27 Nisan 2024 Cumartesi

Yeni Yaşam Gazetesi: Yolumuza dimdik devam ediyoruz, edeceğiz

Yeni Yaşam Gazetesi emekçileri, Genel Yayın Yönetmeni Çelik ve Yazı İşleri Müdürü Keser'in tutuklanmasını kınadı, dayanışma çağrısı yaptı. "Cezaevi ne ki, neler gördük, cinayetler gördük. Yolumuza devam edeceğiz" diyen gazete emekçileri, özür basın geleneğini sürdüreceklerini vurguladı.

Yeni Yaşam Gazetesi emekçileri, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni M. Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser'in tutuklanmasını kınadı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısına HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Ahmet Şık, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Atılım gazetesi Editörü Fuat Uygur, gazetenin yazar ve emekçilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

Basın metnini Yeni Yaşam çalışanı Zana Bilir Kaya okudu. Kaya, iki gün önce adliyeye giderek ifade veren ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Çelik ve Keser'in "savcılık itirazı" gerçeksiyle yapılan ev baskınıyla gözaltına alındığını ve aynı dosyadan tutuklandığını hatırlattı.

'ONLARI GİRDİKLERİ YOLDAN DÖNDÜRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR'
Dosyanın konusunun Libya'da yaşamını yitiren bir MİT mensubunun haberi olduğunu ve gazete açısından da gizli bir bilgi olmadığının altını çizen Kaya, "Gazetemizin çeşitli kademelerinde görev alan arkadaşlarımızı cezaevlerine atarak, onları sindirmeye çalışanlar bilsinler ki ne onlar girdikleri yoldan döndürmek mümkündür, ne de onların yerlerini dolduracak olan arkadaşlarımızın gözünü korkutmak mümkündür. Yeni Yaşam Gazetesi olarak, yolumuza dimdik devam ediyoruz, edeceğiz. Bu tutuklama kararı bizim değil onların alnında bir leke olarak kalacaktır" dedi.

Kaya, tüm kamuoyunu, mesleğini hakkıyla yerine getirmeye çalışan gazetecilerle dayanışma içerisinde olmaya çağırdı, tutuklu gazetecilerin de serbest bırakılmasını istedi.

'CEZAEVİ NE Kİ, NELER GÖRDÜK ASLA BOŞLUK OLMAZ BİZDE'
Gazetenin yazarlarından Ender Öndeş, 12 sayfalık karar metninin baştan yazıldığına dikkat çekti. Yargılamaların artık hukuk çerçevesinde açıklanamadığını kaydeden Öndeş, "Kanun diye birşey yok, kararlar veriliyor ve uygulanıyor. Biz işimizi yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Yeni başlamadık bu işe 30 yılımız var. Cezaevi ne ki; neler gördük, cinayetler yaşadık. Asla boşluk olmaz bizde. Ama görünüyor ki işler başka cephelerde kötü gittiğinde, basını susturma operasyonu devam edecek. Tek yapabileceğimiz işimize devam etmek, basının ve herkesin dayanışma halinde olması" şeklinde konuştu.

GÜLÜM: SUÇLARI FAZLA OLANLAR GAZETECİLERİ SUSTURMAYA ÇALIŞIR
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, "Neden gazeteciler tutuklanır?" diye sordu ve yanıt verdi: "Bir şeyleri gizlemek istiyorsanız. Çünkü suçlarınız fazladır, açığa çıkmasından korktuğunuz için yargılar, gözdağı verirsiniz." Yargı eliyle, halkı bilgi almasının önüne geçilmek istendiğine dikkat çeken Gülüm, "Aslında kararlar önceden verilmiş ve önümüze getiriliyor. Malesef yargı iktidarın aracı" diye konuştu. Tüm muhalefete basınla dayanışma çağrısı yapan Gülüm, HDP olarak gerçeklerden yana ve basınla dayanışma içinde olacaklarını vurguladı.

POLAT: İKTİDARIN YANLIŞ POLİTİKALARININ BEDELİ GAZETECİLERE ÖDETİLMEK İSTENİYOR
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, iktidarın kararlarının bedelinin gazetecilere ödetilmek istendiğini kaydetti. "İktidar gerçeğin ifade edilmesine hiçbir şekilde tahammül edemiyor" diyen Polat, bu ülkede gazeteciliği hakkıyla yapan gazetecilerin eğilmeyeceğini ve özgür basın geleneğini sürdüreceğini belirtti. Özgür basın dayanışmasının önemine dikkat çeken Polat, "Halkın haber alma hakkına ve herkesin kendi bilgi edinme hakkına sahip çıkması lazım" diye konuştu. Polat, dayanışma çağrısı yaptı.

DURMUŞ: GERÇEKLER HALKTAN GİZLENMEYE ÇALIŞILIYOR
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş da 12 gündür 28 gazetecinin gözaltına alındığı ve aralarında tutuklananların olduğunu hatırlattı. Hukuk skandalının yaşandığını ve savcının hakimden daha güçlü olduğu günlerden geçildiğini belirten Durmuş, "Türkiye'nin çöken politikasının Türkiye halkında infial yaratmaması için gazeteciler hedef alınıyor. Gerçekler gizlenmeye çalışılıyor bu yüzden bu kadar baskı var" dedi. Özgür basının nice bedeller ödediğini kaydeden Durmuş, okurlara dayanışma çağrısı yaptı.

ŞIK: İKİ İSTİHBARATÇININ BAŞKA TOPRAKLARDA ÖLMESİ DÜNYANIN HER YERİNDE HABERDİR
Gazeteci tutuklamalarının Türkiye'nin rutini haline geldiğini ancak bu kez daha farklı bir süreç işlediğini ifade eden HDP Milletvekili Ahmet Şık ise şöyle konuştu: "Nasıl ki Suriye'de ölen askerler için 'Suriye'de ne işleri var?' diye sorduysak, 'ölen MİT askerlerinin Libya'da ne işi var?' diye soracağız. İki istihbaratçının başka topraklarda ölmesi dünyanın her yerinde haber değerindedir. Bunları halktan gizlemek suçtur."