7 Mayıs 2024 Salı

Yüksekdağ: Bu davayla toplu katliam provaları yapılıyor

Kobanê davasının bugünkü oturumunda konuşan HDP eski Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, sözlerine Deniz Poyraz'ı anarak başladı, "Deniz Poyraz'ın anısı önünde saygıyla eğiliyorum" dedi. Mahkeme heyetinin muhatapları olmadığını söyleyen Yüksekdağ, "Esas muhatap biziz, arkadaşlarımızı serbest bırakın. Çağrıyı ben yaptım dedim. Neden o kadar kişiye dava açtınız" diye sordu.

Kobanê davasının 3'üncü duruşmasının 5'inci oturumu Sincan Hapishanesi Kampüsü Adliyesi'nde devam ediyor. Bugünkü duruşmada söz alan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, çağrıyı kendisinin yaptığını söyledi, "Neden o kadar kişiye dava açtınız" diye sordu.

YÜKSEKDAĞ: ÇAĞRIYI BEN YAPTIM NEDEN BU KADAR KİŞİYE DAVA AÇTINIZ
Yüksekdağ şöyle konuştu: "Esas muhatap biziz, arkadaşlarımızı serbest bırakın. Ama bizim muhatabımız siz değilsiniz. Yürekleri yok. Sizi karşımıza çıkarıyorlar ben sizinle tartışmayı, karşı karşıya gelmeyi ister miyim? Esas muhataplar karşımıza çıksınlar. Zamanı geldiğinde emaneti, canı teslim ederiz ama kimsenin hak, hukuk adı altına provokasyon düzenlemeye, işkence etmeye hakkı yok. Duruşmada başından itibaren düşüncelerimizi yargılamaya kalkıyorsunuz. Meclis'te kurmadılar komisyonu, bizimle siyaset meydanında yüz yüze, söz söze karşı karşıya gelmeye yürekleri yetmedi. Böyle bir kalleşlik olamaz. Sorulan sorulara izin vermeyiz. Biz bunların hepsinin açıklamasını yaptık. Daha da fazlasını yapacağız. Çağrıyı 'ben yaptım' dedim. Neden o kadar kişiye dava açtınız? Maksat bu değil ki, maksat insanlara zulüm etmek, işkence etmek. Bu işkence ve zulmün hesabını bu halk sorar."

'TOPLU KATLİAM PROVALARI YAPILIYOR'
Bir taraftan HDP'nin kapatılma davası, bir taraftan Kobanê davasının, diğer taraftan mahkeme salonu önünde provokasyon yapıldığını söyleyen Yüksekdağ, bütün bunların dün İzmir'de yaşanan  katliamla devam ettiğini kaydetti. Yüksekdağ, "Siz bu duruşmayı sürdürürken HDP'ye dönük toplu katliamlar yürütülüyor. İsteseniz de istemesiniz de sizler bir maşa haline geldiniz. Parti binalarımızı da yaksalar, linç de etseler, bu hakikat her yerde açığa çıkacak" dedi.

'MÜCADELE İÇİN MAHKEME SALONUNA GELECEĞİM'
Kimsenin ifadesini alamayacağını vurgulayan Yüksekdağ şunları söyledi: "Ben geleceğim o duruşmada bu davanın ve suçlama adı altında bu saldırıların hepsinin cevabını vereceğim. Konuşmamız gerekiyorsa ben oraya mücadeleye geleceğim. 'Siz kimsiniz' demeye geleceğim, kimse de benim ifademi alamaz. Siz de yazarsınız bir müebbet daha. Yazın, öldürün, diriltin. Tekrar öldürün bunu da göğüsleriz ama bunun hesabını da soracağız. Hesabını verecekler. Halkın vicdanının önünde bunun hesabını verecekler. Hukuka inanmıyorum ama halkın önünde hesabını verecekler. Bu davanın muhataplarıyla yüz yüze gelin. Bizim karşımıza çıkmaya yürekleri yok. Olsun yine de biz varız."

'SİYASİ KUMPASIN SORUMLUSU ERDOĞAN, SOYLU VE MHP'
Yüksekdağ, "Bu bir provokasyon davasıdır. Bu provokasyon içinde bu davayı sürdürmeye çalışıyorsunuz. Kobanê sürecinde bizim hakkımızda açılan ve bir haftadır gerçekleşen dava figüran değiştirilerek güncelleniyor ve yeni bir Kobanê provokasyonu düzenleniyor. Bunun sorumluları Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP'dir. Bu, azmettiricilerin HDP ve milyonlarca halka karşı bir linç girişimidir. Biz bu davanın siyasi kumpas davası olduğunu söyledik" şeklinde konuştu.

