6 Mayıs 2024 Pazartesi

'Yunanistan-Türkiye sınırında 19 göçmen donarak öldü'

Yaklaşık 1 yıldır her hafta 200 ila 300 mültecinin Yunanistan sınırına Türkiye tarafından bırakılarak sınırı geçmeye zorlandığını, Yunanistan'ın ise göçmenlere işkence ve kötü muamele yaparak geri Türkiye sınırına bıraktığının altını çizen Ağaoğlu ve Saçılık, mülteci ölümlerinin durması için çağrı yaptı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüleri Gülsüm Ağaoğlu ve Veli Saçılık, Türkiye-Yunanistan sınırında donarak yaşamını yitiren mültecilere ilişkin açıklama yaptı.

Geri Gönderme Merkezlerinde tutulan göçmenler Avrupa Birliğine baskı uygulamak için Yunanistan sınırını geçmeye zorlandığı belirtilen açıklamada, Türkiye'nin sınıra bıraktığı göçmenlere Yunanistan kolluk güçlerince işkence yapılmakta ve özellikle soğuk hava koşullarında kıyafetleri çıkartılarak geri Türkiye sınırına bırakıldığı ifade edildi.

'GÖÇMEN ÖLÜMLERİNDE SİYASİ SORUMLULUK'
1 Şubat'ta Yunanistan kolluk güçleri tarafından kıyafetleri alınarak Türkiye sınırına bırakılan 22 göçmenden 19'unun donarak yaşamını yitirmiş ve geriye ağır kış koşullarında çırılçıplak kalmış ölü bedenlerin fotoğraflarının kaldığı vurgulanan açıklamada, "Yaklaşık 1 yıldır her hafta 200 ila 300 mültecinin Yunanistan sınırına Türkiye kolluk güçleri tarafından bırakılarak sınırı geçmeye zorlandığını, Yunanistan kolluk güçlerinin ise göçmenlere işkence ve kötü muamele yaparak geri Türkiye sınırına bıraktığını onlarca tanığın anlatımlarından biliyoruz. Türkiye ve Yunanistan'ın ilgili kurumları bu insanlık dışı uygulamaya son vermek, uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlükleri yerine getirmek ve başta can güvenliği olmak üzere insan haklarına riayet etmek zorundadır. Ayrıca Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlerin, sessiz kaldıkları ve bu uygulamaları teşvik ettikleri için göçmen ölümlerinde siyasi sorumluluğu olduğunu da tekrar vurguluyoruz" denildi. 

'ÖLÜMLERİ DURDURMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
AKP-MHP'nin uyguladığı savaş politikalarının her geçen gün insanları yerinden yurdundan ediyor ve kitlesel göçlere neden olduğu vurgulanan açıklama şöyle devam etti: "Savaşın maliyeti Türkiye halklarına fatura edilirken toplumsal gerginlik her geçen gün artıyor. Türkiye halkları mutlak yoksullaşıyor, göçmenler statüsüz kölelik koşullarında yaşamak zorunda bırakılıyor ve hatta ölüme terk ediliyor. İran-Türkiye sınırında donarak ölen göçmenlerin ve İdlib'de çadır kentte donarak ölen bebeklerin müsebbibi  "Bir mermi kaç para biliyor musunuz?" diyerek savaşı halklara fatura eden zihniyettir. BM güvencesi altındaki Mexmûr Mülteci Kampının uçaklarla bombalanması da yine aynı zihniyetin ürünüdür. Başta Türkiye ve Yunanistan olmak üzere tüm ilgili bölge ülkelerini ve uluslararası kurumları ölümlere yol açan politikalarını geri çekmeye ve Yunanistan sınırında yaşanan ölümleri durdurmaya çağırıyoruz."