2 Mayıs 2024 Perşembe

Ziya Ulusoy yazdı | 'Millet İttifakı'nın SP vakası

SP şimdi, burjuva Millet İttifakı'ndan Erdoğan'a biat parendesi atarken, parlamenter rejim ve parlamenter demokrasi söyleminden, diktatöre biat ile politik İslamcı ideolojik söyleme de geri vites yapacak.

Diktatör Erdoğan'ın Oğuzhan Asiltürk'le görüşmesinden sonra Saadet Partisi (SP) yönünü değiştirdi. Burjuva muhalefetin bileşeni olmaktan diktatörün doğrudan destekçiliğine geçeceğini gösteren işaretler vermeye başladı.

Türkiye'de politik İslamcılığın kitlesel yasal parlamenter hareketi Necmettin Erbakan'ın liderliğindeki partilerdi.

AKP'nin bölmesinden sonra Erbakan'a bağlı kalan SP oldu. Fakat SP gücünü büyük ölçüde yitirdi.

Bu kaçınılmazdı. Çünkü SP bir burjuva partiydi. Erbakan İslami parlamenter partiyi Demirel'in partisinden kopararak kurarken Ankara Sanayi Odası başkanıydı, burjuvazinin bir temsilcisiydi.

Politik İslamcı da olsa burjuva bir parti iktidardan ve üyeleri de sermaye birikim sürecinden nemalanmak ister. Onun hayat iksiri sömürüden ve iktidardan alacağı paydır. Faşist Milliyetçi Cephelerde (MC) ve Ecevit hükümetinde bakanlık yapmış Asiltürk, şimdi Erdoğan'ın rüşvet olarak uzattığı bu iksiri içmesi için SP'ye ısrarla veriyor.

SP küçük bir partiye dönüştükten uzun bir süre sonra ve özellikle Erdoğan'ın yeni diktatörlük rejimi inşasına karşı burjuva muhalefetin Millet İttifakı'nda şansını denedi.

SP bu süreçte dümeni biraz muhalif söyleme kırdı. Dindar Kürtlerden oy almayı sürdürmek için Erdoğan faşizminin soykırımcı saldırılarını eleştirdi. Erdoğan'ın zindan ve yasaklarına lafta da olsa eleştiri yöneltti. Bu yolla demokrasi özlemindeki kitlelerde sempati yaratmaya çalıştı.

Fakat ideolojik şekillenmesi, faşist MC hükümetlerinde yer alması, Çiller'le, Ecevit'le hükümet ortaklıkları, Sivas katliamı failliği, SP'nin Erdoğan faşizmine burjuva muhalifliğinin içeriğini de, pek ileri gidemeyeceğini de belirliyordu.

SP şimdi, burjuva Millet İttifakı'ndan Erdoğan'a biat parendesi atarken, parlamenter rejim ve parlamenter demokrasi söyleminden, diktatöre biat ile politik İslamcı ideolojik söyleme de geri vites yapacak.

SP şimdi, Erdoğan faşizminin gücünü onarmasına yedeklenirken, Kürt halkına karşı soykırımcı, işgalci savaşların da, demokratik güçlere zindan ve yasakların da, kadın düşmanlığının da tetikçiliğini yapacak.

Burjuva muhalif Millet İttifakı, başını çeken CHP, hep hüsranla biten vakalar üretiyor. MHP'yle ittifak ve Ekmeleddin vakası dönüp "Kılıçdaroğlu'nu yargılayın"a varıyor. Erdoğan'la ve H. Akar'la HDP'ye karşı ittifak tutuklama tehdidi ve Çubuk linci olarak CHP'ye geri dönüyor. Akşener'in İYİP'ini yükseltmek dönüp Akşener'in ağzından Erdoğan'la ittifaka geçilebileceği söylemine vararak muhalefet komedisi yaratıyor. Millet İttifakı'yla SP'yi diriltmek, Asiltürk eliyle Erdoğan'a yedek güç yetiştirmeye varıyor. Üstelik faşist şeflik rejimi kendi içinde krize düştüğü anda ona can suyu oluyor.

Esasen burjuva Millet İttifakı'nın niteliği ve çizgisi bu trajikomik vakaları ve sonuçları üretiyor. Erdoğan faşizminin işgalci savaşlarını desteklemek, her kritik anda işbirliği/uzlaşma eli uzatarak Erdoğan'a yardımcı olmak, egemenlerin siyasi istikrarı uğruna faşist şeflik rejiminin kendilerine yönelik saldırısına bile sessiz kalmak trajikomik vakalar üretmekten başka ne üretebilir ki?

Asıl sözümüz, burjuva Millet İttifakı'nın olası seçim zaferiyle Erdoğan faşizminden kurtulma beklentisi içinde olan demokratik ve emekçi güçlere.

Faşizmden kurtulmanın yolu, burjuva muhalefetten bağımsız işçi sınıfı ve ezilenlerin halkçı iktidarını ve politik özgürlüğü hedefleyen mücadeledir. Faşizmi yenelim özgürlüğü kazanalım mücadelesi bu bağımsız çizginin eseridir. Bu bağımsız çizgide antifaşist mücadele büyütüldüğü ölçüde, burjuva muhalefetin trajikomik vakaları da önemsizleşecek, Erdoğan faşizmi ve büyük acılar yaşatan saldırganlığı da tarihin çöplüğüne atılacaktır.