25 Nisan 2024 Perşembe

Yiğit: Erdoğan Minbiç'i cihatçılara yeni mekan olarak kurguluyor

Tayyip Erdoğan'ın Kuzey ve Doğu Suriye'ye operasyon tehdidi ardından Şengal ve Maxmur'a saldırmasını ETHA'ya değerlendiren yazar Hamide Yiğit, "Fırat'ın batısı cihatçılara yeni mekan olarak kurgulamaktadır. Tabi bütün bunlar AKP'nin kurgusu, ama dış politikadaki her yanlış hamle, daha fazla iflas ve tehlike biriktirmektedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik operasyon tehdidinin ardından TSK Şengal ve Maxmur kamplarına hava saldırıları düzenlendi. Yazar Hamide Yiğit, AKP'nin savaş politikasını ETHA'ya değerlendirdi.
 
Yiğit, "Uzun zamandır kendi sınırlarında 'teröre' izin vermeyeceğini dillendiren AKP hükümeti, sınıra yığılan cihatçılarla ittifak halindedir. Bu cihatçı çetelerden bir 'Suriye Ulusal Ordusu' kurdu. Sözde sınır güvenliğini bunlarla sağlıyor, ama esas olarak AKP'nin, tahliyelerle Türkiye'nin garantörlüğü altında sınıra yığılan bu cihatçı potansiyel için alan genişletmek istediği biliniyor. Afrin bu yüzden işgal edildi. Cerablus da öyle…" diye belirtti.
 
'AKP İDLİB SAVAŞINI ERTELEMEK İÇİN BÜYÜK YÜKÜMLÜLÜK ALTINA GİRDİ'
 
İdlib savaşını ertelemek için AKP'nin büyük yükümlülükler altına girdiğini söyleyen Yiğit, AKP'nin aslında İdlib'de hiçbir taahhüdünü yerine getiremediğini ifade etti. Yiğit, "Ve kaçınılmaz olarak büyük İdlib savaşı geliyor. Bu arada garantörlüğündeki cihatçıları savaşın içinde çekmek ve İdlib dışında bir savaş krizi yaratarak, cihatçıların öfkesini bastırmak istiyor diyebiliriz. AKP'nin Fırat'ın Doğusunu hedef alma gibi bir planı yoktu. En azındadan kısa ve orta vadede Fırat'ın doğusuna yönelik bir operasyondan söz etmesi beklenmiyordu. AKP'nin asıl hedefi, Minbiç'te Kürt birliklerin Fırat'ın doğusuna kaydırılmasıydı. Uzun zamandır ABD'den bunu istiyor, ancak ne reddediyor ne de bu isteği yerine getiriyor. Ama AKP'ye Minbiç üzerinden bir seçim hediyesi veren yine ABD'dir. 24 Haziran seçimleri öncesinde TSK'nın Minbiç kıyılarında devriye gezmesine yeşil ışık yakıldı. AKP de bunu seçim malzemesi yaparak bu sözde kazanımı dolu dolu işledi. Şimdi yine seçim sürecindeyiz" dedi.
 
'SARAY MİNBİÇ'İ ALANA KADAR SAVAŞ GERİLİMİNİ TIRMANDIRACAK'
 
Hamide Yiğit, "Tahminen ABD'nin Minbiç konusunda birlikte izlenecek yol haritası planlama sözüne rağmen işi ağırdan almasına yönelik olarak, AKP bu kez kararlılığını göstermek istiyor. Bunun için hedef büyüterek adım attı. Fırat'ın doğusunu hedef gösterdi, ama yine kararlılık göstergesi olarak Maxmur ve Şengal'i bombaladı. Hatırlayalım, IŞİD'e karşı koalisyon katılmakta tereddütlü davranan AKP, koalisyon güçlere dahil olmaya ikna edildikten sonra IŞİD'i vurmak yerine yine Kuzey Irak'ta Kürt hedefleri vurmuştu. Oradan bu yana Kürtlere karşı savaşı devam etti. Şimdi cihatçılarla birlikte bu savaşı, daha doğrusu savaş tehditlerini sürdürmek istiyor" diye kaydetti. Saray'ın Minbiç'i alana kadar savaş gerilimini tırmandıracağını söyleyen Yiğit, "Fırat'ın batısı cihatçılara yeni mekan olarak kurgulamaktadır. Tabi bütün bunlar AKP'nin kurgusu, ama dış politikadaki her yanlış hamle, daha fazla iflas ve tehlike biriktirmektedir. Ama bu yanlış hamleler, iç siyasette bir kazanıma dönüştürme hedefleri var ve bu hedefler, dış politikadaki felaketin de önüne geçmiştir. Daha doğrusu dış siyasetteki bataklığın üstü bu şekilde örtülmek isteniyor. Milli duygulara hitap eden her hamlenin ne kadar karlı olduğunu AKP iyi bilir" diye belirtti.
 
