5 Mayıs 2024 Pazar

Türkiye'nin hava saldırılarına karşı ortak açıklama

Türkiye'nin saldırılarına karşı açıklama yapan DTK, HDK, TJA, DBP ve HDP; saldırının gerçekleştiği üç yerleşim yerinin DAİŞ'le mücadelede özel bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Açıklamada, mücadelenin süreceği kaydedildi. 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), son süreçte yaşanan siyasal gelişmeler ve Türkiye'nin hava saldırılarına dair DBP Genel Merkezi'nin Diyarbakır'da bulunan İrtibat Bürosu'nda açıklama yaptı.

DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, Türkiye'nin Kuzey-Doğu Suriye kenti Hesekê'de IŞİD'i yeniden dirilmek istediğini ancak amaçlananın gerçekleşmediğini belirtti. Bu amacın gerçekleşmemesi üzerine Mahmur, Şengal ve Dêrik'in eş zamanlı bombalandığını ifade eden Öztürk, "Mahmur bilginiz gibi Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde bir kamp. Onlar da açıklama yaptı. Onlara da seslerini yükselmeleri çağrısı yapıyoruz. Bu saldırılar kabul edilemez" dedi.

'KÜRT DÜŞMANLIĞIYLA ORTAKLIK KAZANDIRMAZ'
Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin saldırılardan bir gün sonra AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Ankara'da yaptığı görüşmeye değinen Öztürk, "Bu saldırıların hemen ardından Sayın Barzani Saray'da cumhurbaşkanlığıyla görüştü. Güney halkı ve siyasi partiler şunu iyi görmeli; Şu an yapılanlar Kürt düşmanlığıdır. Mahmur, Şengal ve Rojava halkı büyük bedeller ödeyerek, DAİŞ'e kaybettirdi. Bugün eğer bu görüşmeleri yapıyorsanız eğer bu saldırıların sizden habersiz olmadığını söyleyeceğiz; Siz de sorumlusunuz. Dêrik'te, Mahmur'da ve Şengal'de katliam yapılacak. Siz de hemen ertesi gün gelip görüşme yapacaksınız. Bu kabul edilemez. Kürt halkı düşmanlarıyla ortaklık Kürtlere hiçbir şey kazandırmaz. Burada önemli olan ortak bir duruştur. Bu ortak duruşla kazanımlarımızı güçlendirebiliriz. Bu saldırıları yeniden kınıyoruz. Uluslararası kurum ve kuruluşlar da bu saldırılara ses çıkarmalı" diye konuştu.

AYDENİZ: DAİŞ'E KARŞI BÜYÜK MÜCADELE VERİLEN ÜÇ MERKEZ
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Türkiye'nin saldırılarla Kürtlerin kazanımlarını hedeflediğini belirtti. Mahmur, Şengal ve Dêrik'in özellikle hedef alındığını belirten Aydeniz, "Çünkü bu 3 merkez de DAİŞ'e karşı büyük mücadele verilen merkezlerdir. Bilinçli seçildiğinin altını çizmek gerekir. Şengal 21 kez bombardımana tutulmuştur. Şengal'in soykırımcı bir yaklaşımla bombardımana tutulmasının sebebi, DAİŞ'in gerçekleştirmek istediği 74'üncü fermanı tamamlamak adına yapılmıştır. Ancak Şengal, 74'üncü fermanı yaşamamak için, kendi kurduğu sistemi statüye dönüştürmek için mücadelesine devam edecektir. Bu katliamcı girişimlere asla boyun eğmeyecektir. Kuzey Kürdistan halkı olarak Şengal halkının yanında olduğumuzu ve bu saldırıyı kınadığımızı belirtmek istiyorum" diye konuştu.

