21 Kasım 2024 Perşembe

Ankara'da işçi emekçi buluşması: Krizin faturasını reddediyoruz

Ankara'da gerçekleşen işçi emekçi buluşmasında, "Her yıl ödediğimiz vergilerimizden trilyonlar sırf onları daha çok kazansın diye, sırf işçi ve emekçiler o savaş politikalarının esiri olup baskı ve zorbalık düzenine ses çıkarmasınlar diye peşkeş çekiliyor. Biz, krizin ve savaşın faturasını ödemeyi reddediyoruz, insanca yaşamak istiyoruz" denildi. 

Ankara işçi emekçi buluşması için Yüksel Caddesinden, Sakarya Caddesine yürüyüş düzenlendi. İşçi Emekçi Birliği bileşenleri olan 78'liler Hareketi Ankara, Alınteri, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Ankara İşçi Meclisi, BDSP, DAD, DEM Parti, Devrimci Parti, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Emekliler Meclisi Sendikası, Halk-Der, HDK Emek Meclisi, Kaldıraç, Odak, Sosyalistler Partisi, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) ve Partizan'ın katılımıyla düzenlenen açıklamada "Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz" pankartı açıldı.

'GÖZ GÖRE GÖRE ÇALMAYA DEVAM EDİYORLAR'
Basın metinini okuyan Sibel Doğan, krizi fırsata çevirmeye çalışan sermaye düzeninin AKP eliyle haklarını gasp etmeye çalıştığına dikkat çekti. Doğan, "Toplumu yoksulluk ve sefalet içine sürüklüyorlar. Çalışma ve yaşam koşullarımız her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Aldığımız ücretlerle bırakın insanca bir yaşam sürmeyi nefes almak bile imkansız hale geliyor. Enflasyon canavarı belimizi bükmeye, çalışma ve yaşam koşulları ağırlaştıkça iş cinayetleri artmaya devam ediyor. Ama onlar, bu ülkede açlık sınırının altında ücretlerle çalışmak zorunda bırakılan milyonlar yokmuş gibi çıkıp enflasyonun nedenini ücret zamları olduğunu iddia ediyorlar. Fedakarlık adı altında bu ülkenin işçisinden, emekçisinden, emeklisinden göz göre göre çalmaya devam ediyorlar" dedi.

'İŞÇİ VE EMEKÇİLERİ PATRONLARIN İNSAFINA TERK EDİYORLAR'
Yapılan plan ve programların patronları zengin etmeye endeksli olduğuna dikkat çeken Doğan, "Geçtiğimiz haftalarda bir Orta Vadeli Program açıkladılar. Bugünlerde 2025 Bütçe Tasarısı mecliste, önümüzdeki günlerde yeni asgari ücret için tespit komisyonu toplantıları başlayacak. Ve buralarda kurdukları her cümle, yazdıkları her satır ile bizden çalmaya, patronları zengin etmeye devam ediyorlar. Emeği ile yaşam kavgası veren işçilerden, emekçilerden daha ücreti eline geçmeden vergisi kesilirken, vergi afları ve indirimleri ile trilyonlarca lirayı sermayedarlara hibe ediyorlar. Artan oranlı vergilerle, dolaylı vergilerle işçiler, emekçiler her geçen gün daha fazla yoksullaşırken eğitimi, sağlığı, ulaşımı patronların insafına terk ediyor, kamu hizmetlerine dair sorumluluklarının hiçbirini yerine getirmiyorlar" ifadelerini kullandı.

'RANT İÇİN BEBEKLER KATLEDİLİYOR'
Doğan, çalışma koşullarını daha da ağırlaştıran yeni düzenlemelerin zengini yaşatma odaklı olduğunu söyledi ve devam etti: "Ajandalarında güvencesiz çalışma biçimleri, kıdem tazminatı hakkımızın gasp edilmesi, daha az ücret, daha çok sömürü için ne gerekiyorsa o var. Bizler, bu emek düşmanı politikaları kabul etmiyoruz. Krizin faturasını doymak bilmez kâr hırsları ile bu krize neden olanlar ödemeli diyoruz. Emeğinin hakkını istediği için, sendikalaştığı için işçinin karşısına barikat kuruyor; doğasına sahip çıkan köylüye saldırıyor, rezerv alan adı altında evlerine el koyuyor.. Soruşturma ve yasaklarla, MESEM adı altında işletilen sömürü mekanizmalarıyla gençliğin, şiddet sarmalı ile kadınların ve LBGTİ+'ların gelecek umudunu yok ediyor. Rant uğruna üç günlük bebeklerimizi çetelerin elinde ölümünü seyrediyor. Seçme seçilme hakkına bile tahammül edemiyor, seçilmiş belediye başkanlarını sudan gerekçelerle görevden alıyor, bir kayyım rejimi inşa ediyor. İşçiyi, emekçiyi ırkıyla, mezhebiyle bölüp parçalarken kendisi İsrail'e ticaret gemilerini göndermeye devam ediyor. Toplumda göçmen karşıtlığını kışkırtırken yine o göçmenlerin emeği üzerinden yeni rant alanlarının hesabını yapıyor. Başta Kürt halkı olmak üzere ezilen halkların haklı ve onurlu taleplerini inkâr ve imha politikaları ile yok sayarken kışkırttığı savaş politikaları ile silah tekellerini zengin etmeye devam ediyor. Her yıl ödediğimiz vergilerimizden trilyonlar sırf onları daha çok kazansın diye, sırf işçi ve emekçiler o savaş politikalarının esiri olup baskı ve zorbalık düzenine ses çıkarmasınlar diye peşkeş çekiliyor. Biz, krizin ve savaşın faturasını ödemeyi reddediyoruz, insanca yaşamak istiyoruz."