29 Mart 2024 Cuma

Uluslararası Delegasyon: İmralı'da hukuku tesis edin

Ziyaretlerinin 3'üncü gününde Diyarbakır'da açıklama yapan Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon, Türk devletine hak ihlallerinin son bulması ve derhal İmralı'da hukukun tesis edilmesi çağrısı yaptı.

Aralarında 7 farklı ülkeden gazeteci, hukukçu, siyasetçi ve akademisyenlerin bulunduğu Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon, İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da 3 gün süren ve İmralı tecridi başta olmak üzere Türkiye'de hapishanelerin durumunun konuşulduğu ziyaretleri sonrası Diyarbakır'da New Garden Hotel'de basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında ilk sözü alan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride ilişkin tüm başvuruların sonuçsuz kalması sonrası uluslararası heyetin ziyarette bulunduğunu kaydetti. Şeker, "Heyet, görüşmelerde neler yaşandığını ve nelere tanıklık ettiklerini paylaşacak. Tecridin siyasi, toplumsal ve hukuki yönleri ele alındı. Bir an önce Sayın Öcalan'a uygulanan bu tecrit durumunun kaldırılmasını istiyoruz" dedi. 

Heyet adına Roma Barosu'ndan avukat Emma Persichetti açıklama yaptı. Persichetti, Türkiye'ye gelen 36 kişilik ekibin, İmralı'da tecrit altında olan PKK Lideri Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'ın aileleri başta olmak üzere çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileriyle görüştüğünü kaydetti.

İmralı tutsaklarının yakınlarının 2020 Mart ayından bu yana yakınlarından haber alamadıklarını, onların sağ olup olmadığını bile bilmediklerini vurgulayan Persichetti, "Oğlunu sekiz yıldır görmeyen ve babasının yakın zamanda öldüğünü oğluna bildirmesine izin verilmeyen bir anne ile tanıştık" dedi.

Öcalan'ın 1999'dan bu yana İmralı'da tek kişilik hücrede tutulduğunu ve geçen süreçte avukat ve aile görüşleri üzerindeki kısıtlılıkları hatırlatan Persichetti, "Bize bildirilen İmralı cezaevindeki tutukluluk koşulları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından en son incelendiği zamandan bu yana ciddi bir bozulmaya işaret ediyor. Sosyal temas ve fiziksel aktivite için tanınan sürenin, Mahkeme'nin durumu en son incelediği sırada izin verilen, zaten sınırlı olan sürenin oldukça altında, haftada bir saate düşürüldüğü görülmektedir. Ancak bu bilgiler son olarak 22 aylıktır" ifadelerini kullandı.

Avukatlar olarak Öcalan'ın avukatlığını yaptıkları ve tecride karşı mücadele yürüttükleri için suçlanan ve baskı altına alınan meslektaşları ve tüm hak savunucuları için endişe duyduklarını kaydeden Persichetti, "Bize bildirilen ciddi insan hakları ihlalleri iddiaları hakkında etkin ve kapsamlı bir soruşturma çağrısında bulunuyoruz. Türkiye'yi İmralı cezaevinde hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmeye, Avrupa ülkelerini de insan haklarını savunmaya ve jeopolitik ve ekonomik çıkarlar uğruna insan haklarını feda etmemeye çağırıyoruz" dedi.