22 Aralık 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | Rusya emperyalist değil mi?

Rusya karakteristik özelliği sermaye ihraç eden, örneğin bu bakımdan Çin gibi kapitalist emperyalist bir ülke değil. Fakat dünyanın önde gelen enerji tedarikçisi ve silah sanayicisi-ihracatçısı kapitalist bir ülke.

ABD gerilemeye başlasa da hala kapitalist emperyalizmin mali-ekonomik-askeri lideri konumunda. Dünya işçi sınıfı ve ezilenlerinin baş düşmanı.

Bu, Rusya'nın Ukrayna işgalini haklı savaş kılabilir mi? Rusya'nın emperyalist bir işgale başvurduğu gerçeğini ortadan kaldırır mı? Ya da haksız savaş olsa da işçi sınıfı ve ezilenler baş düşman ABD'yi zayıflatacak olan bu savaşı taktik olarak desteklemeli mi?

Bazı sosyalistler, Sungur Savran ve Murat Çakır kapitalist Rusya'nın emperyalist olmadığı tezini ileri sürüyor. Savran bu nedenle Rusya'nın yenmesini savunurken, Çakır Rusya kapitalist olduğu için desteklenmemesi gerektiğini belirtiyor.

Rusya Federasyonu, Sovyetler Birliği'nin (SB) yıkılmasından sonra ABD liderliğindeki Batı emperyalizmi tarafından iltihakı yönetilen kapitalist bir ülkeydi. İltihakı yöneten ve yönetilen (Yeltsin) tarafından, SB dönemindeki gücü çökertilmiş, Batılı tekeller ve içteki oligarklar tarafından ekonomisi yıkıma uğratılarak adeta bağımlı bir ülke konumuna düşürülmüştü.

Fakat, yine oligarkların hakimiyetinde ama bu kez milliyetçi bir çizgide, potansiyel ekonomik olanaklarını seferber ederek Rusya gelişen kapitalist bir ekonomi ve SB'den devraldığı gelişkin tekniğe dayalı askeri sanayi açısından ABD emperyalizminin hemen sonrasında yer alan bir konumu elde etti.

Rusya karakteristik özelliği sermaye ihraç eden, örneğin bu bakımdan Çin gibi kapitalist emperyalist bir ülke değil. Fakat dünyanın önde gelen enerji tedarikçisi ve silah sanayicisi-ihracatçısı kapitalist bir ülke. Enerji tedarikçiliği ile Avrupa emperyalistleriyle karşılıklı bağımlılık sağlarken, gelişkin silah sanayi -ihracatı- militarizmiyle askeri emperyalist bir ülke.

Nitekim askeri emperyalist özelliğiyle Suriye'deki savaşa müdahale ederek üslerini artırabildi, Libya'daki savaşa müdahale edebildi, Cibuti'de yeni üs kurabildi, Kafkasya'da nüfuz alanını korumak için küçük çaplı savaşlara girebildi, Orta Asya'da kendisine bağımlı iktidarları korumak için askeri müdahalede bulunabildi. 2014 NATO'nun Ukrayna Maydan faşist darbesi ve iç savaşı karşısında Kırım'ı ilhakı dayatabildi. Şimdi de Ukrayna'yı işgal edebiliyor. Maydan darbesinin rövanşını işgalci savaşla kazanmayı deneyebiliyor.

Böyle olduğu için de en büyük iki nükleer silah gücünden biri olarak, SB'den kalan "nükleer silah kullanan ilk ülke olmayacağız" politikasını değiştirerek ABD gibi ilk kullanan olabileceği tehdidini yapabiliyor.

Fakat askeri emperyalist bir ülke olarak Rusya ve Putin daha ötesini yapabilecek mali-ekonomik güce sahip değil. ABD'nin gerilemeye başlamasının yarattığı durumdan yararlanarak, yakın bölgelerde kısmen askeri müdahale ve savaşlarla kısmen nüfuz alanları elde edebilse de, ilan ettiği Putin doktrinini (bknz. S. Karaganov'dan aktaran K. Boratav) uygulama gücünde değil.

Kaldı ki bu doktrin bile Batı'ya, eski Rus Çarlığının Batı'daki ilhaklarına doğru değil, doğuya doğru himayeci nüfuz alanları hakimiyeti öngörerek Büyük Rus yayılmacılığı/emperyalizmi öngörüyor. Bu şu demektir ki ABD'nin göstermeye çalıştığı gibi dünya çapında ve Avrupa'dan başlayarak yeni paylaşım isteyen Hitler'in Almanyası gibi değil, kısmi ve doğuya doğru yayılarak paylaşımdan pay alma çizgisindeki askeri emperyalist bir Putin Rusya'sı.

Çin'le ittifak öngören bu çizgi ekonomik güç yetersizliğini tolere etmeye çalışsa da bunu taktik ittifak olarak ele alan bir doktrin. Ayrıca da iki kapitalist ve emperyalist ülkenin çıkar çelişkisi Rusya'nın sözkonusu zayıflığını gidermeyi engeller.

Böyle olsa da Rusya askeri emperyalist bir kapitalist ülke olarak, Ukrayna savaşında işgalci ve haksız savaşçı. ABD nasıl ki bu işgali kullanarak Rusya'yı uzatılacak savaşla yıpratmayı dünya hakimiyetinin savaşçı bir parçası yapıyorsa, Rusya da, Maydan darbesi ve iki halk cumhuriyetine yönelik faşist iç savaşı bahane ederek denazifikasyon iddiasıyla Ukrayna'yı nüfuz alanında tutacak, olamıyorsa Kırım ve Donbass'ın ilhakını güvenceleyeceği bir emperyalist kazanım elde etmek istiyor. Aynı zamanda emperyalist güç gösterisinde bulunuyor.

Bazı sosyalistlerin Rusya'yı emperyalist görmeyen yanılgısı, aynı zamanda Ukrayna işgalci savaşını hayırhah görmesine yol açıyor.

İşçi sınıfı ve ezilenler açsısından doğru olan her iki tarafın yenilgisi için mücadele etmektir, daha güçsüz olan Rusya'nın kazanmasını istemek değil.