3 Mayıs 2024 Cuma

Agrobay direnişçileri: Seçimlerde kimse bizden oy istemesin!

Agrobay direnişinin 180. gününde açıklama yapan direnişçiler, direnişi yeni bir evraye taşıyacaklarını kaydetti. Direniş sırasında kapısını çalmadıkları siyasetçi kalmadığını aktaran işçiler yerel seçim sürecinde kapı kapı gezerek siyasetçileri teşhir edeceklerini, gerekirse Ankara'ya yürüyeceklerini duyurdu.

İzmir'de bulunan Agrobay seracılıkta maruz kaldıkları mobbing, şiddet, aşağılama ve hak gaspları karşısında Tarım-Sen'e üye olan ardından emek ve sendika düşmanı Arzu Şentürk tarafından tüm hakları gasp edilerek işten atılan çoğu kadın işçinin direnişi 6 ayı doldurdu.

Direnişlerinin 180. gününde Bergama Cumhuriyet Meydanında açıklama yapan işçiler bir kez daha duymayan kulaklara seslendi. "Agrobay hakkımızı ver" pankartı açan işçiler çalmadıkları kapı, görüşmedikleri kişi kalmadığını ancak herkesin kendilerini geçiştirdiğini vurgulayana, "Seçimlerde kimse kapımızı çalmasın" diye uyardı.

BASKI, MOBBİNG, AŞAĞILAMA, HAKARET, TEHDİT
Sendikalı olduktan sonra gayriresmi şekilde işten çıkarılan işçiler uzun süre tazminat haklarını almak için yasal çıkışlarınının sağlanması için mücadele etti. Yasal çıkışlarının sağlanmasının ardından hakları için mücadele eden çoğu kadın işçi, Agrobay önünde direniş çadırı kurdu. Basın açıklamalarında polis ve jandarmanın saldırısına uğradı, kadınlar çocuklarının gözünün önünde yerlerde sürüklenerek, işkenceyle gözaltına alındı. İşçilerle dayanışma engellenmek için her türlü hukuksuz yola başvuruldu. Öte yandan patron Arzu Şentürk karına kar katarken, katıldığı tv ve radyo programlarında işçilerin tüm haklarını verdiğini, baş tacı ettiğini sendikalı olup olmadıklarını dahi bilmediklerini iddia etti. Bunun üzerine işçiler yaşanan iş kazalarını, maruz kaldıkları aşağılanma ve hak gasplarını açıklayarak Şentürk'ü yalanladı.

'SONUNA KADAR DİRENECEĞİM, ARZU HAKKIMIZI VER'
Açıklamada söz alan işçiler, bu yaşadıklarını bir kez daha ayrıntılarıyla anlattı. 62 yaşınaki tarım işçisi Naime Tekkahraman, 18 yıl çalıştığı Agrobay'da üç yıl sigortası çalıştırıldığını kaydetti. Sendikalı oldukları için işten atılan arkadaşlarıyla dayanıştıklarını ve ertesi gün hepsinin işten atıldığını hatırlatan Tekkahraman, "Sonuna kadar direneceğim, Arzu hakkımızı ver" dedi.

'KİMSE GELİP OY İSTEMESİN'
Bir başka işçi ise 6 ay boyunca İzmir'den İstanbul'a Ankara'ya, Meclis'e çalmadıkları kapı kalmadığını; Tuncay Özkan, Gökhan Zeybek ve Binali Yıldırım başta olmak üzere çok sayıda siyasetçiyle görüştüklerini hepsinin de verdiği sözleri unuttuğunu kaydetti ve ekledi: "Seçimlere az kaldı, 39 kişi işçinin kapısına gelip de oy istemesin, onlara verecek oyumuz yok!"

TARIM SEN: SORUNUMUZU ÇÖZMEYEN SİYASETÇİLERİ TEŞHİR EDECEĞİZ
Sendika adına yapılan açıklamada ise Arzu Şentürk'ün 39 işçiyi işten atmanın bedelini ödemek istemediği kaydedildi. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Bugün buradan, Bakırçay havzasının önemli meydanlarından birinden sizlere sesleniyoruz. Bu bölgenin tarım işçileri adalet istiyor. Haklarını istiyor. Haksızlık, baskı ve sömürü üzerine kurulu bu çalışma düzeninin sona ermesini istiyor. Buradan bir kez daha ifade edelim. Haklı olduğumuzun bilincinde, mücadelemizi yeni bir etaba taşıyoruz. İçine girdiğimiz seçim döneminde, bu havzadaki tüm imkanlarımızı kullanarak, işçilerin sorunlarını çözmeyen siyasetçileri teşhir edecek, kapı kapı gezerek emekçi halkımıza patronları koruyan siyasetçilerin gerçeklerini anlatacağız. Çok temel bir işçi hakkı meselesini 6 ay çözümsüz bırakmak, başta patron olmak üzere bu bölgenin siyasetinin, ticaretinin, kamuoyunun utancıdır. Sorunumuzu çözme iradesi gösteren kesimin işçilerin teveccühünü kazanacağı da açıktır. Haklarımız verilmez, sorunlarımız çözülmezse, gerekirse Ankara'ya yürüyecek ve bu sorunları çözmeyen, söz verip de yerine getirmeyen tüm siyasi partileri, vekilleri meclis önünde kamuoyuna teşhir edeceğiz. Tarım işçilerine yaşatılan bu zulmü tarihe not düşeceğiz. Patronların, holdinglerin vekilleri, başkanları, adayları varsa, bizim de seçimleri etkileyecek gücümüz, irademiz var. Kazanacağımızdan şüphemiz yok."