28 Mart 2024 Perşembe

Tutsak ETHA emekçilerinden 3 Mayıs mesajı

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü hapishanede karşılayan ETHA emekçileri, gönderdikleri mesajda, "Tutsaklık koşullarında dahi, dayatılan karanlığı aydınlatma görevini bir an olsun aksatmayı, bu yoldan bir adım geri düşmeyi düşünmedik, düşünmeyeceğiz" dedi.
Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Türkiye'de ise 200 civarında gazeteci, kutlanması gereken bu günü demir parmaklıklar arkasında karşılıyor. Üstelik tutuklu gazeteciler listesine her gün yenileri ekleniyor. Yine de muhalif gazeteciler boyun eğmiyor. 
 
Bir kısmı 6 aydır bir kısmı 1 aydır hapishanede olan 6 ETHA emekçisi de gönderdikleri mesajda, bir kez daha direneceklerinin ve özgür basın geleneğini sürdüreceklerinin mesajını verdi.  
 
Editörümüz İsminaz Temel ve muhabirimiz Havva Cuştan 25 Ekim'den bu yana Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'nde tutuklu. Haklarında 15 yıl hapis cezası istenen İsminaz ve Havva, tutukluluklarından 9 ay sonra mahkemeye çıkacak. İlk duruşma 16 Temmuz'da.   
 
Muhabirimiz Ali Sönmez Kayar 6 Şubat günü tutuklandı. Davasının ilk duruşması 13 Temmuz'da görülecek.
 
Muhabirimiz Adil Demirci, 17 Nisan günü "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla tutuklandı.  
 
Editörümüz Semiha Şahin ve muhabirimiz Pınar Gayıp ise 19 Nisan günü tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi'ne götürüldü. 
 
Ajansımız yazarlarından, Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Bakır ise 80 günü aşkın süredir hapishanede. 
 
Tutanaklarda ne yazarsa yazsın, haklarında yüksek oranlarda hapis cezası istenen arkadaşlarımız gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılanıyor. Soruşturma dosyalarında takip ettikleri haberler ve sosyal medya paylaşımları bulunuyor. 
 
ER YA DA GEÇ MAVİLİKLERE KUCAK AÇACAĞIZ
 
Bakırköy Kadın ve Silivri hapishanelerinde tutuklu olan ETHA emekçileri, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne ilişkin ortak bir mesaj gönderdi.  
 
Tutuklu gazetecilerin mesajı şöyle:
 
"3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü onlarca gazeteci gibi hapishanede karşılıyoruz. Hakikatin ve vicdanın, eşitliğin ve adaletin ekmek gibi, su gibi, hava gibi en temel ihtiyaçlar arasında olduğu bu topraklarda gerçeğin sesini ezilenlere ulaştırma misyonunu üstlenmiş gazeteciler olarak, tutsaklık koşullarında dahi, dayatılan karanlığı aydınlatma görevini bir an olsun aksatmayı, bu yoldan bir adım geri düşmeyi düşünmedik, düşünmeyeceğiz. 
 
Bizler Bakırköy ve Silivri hapishanelerinde tutsak olan ETHA emekçileri olarak hakikatin sesini ezilenlerin kürsüsünden haykırmaya devam edeceğiz. Er ya da geç maviliklere kucak açacağız."