18 Mayıs 2024 Cumartesi

'Yasaklamalar, faşizan baskı ve uygulamalar iktidarın ömrünü kısaltıyor'

KESK İzmir Şubeler Platformu, "İşimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkıyoruz, KHK'lar gidecek biz kalacağız" şiarıyla 129. kez sokağa çıktı.

KESK İzmir Şubeler Platformu, OHAL kararnameleri ile binlerce kamu çalışanın ihraç edilmesini ve açığa alınmasını Karşıyaka İskele karşısında protesto etti. 129. haftaki eyleme demokratik kitle örgütü temsilcileri ve KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen katıldı.

Eylemde konuşan Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, iktidarın tek tip sendika ve tek tip sendikacı yaratmak istediğine vurgu yaparak, "Bu koşullarda hak ve özgürlükler mücadelesi yürüten bizler, her şeye rağmen demokrasi ve emek mücadelesini bedeli ne olursa olsun sürdürmekte kararlıyız. Yasaklamalar, zulüm, faşizan baskı ve uygulamalar iktidarın siyasal ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız" dedi.

'İKTİDAR, SÜREYİ BİLİNÇLİ OLARAK UZATIYOR'
Kılıç, AKP hükümetin OHAL'i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç işletmeden, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan ellerinden aldığını ve ihraç ettiğini söyledi.

Son üç yılda KESK'e bağlı sendikaların üyelerinden 4 bin 283'ün OHAL KHK'leriyle ve 487'sini Yüksek Disiplin Kurulları kararlarıyla olmak üzere 4 bin 770 KESK'linin çalışma hakkı gasp edilerek ihraç edildiğini hatırlatan Kılıç, "OHAL Komisyonu kararıyla 358 arkadaşımız görevlerine iade edilirken bin 23'ünün başvurusu ret edilmiştir. Halen 2900 üyemiz ise başvurularının ele alınmasını beklemektedir. Bizler bu meydanda 3 yıla yakın bir zamandır işimizi geri almak için mücadele ediyoruz. Bizim için 1 gün bile çok önemliyken iktidar bu süreyi bilinçli bir şekilde uzatabildiği kadar uzatıyor" diye konuştu.

'OHAL UYGULAMALARI DEVAM EDİYOR'
"İktidar bir hakkı bir gecede gasp ettiğinde gayet hızlı davranırken yapılan itirazlara yanıt vermeyi ise oldukça ağırdan almakta, yıllara yaymaktadır" diyen Kılıç, OHAL İşlemleri inceleme Komisyonu'nun görevini bir yıl daha uzatılmasına tepki gösterdi. Kılıç, "İktidar süreyi uzatmakla zaman kazanıyor bir yandan da ihraçlarla boşalttığı yerlere kendi kadrolarını yerleştiriyor. Bildiğiniz üzere sadece darbe girişimi ile ilgili olarak ve sınırlı süre için tedbirler alınacağı belirtilmişti. Şimdi ise, Türkiye'nin siyasal-toplumsal yapısını değiştirmeye dönük kalıcı düzenlemeler KHK'ler eliyle yapılmış, OHAL'in kaldırılması sonrasında ise uygulamaları devam ettirilmiştir" dedi.

'KAYYUM, ÜYELERİMİZE BASKI POLİTİKASI UYGULUYOR'
OHAL uygulaması olarak giderek bir yönetim biçimi haline gelen kayyum atamalarına da değinen Kılıç, kayyum atanan bölgelerde üyelerine ve kamu emekçilerini doğrudan bir yönelimin olduğunu kaydetti.

Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kayyum atanan yerlerde kayyumların ilk icraatlarından biri de sendikalarımız üyelerine yönelik ayrımcı ve baskıcı politikaları devreye sokmaktır. Sadece son bir ayda kayyum atanan il ve ilçe belediyelerinde en az 50 dolayında Tüm Bel-Sen üyesi açığa alınmıştır. Kayyumlar adeta yandaş sendikaların temsilcisi gibi hareket etmekte, farklı sendikalara üye olmanın kamu emekçileri için iyi olmayacağı algısı oluşturmakta, açıktan sendikal ayrımcılık suçu işlemektedirler. OHAL sürecinde ve sonrasında kamu hizmetlerinin piyasaya açılması politikaları hız kazanmış, güvencesiz, sözleşmeli ve taşeron çalıştırma daha da yaygınlaştırılmış, kayıt dışılık ve kuralsızlaştırma artmış, on binlerce kamu emekçisinin ihraç edilmesi nedeniyle iş yükünün artması sonucu kamu emekçileri nefes alamaz duruma gelmiştir. İşyerlerinde mobing ve iş kazaları/işçi cinayetleri yoğunlaşmıştır. OHAL fırsatçılığıyla performans sisteminin yaygınlaştırılmasıyla ve ekonomik krizin derinleşmesiyle, işsizliğin rekor üstüne rekor kırmasıyla intihar vakaları artmıştır."

'FAŞİZAN UYGULAMALAR İKTİDARIN ÖMRÜNÜ KISALTMAKTA'
Kılıç, adı kalksa da uygulamaları devam eden OHAL koşullarında sendikal mücadele yürüttüklerine vurgu yaptı.

Sivil darbe hukukuna karşı fiili, meşru ve demokratik direnişlerini ve hukuki mücadelelerini sürdüreceklerinin altını çizen Kılıç, "İktidarın, tek tip sendika ve tek tip sendikacı yaratmak istediği bu koşullarda hak ve özgürlükler mücadelesi yürüten bizler, her şeye rağmen demokrasi ve emek mücadelesini bedeli ne olursa olsun sürdürmekte kararlıyız. Yasaklamalar, zulüm, faşizan baskı ve uygulamalar iktidarın siyasal ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. İşlerimize dönünceye kadar direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.