25 Kasım'a giderken 25 kadın öyküsü: Çilem Doğan

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadınlar bir kez daha erkek-devlet şiddetine karşı öfkesini dile getirecek. Kadınların en önemli talepleri arasında da erkek şiddetiyle katledilen kadınlar için adalet yer alıyor. 25 Kasım'a giderken, katledilen veya özsavunma uygulayan 25 kadının hikayesi.

Kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddetin bahanesi yok. Kadınlar kocaları, sevgilileri, aile fertleri, akrabaları ya da herhangi biri tarafından katlediliyor. Güzel ya da çirkin oldukları, güldükleri ya da surat astıkları, çalışmadıkları ya da çalışmak istedikleri için... Erkeklerin kadın katliamlarında başvurdukları ilk gerekçeler bunlar oluyor.

Toplumun dayatmalarıyla çevrili duvarlar arasına hapsedilen kadınlara, ne kadar şiddet görse de susmaları, tecavüze uğrasa da "namusunu" düşünüp hakkını aramamaları öğretiliyor. Ancak kadınlar buna boyun eğmiyor. Türkiye ve dünyanın birçok yerinde kadınlar özsavunma hakkını kullanıyor. 

Türkiye'de özsavunma denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri de Çilem Doğan. "Kirpiğiniz yere düşmesin" dediği kadınlarla dayanışması onu ayakta tutan etkenlerden biriydi. Herkes onun gözaltına alınırken tebessüm ederek söylediği, "Hep mi kadınlar ölecek, biraz da erkekler ölsün" sözlerini hatırlar. Çilem, ayrıca o dimdik duruşuyla da hafızalarımızda yerini aldı. 

Çilem, kocası Hasan Karabulut tarafından yıllarca fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet gördü. Son olarak ise seks işçliğine zorlandı. Kaderine boyun eğmeyen Çilem, özsavunma hakkını kullanarak Hasan Karabulut'u öldürdü. 

Ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Çilem, her duruşmada gördüğü sistematik işkenceyi anlatmaya zorlandı. Çünkü erkek yargı bir türlü Çilem'in haklılığına ikna olamadı. Kadınlar, Çilem'i hiç yalnız bırakmadı; ne duruşmada, ne de tutuklu olduğu hapishanede. Öyle ki Çilem yolladığı bir mektubunda, kadın dayanışmasına ithafen "Kirpiğiniz yere düşmesin" demişti. Çilem'in bu sözü, kadın şiddetine dikkat çekilen dizilerde, kitaplarda, yazılarda yer aldı. 

"Haksız tahrik" ve "iyi hal" indirimleriyle cezası 15 yıla düşen Çilem, Yargıtay tarafından cezası kesinleştirilene kadar 50 bin lira kefaletle serbest bırakıldı. Hasan Karabulut'un ailesi karara itiraz ettiyse bu itiraz reddedildi.

Şimdi özgürlüğüne kavuşan Çilem, kızıyla yeni bir hayat kurdu. Ve tüm kadınlara şiddete sessiz kalmama, hakkını arama çağrısı yapıyor.