'14 kadın gazeteci tutsak 13'ü de açlık grevinde'

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla hazırladığı 4 aylık raporu İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde açıkladı.  Açıklamanın Kürtçesini gazeteci Fatime Tekin, Türkçesini ise Platform Sözcüsü Ayşe Güney okudu.

 

'BİLİNENLERİ YAZMAK BİLE CESARET ÖRNEĞİ'

 

Güney, 3 Mayıs'ın Dünya Basın Özgürlüğü Günü olduğunu hatırlatarak, Türkiye'de her geçen gün basın özgürlüğü üzerindeki baskıların artarak devam ettiğini belirtti. Tekelleşen ve biat etmesi üzerinden oluşturulan medya organlarına her gün yenisinin eklendiğini dile getiren Güney, 2016'da ilan edilen OHAL'in ardından 173 medya kuruluşunun kapatıldığı bilgisini verdi, binlerce basın emekçisinin işsiz kaldığını hatırlattı. Bu kara tablonun giderilmesi adına tek bir adım atılmadığını dile getiren Güney, "Binlerce yazıya, haber ajanslarına, gençlik haber portallarına erişim engeli getirildi. Seçim sürecinde iktidar yanlısı basın kuruluşlarının yaptıkları haberlerle gazetecilik ilkelerinin alt üst edildi" dedi.

 

Medyanın baskı altına alınarak her türden özgürlük hakkının, çalışma, kendini ifade etme ve yargının bağımsızlığı gibi pek çok toplumsal alanın etkisiz hale getirildiğini vurgulayan Güney, "Böylesi bir atmosferde basının gerçekleri halka taşıma vasfını yitirdi. Gazeteci bilinmeyenleri açığa çıkarmakla yükümlüyken, günümüzde ise bilinenleri dahi olduğu gibi yazmak büyük bir cesaret örneği oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.

 

'AÇLIK GREVLERİNİ HAVUZ MEDYASI GÖRMEZDEN GELİYOR'

 

Kürt Halk Önderi Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevi eyleminin 177'nci gününde devam ettiğini hatırlatan Güney, 5 kadın tutuklunun da içerisinde yer aldığı farklı cezaevlerinden 15 tutuklunun başlattığı ölüm orucunun ise 4'üncü gününde olduğunu anımsattı. Güney, vr olan hukukun işletilmesi üzerinden başlatılmış olan eylemi görmezden gelen havuz medyasının bedenini açlığa ve ölüme yatırmış insanların yaşadıklarından ve olabilecek olumsuzluklar karşısında oluşacak toplumsal infialden sorumlu olduğunu vurguladı.

 

Güney, şunları da söyledi: "Hangi üşünceden olursa olsun gazetecilere düşen görev, Türkiye'de yaşanan kaos ve baskı ortamını yıkacak, tekrar halkları kenetleyerek korku politikalarını bertaraf edecek bu eyleme sahip çıkmak , yaşamı sahiplenmek."

 

'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN SES YÜKSELTMEYE'

 

Türkiye'nin Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) 2019 yılında basın özgürlüğü endeksine göre 180 ülke arasında 157'nci sırada yer aldığını aktaran Güney, gazeteciler için Türkiye'nin dünyanın en büyük cezaevi haline geldiğini kaydetti. İçeride tutuklu bulunan gazetecilerden 12'sinin açlık grevinde olduğunu hatırlatan Güney, şunları söyledi: "Kibriye Evren 139 gündür açlık grevinde. Sessizlik sadece eylemde yer alanları değil, insanlığı öldürür. En çok baskıya maruz kalmış olan biz gazeteciler bunu çok iyi biliyor ve buradan meslektaşlarımıza sesleniyoruz.

 

Gazeteciliğin artık bir mücadele alanına dönüştüğü böylesi zamanlardan geçmekteyiz, bu sessizliği cesaretimizle kıralım. Bizler kadın gazeteciler olarak, tek ses ve siyaha bürünmüş olan basın gerçekliği karşısında, Türkiye'deki tüm renkleri kendi içimizde barındırarak, gerçeği ve yalnız gerçeği yazacak tüm dünyaya gösterecek ve bir an olsun cesaretimizi yitirmeyeceğiz. Tüm meslektaşlarımızın Dünya Basın Özgürlüğü Gününü kutluyor ve basın ve ifade özgürlüğü için seslerini yükseltmeye çağırıyoruz."

Güney, Türkiye'deki kadın gazetecilerin yaşadığı hak ihlalleri ve 4 aylık raporu da açıkladı. Rapora göre; "14 gazeteci tutuklu. 5 gazeteci tahliye edildi. 30 gazeteci yargılandı. 2 gazeteci beraat etti. 2 gazeteci darp edildi. 2 gazeteci katledildi. 3 gazetecinin telefonu dinlendi."

 

AÇLIK GREVİNDEKİ GAZETECİLER

 

Açlık grevindeki gazetecilerin isimleri de şöyle: "Kibriye Evren (139. gün), Gülistan İke (138. gün), Dilbirin Turgut (Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi'nde 15 Ocak'tan bu yana açlık grevinde), Reyhan Hacıoğlu (Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde), Özlem Seyhan (Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde), Nedim Türfent, (Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde), Uğur Akgül (Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde), Ziya Ataman (Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde), Abdulkadir Turay (Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde), Çetin Kurşun (Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde), Mehmet Güleş (Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 5 Mart'tan bu yana açlık grevinde), İdris Yılmaz (Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde), İdris Sayılğan (Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi'nden 1 Mart'tan bu yana açlık grevinde)"

 

TUTUKLU KADIN GAZETECİLER

 

Türkiye’de tutuklu bulunan kadın gazetecilerin isimleri de şöyle: "Ayşe Düzkan (Gazeteci-yazar), Aslı Ceren Aslan, (Özgür Gelecek yazı işleri müdürü), Ayşe Nazlı Ilıcak (Yarına Bakış gazetesi yazarı), Ayşenur Parıldak (Haberdar ve Zaman) Burçin Dokgöz (Çorum eski Zaman ve Cihan muhabiri), Ceren Taşkın, (Hatay'ın Sesi), Hanım Büşra Erdal (eski Zaman muhabiri ve köşe yazarı), Hatice Duman (Atılım gazetesi sahibi ve yazı işleri müdürü), Kibriye Evren (JinNews muhabiri), Meltem Oktay (DİHA), Pınar Gayıp (ETHA muhabiri), Reyhan Hacıoğlu (Özgürlükçü Demokrasi editörü), Semiha Şahin (ETHA editörü), Tuba Bulut (Yeni Yaşam gazetesi)."