20 Nisan 2024 Cumartesi

Türker: Kadınlar olarak şiddete karşı durmaya devam edeceğiz

25 Kasım'da Taksim'de polis işkencesiyle bacağı kırılan Dilbent Türker, kendisini muayene eden doktorun da polis şiddetini örtbas etmeye çalıştığını aktardı ve işkenceciler hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

25 Kasım Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü'nde Taksim'de gözaltına alınan Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) yöneticisi Dilbent Türker'in polis işkencesinde ayağı kırıldı. Mezopotamya Ajansı'na (MA) konuşan Türker, işkenceci polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.

Dünyadaki bütün kadınların 25 Kasım'da erkek şiddeti ve sömürüsüne karşı alanlarda itirazlarını yükselttiklerini ifade eden Türker, iktidarın eylem yasağına tepki gösterdi. Yasakların kadınlar için bir karşılığı olmadığını vurgulayan Türker, "Ne olursa olsun itirazlarımızı yükseltmek için o akşam o alanda olacaktık" dedi.

Tünel'e doğru yürürken polis tarafından önce ablukaya, sonra da işkenceyle gözaltına alındıklarını anlatan Türker, gözaltı saldırısına direndikleri için polisin önce kendini yerde sürüklediğini, sonrasında ise tekme atarak bacağını kırdığını kaydetti.

POLİSLER ÖZELLİKLE KIRILAN BACAĞINI HEDEF ALDI
Polis bacağını kırdıktan sonra ayağının ters döndüğünü, polisin ise özellikle kırılan bacağını tekmelemeye devam ettiğini vurgulayan Türker, doktor muayenesine kadar ters kelepçeyle bekletildiğini ifade etti. Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ndeki doktorun acil müdahale gerektiğini söylemesinin ardından o hastanede ortopedi bölümü olmaması nedeniyle Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiğini anlatan Türker, kendisine ambulans verilmediğine dikkat çekti.

DOKTOR POLİS ŞİDDETİNİ ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞTI
Baltalimanı Hastanesi'nde "ameliyat gerekiyor" dendiğini dile getiren Türker, yakınları ve avukatlarına ulaşmasının engellendiğini belirtti. Türker, şöyle devam etti: "Doktor beni muayene ederken 'sen düşmüşsün' dedi. Düşmediğimi, polisin ayağıma tekme atarak kırdığını söylememe rağmen doktor, 'bu kırık böyle bir kırık olamaz' diyerek, resmen polis şiddetini örtbas etmeye çalıştı. Yaşadığım işkence ve olay anı polisin kendi kamera kayıtlarında da var. Daha sonra İstanbul Tabip Odası ve kadın örgütlerinin hastaneyi araması üzerine polislerin ve doktorların tutumu olumlu anlamda biraz değişti. Onun öncesinde bütün haklarım engelleniyordu. Doktorun ilk başta söylediğim polis şiddetini inandırıcı bulmaması ve düştüğümü ima etmesi susup geçiştireceğimiz bir şey değil."

Şiddetin tüm ezilenlere yönelik bir devlet politikası haline geldiğini söyleyen Türker, kadınlar olarak bu şiddetin karşısında durmaya devam edeceklerini vurguladı. Türker, "Tabii ki bu baskılar bizi yıldırmayacak, mücadelemize devam edeceğiz. Bu faşist yöntemler karşısında dik durarak, sokaklarda, meydanlarda, fabrikalarda, sesimizi, mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.