12 Mayıs 2024 Pazar

Tutsak yakınlarının nöbeti baskılara karşı sürüyor

Diyarbakır ve Van'da Adalet Nöbeti sürüyor. Nöbetin 87. gününde Diyarbakır Adliyesi önüne gelen aileler polis ablukası altında basın açıklaması yaptı aileler ne olursa olsun mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti. Van'da ise nöbetin 62. gününde aileler çocuklarıyla direndiklerini söyledi. 

Hasta ve ceza infaz süreleri dolmasına rağmen tahliye edilmeyen tutsakların yakınları Adalet Nöbeti'ni sürdürüyor. Diyarbakır'da Adalet Nöbeti'nin 87. gününde nöbet Diyarbakır Adliyesi önünde taşınırken, Van'da ise aileler nöbetlerini 62. gününde devam ettirdi.

AİLELER POLİS ABLUKASI ALTINDA AÇIKLAMA YAPTI
Diyarbakır'da aileler adliye önünde bir araya geldi. Aileler, uzun bir süre polisler tarafından abluka altında tutuldu. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker ve Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in de aralarında olduğu avukatlar ve ailelerin görüşmeleri sonucu açıklamaya izin verildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ ve partinin İl Eşbaşkanları Zeyyat Ceylan ve Gülistan Atasoy, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Dernekleri Federasyonu (Med TUHAD-FED), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) üyeleri de açıklamaya destek verdi. Polis, birçok demokratik kitle örgütü temsilcisinin açıklamaya katılmasını engelledi.

Tutsak yakınlarından İnci Güler, kendilerine destek verenlere teşekkür ederek, eşitsizliğe karşı nöbet tuttuklarını ifade etti. Güler, "30 yıl cezaevinde tutulan tutuklular, ben eve gidene kadar ölme ihtimalleri olan tutuklular serbest bırakılsın" dedi. Ankara'da yaptıkları temaslara değinen Güler, kendilerine söz verildiğini ve Meclis gündemine taşınacağını hatırlattı. Güler, ancak bu sözlerin tutulmadığını ifade ederek, "Bize verilen sözler nerede? Yüzlerce insan denetimli bir şekilde serbest bırakıldı. Ancak bizim çocuklarımıza 'hayır' denildi. Çocuklarımızın yanındayız. Gözyaşı dökmek istemiyoruz. Tüm partileri dolaşacağız. Evlatlarımızı bize verin" çağrısı yaptı.

Tutsak yakını Reşahat Ada, adalet için adliye önünde olduklarını belirtti. Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığına "çocuklarımızın infazlarını yakmayın" çağrısı yapan Ada, "Barış istiyoruz. Cezaevlerinden cenaze çıkmasını, yakınlarımızın cenazelerini tabutlarla taşımayı istemiyoruz" diye kaydetti.

Bir diğer tutsak yakını Nuray Abay, eşitlik, adalet ve barış istediklerini vurguladı. Yakınlarının özgürlüğünü isteyen Abay, "Artık anneler ağlamasın. Ne gerilla annesi ne asker annesi artık ağlamasın. Barış istiyoruz. Hasta tutukluları bırakın. Onların cenazelerini mezarlıklara taşımayalım" ifadelerini kullandı.

Açıklama "Bijî berxwedana zindanan (Yaşasın zindan direnişi)" sloganıyla sona erdi.

VAN
Tutsak yakınlarının Van Barosu'nda başlattığı "Adalet Nöbeti" 62. gününde devam ediyor. Bugünkü eylemi, Van F Tipi Hapishanesi'nde bulunan hasta tutsak İbrahim Alkan'ın eşi Dilşah Alkan, Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde bulunan hasta tutuklu Emine Şeker'in eşi Kaniye Şeker, Bandırma T Tipi Hapishanesi'nde tutsak Malik Demirağaç'ın annesi Emine Demirağaç, Van Hapishanesi'nde tutsak Hakan Bilekçi'nin babası Cevdet Bilekçi sürdürdü. Nöbet eylemini Serhat Göç Araştırma Derneği (Göç-Der) yöneticileri ziyaret etti.

Göç-Der Başkanı Gülşen Kurt, annelerin taleplerine sahip çıktıklarını belirterek, "Her zaman, annelerin yanındayız" dedi. Kürt halkının yıllardır zulüm ve işkenceyle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Kurt, "Bu işkence yıllardır sürüyor. Özellikle cezaevlerinde sürüyor. Diyarbakır Cezaevi'nden başlayıp bugünlere kadar işkenceler geldi. Cezaevindekilerin en değerli olan yaşam hakları ellerinden alınıyor, tutuklular her türlü işkenceye maruz kalıyor; ancak tutuklular buna boyun eğmiyor. Anneler de her zaman olduğu gibi bugün de çocuklarının yanındadır" dedi.

Hapishanede yaşanan hak ihlallerine dikkati çeken Kurt, hasta tutsaklar başta olmak üzere düşüncelerinden kaynaklı hapishanede olan tüm tutsakların bir an önce tahliye edilmesini istedi. Türkiye'de adaletin sadece belirli bir kesime uygulandığını vurgulayan Kurt, "Egemen sistemin adaleti var; ancak bizlere yani ezilen halka gelince özellikle söz konusu Kürtler olunca adalet yok. Egemenler gibi düşünmeyenlere adalet yoktur. Şenyaşar ailesi büyük bir direnişle adalet arıyor. Türkiye'de adaletin olmadığının kanıtı da Şenyaşar ailesidir" diye konuştu.