22 Aralık 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | Faşizmin foseptiği ve direnişin aydınlığı

Kontrgerilla ve narkofaşist çeteci karakteriyle deşifre olan Erdoğan faşizminin pisliklerinin açığa daha çok çıkarılması ve hesap sormak için birleşik devrimci güçler olarak, daha geniş antifaşist güçleri ve kitleyi harekete geçirecek tarzda mücadele geliştirilebilir.

Peker'in ifşaatıyla Erdoğan faşizminin foseptik çukurunun kapağı açılmaya başladı. Tabii kısmen. Anlaşılan devletin mafya ve çetelerinin şefliğinde at değişimi it dalaşına yol açıyor.

Fakat rejim bakımından önemli olan şu ki, Erdoğan ve Saray'a kayıtsız şartsız itaat faşizmin uğursuz zaferi için zorunluyken sağlanamıyor. Şimdiye değin faşist şefe kayıtsız şartsız itaat, kan ve zindanla sağlanmaya çalışıldı. Ama eğer faşizmin mafya ve kontrgerillanın sivil katiller aparatındaki it dalaşı, ifşaata yol açıyorsa, faşist şef tarafından önlenemiyorsa, rejimin tepesinde/içinde kargaşa ve bunalımı gösterir.

Buna yol açan, faşizmin bütün şiddetine rağmen, direnişi ezememesidir. İçeride, Medya Savunma Alanlarında, Rojava'nın işgal altındaki alanlarında kahramanca direniş faşizmin zaferini engelliyor. Zafer sağlayamayan faşizm, kendi içinden parsa ve kariyer dalaşına girerek bunalımını dışa vuruyor.

İt dalaşı ve ifşaat, pisliklerin bir kısmını akıtmaya başladı demiştik. İslamcılığın püriten ahlakı iddiasının, söz konusu sermaye birikimi olunca, ne kadar yalan olduğu sergileniyor. Rejimin tepesi, Kolombiya'dan kokain ticaretini, Afganistan'dan Avrupa'ya uzanan eroin ticaretiyle birleştirerek narkofaşizm karakterini açığa vuruyor.

Millet söyleminin ve milliyetçiliğin, "yerli ve milli"liğin, kanlı sermaye birikimi ve iktidar saltanatının çukurluğunun örtüsünden başka bir şey olmadığını da gösteriyor. Azeri devlet petrol sanayinin, Azeri ve Türkiye iktidar şefleri tarafından kişisel sermayeye dönüştürülmek üzere nasıl talan edildiği gerçeği, açığa çıkan bu gerçek bile, "yerli ve milli"liğin bütün pislikleri örtmenin aracı olduğunu açığa vurmaya yeter.

Fakat bir kez daha açığa çıkarak ispatlanıyor ki, kapitalizmde, kontrgerilla ve savaş çeteleri ancak devasa bir narkofaşizm sektörüyle finanse edilir. Yönetenler de katiller de kanlı sermaye birikiminden nemalanır.

Kürdistan'da ve Türkiye'de devrimci harekete karşı, geçmişin kontrgerilla ve mafya çeteleri bugün Erdoğan faşizminin içinde toplandı. Ağarlar, Ekenler, Çakıcılar, Pekerler eski kontrgerilla elemanları Erdoğan'ın etrafında birleşmiş vaziyette.

Yenileri?

Elbette MİT ve SADAT'ın sarayda karargah kurarak, işgal alanlarında ve militarist alanlarda eğittiği yüzbini aşkın, bir bölümü açıkta bir bölümü gizlenen, içeriden ve Suriye'de islamcı çetelerden devşirilen ÖSO çeteleri var. Erdoğan faşizminin resmi JÖH ve PÖH çetelerinin sayısı da bir hayli kabarık.

Peker henüz bu yenileri ve katliamlarını ifşa etmedi. Özellikle 2015'ten bu yana şok ve dehşet katliamlarına, işgal altındaki zulme henüz dokunmadı. Kontrgerilla çeteciliği de narkoçetecilik de Erdoğan faşizminin emrinde ve karakteri.

Ezilen Kürt halkına sömürgeci ve işgalci savaş, Türk halkının demokratik, sosyalist ve devrimci güçlerine faşist zulüm olarak yansıyor. Dahası Türk halkının genişçe kesimini "yerli ve milli"lik yalanının saldırganı, zalimi ve destekçisi olarak zehirliyor, çürütüyor.

Fakat nasıl ki faşizm direniş nedeniyle zafer kazanamadıkça iç bunalımını dışa vuruyor ve it dalaşı pisliklerini açığa vurmaya başlıyorsa, direnişin yükseltilmesi, Erdoğan-Bahçeli-Perinçek'in karanlık ittifakını da parçalayacak.

Erdoğan, dile getirdiği önleyici yeniden saldırı denemeleri de direnişin geliştirilmesi karşısında geçmişteki kadar etkili olamayacak. Bu momentte can bedeli direnişe, kitlesel direniş eşlik etmeli. Faşizmi püskürtmek için de, yenilgisini yakınlaştırmak için de şimdi öne çıkarılması gereken görev bu.

Kitlesel direniş, genç emekçi kuşakların faşist zehirlenmeye uğratılmasına değil devrimci gelişme ırmağına akması için de, emekçi kesimlerin demokratik devrimci yönde değiştirilmesi için de gerekli.

Kontrgerilla ve narkofaşist çeteci karakteriyle deşifre olan Erdoğan faşizminin pisliklerinin açığa daha çok çıkarılması ve hesap sormak için, birleşik devrimci güçler olarak, daha geniş antifaşist güçleri ve kitleyi harekete geçirecek tarzda mücadele geliştirilebilir.

Bu mücadele, faşizmin katilliği ve pisliğine karşı direnişin aydınlığını daha geniş kitleye gösterecek. Aynı zamanda burjuva muhalefetin faşizmle uzlaşarak rejimi restorasyonuna alternatif olarak işçi sınıfı ve halkların iktidarını inşa etmeye katkı sunacak.