'HEDEF KÜRDİSTAN'IN KAZANIMLARI'
Mahmur halkının 2014 yılında DAİŞ saldırıları sırasında Hewlêr'i koruduğunu ve bunun Kürdistanî bir kazanım olduğuna dikkati çeken Aydeniz, "Dolayısıyla Mahmur'un hedef alınmasının sebebi Kürdistan kazanımlarına yönelik yürütülen bir saldırıdır. Yine Derik'e saldırı; DAİŞ, Kobanê'den sonra ikinci yenilgisini burada almıştır. Sonun başlangıcını yaşamıştır. Türkiye'nin burayı seçmesinin sebebi de budur" diye kaydetti.

"Kobanê düştü düşecek" diyenlerin DAİŞ'i 10 gün önce yeniden Hesekê'de palazlandırmak istediğine dikkati çeken Aydeniz, son saldırılarla Hesekê'de boşa çıkan oyunun intikamının alınmak istendiğini kaydetti. Aydeniz, "Türkiye'nin Kürt halkının 4 parça Kürdistan'da kazanımlarını yerle bir etmek, bitirmek, statüye en yakın olduğumuz bir dönemde bu saldırıyı gerçekleştirmesi aslında DAİŞ'in yarım bıraktığını tamamlanması olarak değerlendirmek gerekiyor. Bütün bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Kürt halkının kazanımlarından vazgeçmeyeceğini ve kazanımlarını kalıcı hale getirene kadar mücadele edeceğini vurguluyoruz. Hesekê'de insanlık adına savunma gerçekleştiren 121 şehidi saygıyla anıyorum. Bu saldırılar tükenmişliğin saldırısıdır" şeklinde konuştu.

ÇİÇEK: BU AKP'Yİ BEKLEYEN SONDUR
HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ise, saldırıları kınayarak konuşmasına başladı. Yaşamını yitirenlere başsağlığı dileyen Çiçek, "AKP-MHP iktidarı bir çöküş ve çözülüş süreci içerisindedir" dedi. Kürt sorununun çözümsüzlüğünün bir yandan ülkede iktidarların ömrünü uzattığını ancak diğer yandan iktidarları çöküş sürecine götürdüğüne dikkati çeken Çiçek, "Bu son AKP'yi de bekleyen bir sondur ve kendileri bunun farkında. Biz Amed'den, Kürdistan'ın kalbinden, Türkiye halklarına sesleniyoruz; Kürt meselesi sadece Kürtlerin meselesi değildir. Kürt meselesinin çözümsüzlüğü Türkiye halklarının, emekçilerinin yoksulluğu demektir. Kalkan her savaş uçağı, her bombalama elektrik faturalarına zam olarak yansımaktadır. Kürt meselesi çözümsüz kaldıkça Türkiye halkları açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkum bırakılmaktadır" dedi.

'BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ'
Çiçek, "Kürt meselesinin çözümüne toplumsal çözüm perspektifi geliştirmediğimiz sürece, Türkiye halklarının, sosyalistlerinin, devrimcilerinin müdahalesi geliştirilmediği sürece, Kürt meselesi Türkiye'de iktidarların ve devletçi yaklaşımların tekelinde kaldığı sürece çözümsüzlüğe mahkum edilecektir" dedi. Çözümsüzlük girdabından aynı zamanda Türkiye halkları ve emekçilerinin de kaybedeceğini belirten Çiçek, “Bu saldırılar bizleri Türkiye demokrasi ve özgürlük güçlerini birleşik ve ortak mücadele etrafında yan yana gelmeye zorluyor. Sadece direnerek değil, birleşerek kazanacağımızı biliyor ve buna inanıyoruz. Bu saldırılar bizim Türkiye'de demokratik devrimci mücadelemizi eşitlik ve adalet temelinde büyümesine hizmet edecek, biz bu saldırılara Türkiye cephesinden böyle karşılık vereceğiz. Bu saldırılar aynı zamanda bizim demokrasi ve özgürlük mücadelemizi büyütmeye evrilecektir" ifadelerini kullandı.