4 yıl öncesini bilen işçi arkadaşlarsınız. Bunlara inanmayın, gelin tekrar aramıza karışın. Toplu bir şekilde sözleşmemizi yapalım" çağrısında bulundu.
'BİRLİK OLURSANIZ KAZANIRSINIZ'
Kendileriyle dayanışmaya gelen Polonez işçilerinin direnişine de dikkat çeken İncekaş, "Bu konuda canı gönülden helal olsun diyorum duruşlarından dolayı. Her türlü müdahalelerle karşı karşıyalar. Sürekli şiddet görüyorlar. Sadece patronla değil, bizim vergilerimizle maaşlarını verdiğimiz polislerle, askerlerle mücadele ediyorlar. Bu mücadelelerinden dolayı onlara teşekkür ediyorum" dedi.
İncekaş, işçilere seslenerek, "Birlik olursanız kazanırsınız, tek olursanız kaybedersiniz. O yüzden bir olun, birlikte hareket edin. Birlikten kuvvet doğar, zafer mutlaka direnen emekçilerin olacak" ifadelerini kullandı.
AYDIN: BU FABRİKADA 2.5 YILDIR DİRENİYORUZ
Grevdeki işçilerden Ahmet Aydın, kendilerini yalnız bırakmadığı için tüm basın emekçilerine ve 30. yıl resepsiyonuna da katıldıkları Atılım Gazetesi'ne teşekkür ederek sözlerine başladı.
"2.5 yıldır burada sermayenin elinde ezile ezile direnmeye devam ediyoruz. Ama bizim bu direncimizin kırılamayacağını buraya dayanışmaya gelen herkesle birlikte göstermiş olduk" diyen Aydın, 2022 yılında Petrol-İş Sendikasına başvurduklarını ve kısa bir sürede sendikaya yetki belgesi verildiğini, ancak patronun yetkiye itiraz etmesi üzerine mahkeme sürecinin başladığını aktardı. 2023 yılında 28 işçinin sendikalı olduğu için Kod 46 gerekçe gösterilerek işten atıldığını hatırlatan Aydın, "40 yıldır bu işveren burada devam ederken sendikalı oldu diye 28 kişinin günahına girer gibi hırsızlıktan işten attı" dedi. 2024 yılı mart ayında mahkemenin sendika ve işçiler lehine karar aldığını ve toplu sözleşme sürecini başlatmak istediklerini aktaran Aydın, ardından 3'ü işçi temsilcisi 10 işçinin işten atıldığını söyledi.
'KANUNA UYMAK SUÇSA BİZ BU SUÇU İŞLEDİK'
"Bu ülkede Anayasaya uymak, kanuna uymak suçsa biz bu suçu işlemiş görüyoruz kendimizi. Çünkü bu işçilere, emekçilere Anayasa'ya konulmuş kanun maddesi suç olarak görülüyorsa, biz suç işledik. Tabii ki işveren bu suçu kendisi işliyor, ama biz işlemişiz gibi gösteriyor. Biz anayasal hakkımızı kullanıyoruz, bu yüzden de direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz" diyen Aydın, grevin 18. gününde 6 işçinin daha Kod 46'yla işten atıldığı bilgisini verdi.
Grevdeyken işçi çıkarmanın yasak olduğuna dikkat çeken Aydın, patronun işçilere sürekli baskı uygularak grevi kırmaya çalıştığını, bazı işçilere rüşvet teklif ettiğini aktardı. Patronun teklifini kabul eden işçilerin başka makinelerde çalıştığını ve Petrol-İş Sendikasının bununla ilgili mahkemeye başvurduğunu ifade eden Aydın, mahkeme heyetinin teftiş için fabrikaya geldiğini belirtti.
Teftişe gelen hakim ve müfettişlerin patronun tuttuğu özel güvenlik görevlileri tarafından darp edilerek engellenmek istendiğini aktaran Aydın, buna rağmen heyetin içeri girerek usulsüzlüğü tespit ettiğini ve makineleri mühürleme kararı verdiğini söyledi.
'POLONEZ'DEKİ KADIN İŞÇİLERE ZULÜM DÜNYANIN NERESİNDE GÖRÜLMÜŞ?'
Kendileriyle dayanışmayı sürdüren Polonez işçilerinin direnişini de selamlayan Aydın, direnişteki işçilerin çoğunun kadın olduğuna dikkat çekti. "Bu ülkede kadına yönelik şiddetle ilgili kanunlar var, ama bununla ilgili kanun olmasına rağmen, grev hakkı, anayasal hak değil mi? Bu kadınlar anayasal haklarını kullandılar, neden zulme uğradılar, şiddete uğradılar" diyen Aydın, işçilere dönük polis şiddetine tepki gösterdi. "Polonez'deki arkadaşlara, kadın işçilere bu kadar zulüm dünyanın neresinde görülmüştür? Madem ki kadına zulüm olacak, neden kadına şiddete karşı yasalar var? Madem bu yasalarla ilgili hiçbir şey yapılmayacak, neden bu yasalar çıkıyor" diyen Aydın, ülkenin farklı yerlerinde direnişte olan tüm işçileri selamladı.
İncekaş ve Aydın ayrıca, 19 Ekim Cumartesi günü saat 18.30'da Esenyurt'ta bulunan Şehit Erol Olçok Kültür Merkezinde düzenlenecek dayanışma gecesine tüm halkı davet etti.