22 Aralık 2024 Pazar

Ankara'da kadınlar: Özgür ve eşit bir yaşamı yaratana kadar mücadeleden vazgeçmiyoruz

Ankara'da kadınlar, "Emeğimiz, kimliğimiz, özgürlüğümüz, hayatımız ve barış için tüm dünyada ayaktayız" şiarıyla sokaklara çıktı. Kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden kadınların fotoğraflarını taşıyan kadınlar, Gülistan Doku'yu, Nadira Kadirova'yı, Yeldana Kaharman'ı unutmayarak akıbetini sordu.

Ankara Kadın Platformu'nun çağrısıyla Kolej Meydanı'nda buluşan kadınlar alkışlar, sloganlar ve tüm coşkuyla Sakarya Meydanı'na yürüdü. Önceki yıllara göre kadınların coşkusu ve kalabalığının daha fazla olduğu göze çarparken, kadınlar yürüyüşe çocuklarıyla birlikte katıldı.

"Yaşasın 8 Mart", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa" ,"Bir kişi daha eksilmeyeceğiz", "Tayyip kaç kaç kaç kadınlar geliyor", "Kadınlar artık susmayacaklar" sloganlarıyla yürüyen kadınların dövizlerinde şiddete, kadın cinayetlerine, krize, yoksulluğa, savaşa karşı talepler öne çıktı. Yürüyüşe DİSK Kadın Bandosu da trampetleriyle eşlik etti.

KIZILAY VE ENSAR VAKFI PROTESTO EDİLDİ
Kadınlar Yürüyüş esnasında Ensar Vakfı'na kendi üzerinden bağış yapıldığı ortaya çıkan Kızılay Genel Müdürlüğü önünden geçerken ıslık ve alkışlarla Ensar Vakfını ve Kızılay'ı protesto etti. Sakarya Meydanı'nda kadınlar sık sık "bir kişi daha eksilmeyeceğiz" sloganları atarak, kadın cinayetlerinde öldürülen kadınların isimlerini okudu.

'KADINLAR DEVLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE KATLEDİLİYOR'
Sakarya Caddesi'nde yapılan basın açıklamasını Neslihan Kırmızıgül okudu. Kadın direnişlerinin tüm dünyayı sardığı belirtilerek, dünyanın her yerinde kadınların emeklerinin sömürülmesine, esnek-güvencesiz çalışma koşullarına, ırkçılığa, şiddete, kadın cinayetlerine, özgürlüklerinin ellerinden alınmak istenmesine karşı mücadele ettiği vurgulandı. Açıklamada, "Bizler de bu topraklarda yaşayan kadınlar olarak böylesine büyük bir direnişin parçasıyız ve bugün her yerde sokaklardayız. Biz kadınlar hep birlikte emeğimiz, özgürlüğümüz ve hayatımız için ayaktayız!" denildi.

2019 yılında 474 kadının katledildiğini kaydedilen açıklamada, Eskişehir'de katledilen Ayşe Tuba Arslan'ın 23 kez koruma talep etmesine rağmen her defasında faille uzlaştırıldığı, başka binlerce kadının devletin, polisin, yargının gözü önünde katledildiği ifade edildi. Hayattan kopartılan tüm kadınlar için adalet talep edilen açıklamada, mahkeme salonlarında tutulan nöbetlerle Ceren Damar, Şule Çet ve daha nice kadının katilline ödül gibi indirim verilmesinin engellendiği vurgulandı.

'KADINLARIN YAŞAMLARI AKP'NİN HEDEFİNDE'
AKP'nin yasalarla, fetvalarla kadınların ne giydiğinden nasıl yaşayacağına kadar tüm yaşamlarını hedef aldığı belirtilen açıklamada, "Yeni yargı paketiyle, aile içi şiddet vakaları adı altında kadına yönelik şiddet için arabuluculuk getirilmeye çalışılıyor. Buradan uyarıyoruz: Türkiye'nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddet bakımından arabulucuğu ve uzlaştırmayı yasaklamaktadır. 6284 Sayılı kanun şiddete maruz kalan ve risk altında olan tüm kadınlar için uygulanmak zorundadır" denildi.

'GÜLİSTAN'A, NADİRA'YA, YELDANA'YA NE OLDU?'
Dersim'de 64 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Gülistan Doku'nun ailesinin, arkadaşlarının, kadın örgütlerinin susturulmaya çalışıldığına dikkat çekilen açıklamada, Doku'nun nerede olduğunu soruldu. AKP milletvekili Şirin Ünal'ın evinde ölü bulunan Nadira Kadirova'yı da unutmayan kadınlar, "Cinayetler örtbas edildi. AKP bizden neyi saklıyor? Nadira Kadirova'ya ne oldu? Yeldana Kaharman'a ne oldu?" diye sordu.

'KRİZ VE SAVAŞTAN EN BÜYÜK YARAYI KADIN VE ÇOCUKLAR ALIYOR'
Krizin faturasının önce kadınlara kesildiği, kadınların yoksulluğa mahkum edildiği belirtilen açıklamada, "İşten çıkarmalar başladığında önce kadınlardan vazgeçiliyor. Kadınların erkeklere göre iş gücüne katılım oranları daha düşük, işsizlik oranları ise daha yüksek. Kadınlar eşdeğerdeki işlerde erkeklerden daha az ücret alıyor" denildi. Türkiye'nin savaşa sürüklendiğini ve savaşlar yüzünden her türlü emek sömürüsü, ayrımcılık ve şiddete maruz kalarak savaştan en büyük yarayı kadınların aldığını vurgulayan platform, "Halkların tarafı olmadığı bu kirli savaş pazarlığında kadın ve çocuklar başta olmak üzere sığınmacıların pazarlık konusu yapılmasını kabul etmiyoruz! Emperyalist saldırganlığa karşı inadına barış diyoruz" denildi.

'TÜM RENKLERİMİZLE BİR ARADAYIZ'
Kadınların siyaset alanından silinmek istendiği, kadın siyasetçilerin tutuklandığı ve mücadele eden kadınlara gözdağı verilmek istendiği belirtilen açıklamada, kadınların cezaevlerinde çıplak arama, en temel hakların gasbedilmesi gibi insanlık dışı muamelelere maruz kaldığı ifade edidi. Trans bireylerin nefret cinayetleriyle katledildiği, intihara sürüklendiği, onur yürüyüşlerinin yasaklandığı belirtilen açıklamada, "Bizler tüm renklerimizle homofobiye, transfobiye karşı bir arada olmaktan ve direnmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi. Tüm kadınlara çağrı yapan platform, "Emeğimiz, özgürlüklerimiz ve hayatlarımız için yan yana gelelim. Örgütlenelim, direnelim. Dayanışmayı büyütelim" dedi.

'ÖZGÜR VE EŞİT BİR YAŞAMI YARATANA KADAR VAZGEÇMİYORUZ'
Kadınların Rojava'da, Meksika'da, Şili'de, Arjantin'de, Fransa'da, Lübnan'da, İran'da baskılara boyun eğmediği ve direnişleriyle kadın mücadelesine ilham verdiği vurgulanan açıklamada, "Kadınların özgürce yaşayacağı bir dünyayı kurmakta kararlıyız! Kapitalist, ataerkil sistemi değiştireceğiz! Özgür ve eşit bir yaşamı yaratana dek mücadeleden ve direnmekten vazgeçmiyoruz" denildi.