'SİNİR UÇLARIYLA OYNANIYOR'
Mahkemenin iktidar tarafından kullanılan siyasi söylemler için sürdürüldüğünü ve sinir uçlarıyla oynandığını vurgulayan Yüksekdağ, mahkeme salonda işkence edilen arkadaşlarının tahliyesinin önünün açılması gerektiğini söyledi.

KIŞANAK: BU ZİHNİYET DENİZ POYRAZ'I KATLETTİ
Ardından söz alan Gülten Kışanak da katledilen Deniz Poyraz'ı anarak konuşmasına başladı. "Deniz kadınların mücadelesinde yaşayacak. Sonsuza kadar kadın özgürlük mücadelesinde kalacak" diyen Kışanak, "Kadınları asla ve asla sindiremeyecekler, susturamayacaklar" dedi.

IŞİD'ın işlediği suçları hatırlatan Kışanak, "Kadınları kaçırdılar, tecavüz ettiler, köle olarak kullandılar" dedi. Tüm katliam saldırılarına rağmen kadınların mücadelesinin durdurulamadığına dikkat çeken Kışanak, "Şengal'de yaşananlar Kobanê'de yaşanmasın diye çağrı yaptık. Bu dava IŞİD zihniyetiyle açılan bir davadır ve bu zihniyet bugün Deniz Poyraz'ı katletti. Bu zihniyetin arkasında duranlar bizi burada yargılamaya çalışanlardır" diye konuştu.

'DENİZ'İ KATLEDENLER CUMHURBAŞKANINDAN CESARET ALIYOR'
Deniz'i katledenin Cumhurbaşkanından, SADAT'tan cesaret aldığını vurgulayan Kışanak şöyle devam etti: "Deniz'in katili sadece o tetikçi değil, katilini çok iyi biliyoruz. Bu davayı kim kumpas davası olarak önünüze koyduysa, o çetelerin elinden tutup Suriye'de Kürtlere karşı kim savaştırıyorsa, katilin sosyal medyada silahlı fotoğraflar yayınlanmasına kim izin verdiyse Deniz'in katilleri onlardır. Siz de bu davayı kabul ederek suça ortak oluyorsunuz."

Kobanê davasıyla IŞİD'e cesaret verildiğini söyleyerek katliamların önünün açıldığının altını çizen Kışanak, "Biz kadınlar ite boyun eğseydik bugün burada olmazdık. Biz kadınlar cinayetlerden korksaydık bugün burada olmazdık. Erkek egemen zihniyetin IŞİD'le buluştuğu noktayı milliyetçilik diyerek geçiştiremezsiniz" dedi.

'DENİZ, KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN BAYRAĞIDIR'
Kışanak'ın konuşmasını kesen mahkeme başkanı, IŞİD'lilere ilişkin verdikleri mahkumiyet kararları olduğunu ileri sürdü. Kışanak, "Bunları bir kapıdan alınıp diğer kapıdan saldığınızı da biliyoruz" yanıtını verdi.

Kışanak şöyle konuştu: "Deniz bizim onurumuzdur. Yüreğimizde, mücadelemizde sonsuza kadar yaşayacak. Deniz, kadın özgürlük mücadelesinin bayrağıdır. Halkımıza başsağlığı diliyorum. Nefesimin son anına kadar bu özgürlük mücadelesinin neferi olacağım. IŞİD zihniyeti karşısında mücadele edeceğim, bana boyun eğdiremezsiniz. Onurum için yaşıyorum, onurum olmadan bir gün bile yaşamayı zul sayarım."

POLİSTEN TAHLİYELERE İTİRAZ
Kobanê davasının bugünkü oturumuna HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) eski üyesi Zeynep Ölbeci tutuklu bulundukları hapishanelerden; geçen oturumda tahliye olan HDP MYK üyeleri Can Memiş, Cihan Erdal, Berfin Özgü Köse ile tutuksuz yargılanan İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder ise İstanbul'dan SEGBİS ile bağlandı.

HDP ve DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, eski milletvekilleri Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Emine Beyza Üstün, İbrahim Binici, HDP önceki dönem Parti Sözcüsü Günay Kubilay, HDP RTÜK Üyesi Ali Ürküt, HDP MYK Üyesi Alp Altınörs, Meryem Adıbelli, HDP eski saymanı Zeki Çelik, HDP eski MYK üyeleri Pervin Oduncu, Ayşe Yağcı, Bircan Yorulmaz, Bülent Parmaksız, İsmail Şengül, Dilek Yağlı ile Sibel Akdeniz duruşma salonunda hazır bulundu.

Tutuklu yargılanan önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eski milletvekili Gülser Yıldırım ve Aysel Tuğluk mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.

Dosyaya gelen evrakların okunduğu bugünkü duruşmada, mahkeme başkanı Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 4 HDP'linin tahliyesine ilişkin itiraz dilekçesi verdiğini söyledi.