5 Mayıs 2024 Pazar

Türkoğlu: 8 Mart'tan 1 Mayıs'a isyanımızla geliyoruz

Kadın gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Türkoğlu, mücadele ve örgütlenmeyle daha çok kazanacaklarını kaydetti. Türkoğlu, "8 Mart'tan 1 Mayıs'a isyanımızla geliyoruz" diyerek 1 Mayıs'ta alanlara çağırdı. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında kadın gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra yapılan ilk toplantıda, seçim sürecinde özveriyle ve büyük fedakarlıklarla çalışanlara teşekkür etti. 

Yerel seçimlerde kadın düşmanlarının kaybettiğini, kadınların özgür ve eşit bir toplumu inşa etmek için kazandığını kaydeden Türkoğlu, DEM Parti'nin beyannamesinde yer alan projeleri hep birlikte hayata geçireceklerini söyledi. Türkoğlu, "Bu başarı biz kadınların başarısıdır, gençlerin başarısıdır. Eşitlikten, özgürlükten ve demokrasiden yana olan halkların başarısıdır. Bu başarıya gölge düşürmeye hiç kimsenin gücü yetmedi, yetmeyecektir" dedi.

Kürt gazetecilere yönelik saldırılara dikkat çeken Türkoğlu, gözaltındaki gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi; Belçika'daki Kürt basın kurumlarıyla dayanışma içinde olacaklarını söyledi.

'KÜRT KADINLARI ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN POLİTİKALAR ÇOKLU KRİZLE DERİNLEŞTİ'
Emperyalistler tarafından yürütülen savaş politikalarının en ağır bedelini kadınların ödediğini söyleyen Türkoğlu, "Nitekim savaş alanları tarihin her döneminde kadınlar için şiddetin, istismarın, sömürünün en ağır şekilde yaşandığı ve bu şiddetin meşrulaştığı alanlar olmuştur. BM tarafından hazırlanan raporda, geçen yıl yaşanan çatışma bölgelerindeki cinsel şiddet vakalarında artış yaşandığı belirtilmiştir. Ortadoğu'da kapitalist erkek egemenler tarafından yürütülen bu savaşın ülkedeki yürütücüsü yine iktidarın kendisidir. Yürütülen kirli savaş politikalarının çoklu krizi derinleştirmekten başka bir sonucu yoktur. Özellikle Kürt halkı, Kürt kadınlar üzerinden yürütülen özel savaş politikaları çoklu krizle birlikte derinleşmiştir. Özel savaş politikalarının merkezi haline getirilmek istenen kentlerden biri de Şırnak'tır. 'Güvenlik' adı altında kente getirilen üniformalılar, Kürt halkı ve kadınlar için bir güvenlik sorunu haline gelmiştir. Nitekim bunun son örneği Şırnak'ta bir uzman çavuşun kadınlara yönelik tacizde bulunmasıdır. Ne Şırnak'ta yaşanan bu olay ne de İpek Er'in ölümüne neden olan Musa Orhan'ın cezasız bırakılması bu politikalardan bağımsız değildir" ifadelerini kullandı.

'SAVAŞ VE TECRİT POLİTİKALARINDA ISRARIN GÖSTERGESİ'
Türkoğlu, "Bu iktidar kadına yönelik erkek-devlet şiddetine, üniformalı şiddetine karşı cezasızlık politikası uygularken Kürt kadınları, anneleri, çocukları cezaevine koymaktan geri durmuyor. Hepinizin bildiği gibi 81 yaşındaki Makbule Özer ATK'nin 'cezaevinde kalabilir' raporu ile birlikte 23 Nisan'da tutuklanarak bir kez daha cezaevine gönderildi. 75 yaşındaki Hatice Yıldız cezaevindeki kızına ve tutsaklara para gönderdiği için sedye ile cezaevine götürüldü. ATK hukuktan yana değil, siyasi iktidarın kurumu haline gelmiştir. ATK bu raporları hazırlayarak işlenen insanlık suçuna ortak olmuştur. Bu suçu işleyenler elbet hesap vereceklerdir. Kürt halkının varlığına, Kürt kadınların özgürlük mücadelesine yönelik gerçekleştirilen bu saldırıların adı ise özel savaştır. Savaş ve tecrit politikalarında ısrarın göstergesidir" dedi. 

1 MAYIS ÇAĞRISI
Savaşa karşı kadın dayanışmasını, kadın birlikteliğini büyüteceklerini söyleyen Türkoğlu, "8 Mart'tan 1 Mayıs'a kadınların isyanı ile geliyoruz" şiarı ile 1 Mayıs alanlarına çağırdı. Türkoğlu, "Mücadele tarihimiz de göstermiştir ki, nasıl yaşayacağımıza biz kadınlar ve halklar karar vermektedir. Değiştirmek elimizdedir. Ancak bizler birlikte değiştirebiliriz. Sömürüye ve ezilmeye isyan etmek de yeniyi inşa etmek de bizim elimizdedir. Mücadele etmemizin önünde hiçbir engel yoktur. Yeni yaşamı inşa etmemizin önünde hiçbir engel yoktur. Zamanımız örgütlenme zamanıdır, nasıl yaşayacağımıza dair mücadele etme zamanıdır. Biz DEM Parti Kadın Meclisi olarak bu programı hayata geçirmek için kolları sıvadık. Kadın Meclisimizde yürüttüğümüz tartışmalarla yeni bir dönemin kadın siyasetini, demokratik siyasetin odağı haline getirmek istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki umut da çözüm de kadınlardadır, kadın mücadelesindedir, kadın örgütlenmesindedir. Çok yakın zamanda sizlerle yeni bir kampanya ile çalışma takvimimizi paylaşacağız. Bir yandan örgütlenmemizi büyüteceğiz, bir yandan kadın yoksulluğuna karşı, savaşa karşı çözümlerimizle kadınların gündemini yerel demokrasi ile ortaya koyacağız. Bu ülkenin tekçi, kutuplaştırıcı, eril siyaset aklına karşı demokratik, özgür ve eşit bir toplumun inşasını eylem ve politikalarımızla hayata geçireceğiz" dedi.

'MÜCADELE VE ÖRGÜTLENMEYLE DAHA ÇOK KAZANMA VAKTİ'
DEM Parti Kadın Meclisi kadınlarla birlikte siyaseti ördüğünü, örgütlendiğini ve kentleri bu şekilde inşa etmeye, birlikte mücadeleye tüm kadınları çağıran Türkoğlu, şöyle devam etti: "Çağrımız; erkek adalete karşı gerçek adalet için, derinleşen kadın yoksulluğuna karşı onurlu bir yaşam için, şiddetsiz, sömürüsüz yaşam alanlarını inşa etmek için, genç kadınların sözünü, örgütlenmesini, iradesini kurduğu bir yönetim için, engelli kadınların yaşamın her alanında uğradıkları sağlamcılık baskısına karşı birlikte mücadele etmek için, doğamızı, toprağımızı, yaşam alanlarımızı, köylerimizi, derelerimizi, kentlerimizi rant ve savaş politikalarına karşı savunmak için, LGBTİ+ bireylerin nefret söylemleriyle şiddete ve katliamlara maruz kalmalarına karşı her yerde itirazımızı büyütmek için, yaşamlarımızı savunmak için, biz kadınlar vardık, varız, var olacağız demeye, bu ülkede onurlu, eşit ve özgür bir yaşamı inşa etmekte kararlı olduğumuzu göstermeye devam edeceğiz. Biz kadınlar mücadele ederek kazandık, şimdi mücadele ve örgütlenmeyle daha çok kazanmanın vakti deyip, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum."