25 Kasım 2024 Pazartesi

Adana'da kadınlar haykırdı: Yaşasın kadın dayanışmamız

25 Kasım'da sokakta taleplerini haykıran kadınlar, kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi yükselteceklerini vurguladı. Kayyum darbesine karşı, "Jin, jiyan, azadî" sloganıyla haklarını ve özgürlüklerini savunacaklarını kaydeden kadınlar, "Yaşasın kadın dayanışmamız, yaşasın mücadelemiz" dedi. 

Adana'da 25 Kasım'da kadınlar sokağa döküldü, erkek devlet şiddetine karşı isyanını haykırdı. Adana Kadın Platformu'nun çağrısıyla çok sayıda kadın İstasyon meydanında toplandı. 

'İSYANIMIZDA YAŞAM VAR'
Buradan yürüyüşe geçen kadınların önü polis tarafından kesildi. Aralarında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Ceylan Akça'nın da olduğu kadınlar, polise sloganlarla tepki gösterdi. Kadınlar, "Şiddet, savaş ve yoksulluk değil. Eşitlik, barış ve özgürlük istiyoruz" pankartıyla, polis engelini aşarak sloganlarla yürüyüşe geçti. Kadınlar, "Sesimizde isyan, isyanımızda yaşam var", "Jin, jiyan, azadî", "Ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Erkek adaletiniz kadınları öldürüyor" sloganlarının öne çıktığı dövizler taşıdı. 

Yürüyüş sırasında sık sık, "Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz", "Jin, jiyan, azadî", "Kadın, yaşam, özgürlük", "Katillere barikat, kadınlara değil" ve transfobiye, homofobiye, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine hayır diyen kadınlar "İsyan, devrim, özgürlük" sloganı yükseldi. 

Yürüyüş Atatürk Parkında sona ererken burada basın metni okudu. Basın metnini okuyan Sıla Güler, 25 Kasım'ın tarihini hatırlattı. Mirabel kardeşlerin mücadelesiyle, erkek şiddetine, cezasızlığa, kayyum saldırılarına karşı mücadeleye devam edeceklerini söyledi. 

'ERKEK ŞİDDETİ TOPLUMSALDIR'
Kadına yönelik artan şiddete dikkat çeken Güler, kadın katliamlarının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen, ayrımcı politikalarla şekillenen ve erkek devletin ihmalleriyle derinleşen sistematik bir sorunun sonucu olduğunu ifade etti. Güler "İstanbul Sözleşmesi'ni fesheden, 6284 no'lu kanunu uygulamayan devlet, kadınların güvenliğini sağlamak yerine, erkek şiddetinin önünü açıyor. Bu noktada bir kez daha vurguluyoruz: Kadın cinayetleri politiktir! Erkek şiddetinin önlenmesi için gerekli olan her türlü hukuki, sosyal ve ekonomik önlemin alınması, devletin temel sorumluluğudur" dedi.

'KAYYUM EŞBAŞKANLIĞA SALDIRIDIR'
Kadınların eşit temsiliyet, eşbaşkanlık gibi kazanımlarının gasp edilmeye çalışıldığını belirten Güler "Kadınların eş temsiliyeti, yerel yönetimlerde ürettiği kadın özgürlükçü politikalar ve kadın dayanışma ağları kayyumlar eliyle yok edilmek isteniyor" diyerek kayyum saldırılarına karşı direnmeye devam edeceklerini vurguladı. 

'JİN, JİYAN, AZADÎ YASAKLANAMAZ'
Diyarbakır Valiliğinin "Jin, jiyan, azadî" sloganını yasaklamasına değinen Güler "Yıllardır özellikle Kürt kadınlarının öncülüğünde yankılanan bu sözler, yalnızca bir halkın haklı taleplerini değil, tüm ezilenlerin ortak umutlarını da temsil etmektedir. Özgürlük ve adalet talebine dayanan mücadeleler, yasaklarla susturulamaz" dedi. Güler, şöyle devam etti: "Erkek şiddetine, kayyumlara, ekonomik eşitsizliğe ve devletin cezasızlık politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki bu adaletsiz düzeni ancak biz değiştirebiliriz. Kadınlar birlikte, mücadele ile güçleniyor, dayanışmayla kazanıyor! Erkek şiddetine ve erkek-devlet ittifakına karşı mücadelemizi büyütüyoruz. Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın mücadelemiz!"

AKÇA: ERKEK DEVLETİN KADINLARA AÇTIĞI SAVAŞIN BİLANÇOSUDUR
Açıklamanın ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Ceylan Akça söz aldı. Akça, katledilen kadınların isimlerini sayarak, "Onların yaşayamadığı yaşamı yaşamak ve bu sokakları da özgürlüğe sahip çıkmak için geldiğiniz bu meydanda hepinizi isyanla selamlıyorum" dedi. Akça, "Saydığım her bir isim çok değil bir iki ay içinde katledildi. Savaş bilançosu diyoruz, çünkü bu bir savaş bilançosu. Erkek devletin kadınların yaşamlarına açtığı savaşın bilançosudur. Bu savaş bilançosunun olduğu yerde, buraya gelirken emniyet nereden, nasıl yürüyeceğimizi, nasıl slogan atabileceğimize dair söz kurabileceğini sanıyor. Ama erkekleri bütün özgürlükleriyle sokakta, kaldırımda, evde işyerinde, devlet ofislerinde katlediyor. Ama onlara bir uyarı geçilmiyor. İşte bu erkek aklına karşı kadın dayanışması diyoruz"

Akça'nın konuşması, "Jin, jiyan, azadî" sloganıyla karşılandı. 

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNÜN'
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, DEM Parti Adana İl Kadın Meclisi üyeleri ile Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivistleri de katıldı. Komisyon adına raporu açıklayan Zehra Aydın, 25 Kasım'ın tarihine ve kadın mücadelesine değinerek, "Kadınların katledildiği, şüpheli bir şekilde yaşamlarını yitirdiği bu duruma alışmayacağız. Kadınlara, çocuklara, LGBTİ+'lara, hayvanlara, ağaçlara karşı başlatılan ve devam eden bu kanlı savaşa ve eril zihniyetten kaynaklanan yıkıcı, yok edici savaşın her türüne karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz" dedi.

Ocak ve ekim ayları içerisinde kentte 15 kadının katledildiğini aktaran Zehra Aydın, kadınların genelde ateşli silah ve kesici aletlerle katledildiğini kaydetti. Zehra Aydın, şöyle devam etti: "Kadınlar, her alana yayılan cinsiyetçiliğin ve eril zihniyetin yarattığı şiddet kültürüyle karşı karşıya. Buna son verilmesi için çağrı ve taleplerimizi bir kez daha tekrarlıyoruz; devlet, kadına karşı şiddeti önlemek için her türlü tedbiri almakla yükümlüdür. Cinsiyete dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırmalıdır. Cezasızlık politikalarından vazgeçilmelidir. İHD'li kadınlar olarak, kadına karşı şiddetle mücadeleye tüm gücümüzle devam edeceğiz. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'ni garanti altına alan yasalara, Anayasa, Medeni Kanun, 6284 sayılı yasa ve diğer temel haklarla ilgili sözleşmelere dokunma uygula demeye devam edeceğiz."

Açıklama sonrası kadınlar, Cumhuriyet PTT Şubesi'ne geçerek, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesi talebiyle mektup gönderdi.