Yerel seçimlere daha zaman olduğuna dikkat çeken Yiğit, "Şu anki milli hamasetin seçime kadar soğuyup gitme olasılığı yüksek" dedi. "Bu acelecilik neden?" diye soran Yiğit, "İki olasılık söyleyebilirim. Birincisi, dediğimiz gibi büyük İdlib savaşı köşede duruyor. Garantör olduğu grupları Suriye ordusuyla bir savaşta ne yalnız bırakabilir, ne onlarla ne de onlara karşı savaşabilir. Şu an için bu grupları İdlib'den Kuzeye kaydırma, elinde duran tek seçenek gibi görünüyor. ÖSO ve El Kaide artıklarından oluşturulan 'Suriye Ulusal Ordusu' denen ordu, 15 bin savaşçıyla Fırat'ın doğusuna saldırmaya hazır olduğunu duyurdu" dedi.
 
'ABD MİNBİÇ'İ ŞANTAJ VE RÜŞVET ARACI OLARAK TUTUYOR'
 
İkinci olarak ise ABD'nin Fırat'ın doğusunda Suudi Arabistan ve BAE'yi nüfus sahibi kıldığını ifade eden Yiğit, "ABD'nin Türkiye yerine bölgesel güç olarak Suudi Arabistan'ı tercih etmesi, üstelik bu müttefikini Türkiye'nin yanı başına getirip konumlandırması, Türkiye açısından krizli bir şeydir. Türkiye şunu istemekte; 'Suudi Arabistan diğer Körfez ülkeleri Suriye'den gitsin, Fırat'ın doğusunda biz ikimiz bir güç oluşturalım…' Erdoğan'ın durup durup Kaşıkçı cinayetini dillendirmesi de bundandır. Hatta 'PKK'den arındırılmış Kürt yapılarla birlikte üçlü bir güç oluşturma' niyeti de var. Sorun şu ki, ABD de bunu istiyor ama PYD'yi tasfiye etmenin kolay olmadığını biliyor. Şimdilik  ABD hem Kürtleri hem de Türkiye'yi aynı anda idare etme ve elinin altında tutma taktiğini ne kadar sürdürebilir, o da önemli. Minbiç konusunda taviz verilebilir. Bu da Türkiye'ye bir 'zafer' hediyesi olur ki, ABD'nin zaten Fırat'ın batısına yönelik planları yoktu. Minbiç'i sadece hem şantaj hem de rüşvet aracı olarak tutuyordu" diye vurguladı.
 
'SURİYE'NİN GELECEĞİNİ SURİYELİLER BELİRLEMELİDİR'
 
Yazar Hamide Yiğit, "Sonuçta Türkiye'nin bu ani hamlelerinin nereye varacağını kestirmek güç. Her aniden ortaya çıkan savaş çığırtkanlığının arkasındaki sebepler önemli. Şimdi de Türkiye'yi hızlıca savaş ilanına götüren şey bilinirse, savaşın boyutu tahmin edilebilir. Öyle görünüyor ki, büyük bir sıkıntı var, o yüzden yine savaş ilanı geldi. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, solu,  halkların bu emperyalist savaşı durdurma çağları yapmalı, seslerini yükseltmeliler. Çünkü Suriye üzerinden oynanan bu kanlı oyunun geldiği nokta şudur; Suriye halkları dışında herkes Suriye üzerine söz söylüyor. Bütün bu emperyalist ittifak elini Suriye'den çekmeli, Suriye'nin geleceğini sadece Suriyeliler belirlemelidir. Solun ve bütün halkların talebi bu olmalı" dedi.