21 Aralık 2024 Cumartesi

Zülküf Gezen'in Amed'e gelişi sessiz olmadı

Tecrite karşı sessizliği örgütlemek isteyen sömürgeci rejimin, Zülküf Gezen'in cenazesinin de sessiz sedasız gömülmesini dayatması Amed halkının iradesine ve öfkesine çarpmıştır. Bugünkü kararlılık bir kez daha göstermiştir ki; Amed halkı tecrite alışmayacak, açlık grevi direnişçilerini yalnız bırakmayacaktır. Newroza da 31 Mart seçimlerine de bir insanlık suçu olan tecritin kaldırılması talebi ile hazırlanacaktır.
Tecrit karşıtı mücadelede ilk şehit haberi Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nden dün gece geldi. 1 Mart'tan bu yana süresiz açlık grevinde olan Zülküf Gezen feda eylemi yaparak ölümsüzler kervanına katıldı. 12 yıldır tutsak olan ve 2012'de açlık grevi direnişinde de yer alan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü Zülküf Gezen tecride karşı ölüme yürüdü. Tecrit kalksın, başka ölümler olmasın diye öne fırladı. Önümüzdeki günlerde muhtemelen bir veda mektubu yahut birlikte kaldığı yoldaşlarına ifade ettiği vasiyeti de öğrenme şansımız olacak. Şimdilik tek bildiğimiz eylemi ile direnişi büyütmek ve tecride karşı mücadeleyi yükseltmek çağrısı yaptığıdır.
 
Şehadet haberi geldiği andan itibaren ilk tepkiler sosyal medyadan verildi. #ZülküfGezenÖlümsüzdür tagı uzun süre ülke gündeminde kaldı. Cenazenin Atatürk Havalimanı'na getirildiğinin öğrenilmesi üzerine HDP, HDK ve ESP yöneticileri cenazeyi karşılamaya gitti. Aynı saatlerde Ezilenlerin Sosyalist Partisi Ataşehir İlçe Örgütü'nün astığı "Zülküf Gezen ölümsüzdür" pankartı basına yansıdı. Cenazenin Amed'e getirileceği öğrenilmesinin ardından şehirde hareketlilik başladı. Amed şehidini karşılamaya hazırlanmaya koyuldu. Yeniköy Mezarlığı'na çağrılar yapıldı.
 
Dün açlık grevi direnişinin 130. gününde olan Leyla Güven'in "Zülküf! Canım hevalim, ben siz ölmeyin diye çıktım bu yola ama sen yüreğime bir kor düşürdün. Senin Amed'e gelişin böyle olmamalıydı. Surlara birlikte çıkacaktık. Sen ne yaptın! Biliyorum sen bu eylemi bizi yaşatmak için yaptın. Senin fedai ruhuna kurban olaydım." açıklaması; yine direnişin 117. günündeki Nasır Yağız'ın "Yoldaşım bu eyleminle bize bir eleştiri yöneltircesine fedai ruhunla gösterdin. Sana ve inandığın, uğruna canını feda ettiğin önderliğimize söz veriyorum. Bu meşale sönmeyecek her geçen gün bu ateşi gürleştireceğiz. Tecridi kırıp önderliğimizle özgür yaşayacağız." mesajı direniş yoldaşlığının en güzel örneklerini sunuyordu.
 
Faşist devlet daha önce birçok örnekte olduğu gibi, cenazenin kitlesel karşılanmasını engellemek ve olası bir serhildanı önlemek için cenazeyi kaçırdı. Tecride karşı direnişte şehit düşen Zülküf Gezen'in naaşını Amed halkından tecrit etmek istediler. Amed'e sessizliğe boyun eğmeyi dayattılar. Gecenin bir vakti olağanüstü önlemler altında cenazeyi gömdüler! Politik ve vicdani olarak kabul edilemez olan bu düşmanca yaklaşıma karşı başta HDP, DTK ve ESP olmak üzere Kürdistani bir çok güç, Amed halkını Yeniköy Mezarlığı'na çağırmakta ısrarcı oldu.
 
Geceden alınan polisiye tedbirler gün ağarınca daha da arttırıldı. Tüm kent adeta ablukaya alındı. Ofis, Kayapınar olmak üzere tüm merkezi yollar TOMA'larla dolduruldu. Mezarlığın tüm kapıları kapatıldı. Amed halkı bu engelleme tehditlere karşı alternatif yolları kullanarak Yeniköy Mezarlığı'na ulaşmaya çalıştı. Mezarlığın girişine kadar ulaşmayı başaran HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit ve HDP milletvekillerine, DTK, DBP ve ESP'lilere polisin saldırısı başladı. Saldırıyı "Şehîd namirin" sloganıyla karşılayan kitle bir yandan polise tepki gösterirken diğer yandan mezarlığa yakın ara sokaklara dağılmaya başladı. Saldırıya tepki gösteren ve zılgıt çeken bir grup kadın saçlarından sürüklenerek gözaltına alınırken bazı analar isyan etti. TOMA saldırısı altında zafer işareti yapan bir ana; "Çocuklarımızı çekin, sözümüzü Erdoğan duysun" diye haykırırken beddua etmesi herkesi etkiledi. Amed sessizlik dayatmasına rıza göstermedi!
 
Sloganları ile dağılan kitlenin bir kısmı Kayapınar/Huzurevleri Mahallesi'ndeki taziye evine geldi. Polisin dağılma ve saldırı tehditlerine kitle "Bijî bexwedana zindana" ve "Şehit namirin" sloganları ile karşılık verdi. Taziyelerin sunulmasının ardından kitle kendi iradesi ile dağıldı. İl genelinde HDP seçim bürolarını bugün açmama ve yas için siyah bayrak asma çağrısı yaptı.
 
Tecrite karşı sessizliği örgütlemek isteyen sömürgeci rejimin, Zülküf Gezen'in cenazesinin de sessiz sedasız gömülmesini dayatması Amed halkının iradesine ve öfkesine çarpmıştır. Bugünkü kararlılık bir kez daha göstermiştir ki; Amed halkı tecrite alışmayacak, açlık grevi direnişçilerini yalnız bırakmayacaktır. Newroza da 31 Mart seçimlerine de bir insanlık suçu olan tecritin kaldırılması talebi ile hazırlanacaktır.
 
Bu akşamdan itibaren seçime kadar tüm seçim bürolarında saat 20.00'de ses çıkartma eylemi yapma kararının da alındığı Amed'de, tecrite karşı tepki her geçen gün büyümekte, sokaktaki tecrit kırılmaktadır. Sıra tüm demokrasi ve özgürlük güçlerinin sesini yükselterek İmralı'daki tecridin kırılması için öne çıkmasındadır.