3 Mayıs 2024 Cuma

'Tunus'un IŞİD'in koridoru haline getirilmesine izin vermeyeceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan Libya'ya asker gönderme konusunda çabalaya dursun, Tunus Cumhurbaşkanlığı'ndan "Tunus, hiçbir ittifakın ve safın bir üyesi olmayı kabul etmeyecek" açıklaması geldi. Tunus siyasi çevreleri de ülke yöneticilerine uyarıda bulundu, "Tunus'un Libya'ya karşı bir saldırı platformuna dönüştürülmesini" istedi.

Türkiye, Libya'ya asker gönderme konusunda teskereyi önümüzdeki günlerde Meclis'e getirecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8-9 Ocak'ta sunacaklarını söylediği tezkerenin olağanüstü toplanma çağrısıyla 2 Ocak'ta Meclis'te oylamaya sunulacak. Türkiye savaşa hazırlık yaparken, yanlarında istedikleri Tunus'tan olumsuz yanıt geldi. Tunus'un siyasi çevrelerinin yoğun eleştirileri sonrasında Tunus Cumhurbaşkanlığı, Erdoğan'ın aksine "Tunus, hiçbir ittifakın ve safın bir üyesi olmayı kabul etmeyecek" açıklaması yaptı.

ERDOĞAN SAVAŞA GİRMEK İÇİN CAN ATIYOR
Erdoğan son günlerde yaptığı tüm konuşmalarda "Davet gelirse davete icabet ederiz" açıklamalarında bulunurken, Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti'nden asker gönderilmesi talebinde bulunacaklarını açıklaması geldi.

Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti İçişleri Bakanı Fethi Başağa, "Eğer durum gerginleşirse, Trablus ve sakinlerini savunma hakkına sahibiz. Bize askeri destek sağlamasının yanı sıra paralı güçleri alt etmek için Türk hükümetine resmen başvuruda bulanacağız" dedi.

Türkiye Libya iç savaşına dahil olmak için hevesle çalışırken, aynı zamanda bölge ülkelerini de savaşta taraf olmaya zorluyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan 25 Aralık'ta Tunus'a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirmiş Tunus Cumhurbaşkanı Kais Sayed'le görüşmüştü. 

Bu ziyarete ilişkin Tunus'daki siyasi güçler yoğun eleştirilerde ve ülke yönetimine uyarılarda bulunuyor.

Erdoğan görüşme sonrasında yaptığı açıklamada Libya'ya asker göndermeyle ilgili olarak "Biz hiçbir yere bugüne kadar davetsiz misafir olmadık" demesine rağmen, davetsiz olarak Tunus'a gittiği ortaya çıkmıştı. Tunus'ta yayın yapan Webmanagercenter haber sitesi Erdoğan'ın, Tunuslu mevkidaşı Kais Sayed tarafından davet edilmeden ülkeye bir ziyaret gerçekleştirdiğini yazdı.

Tunus burjuvazisinin yayın organı, Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme ihtimali konusunda da "Erdoğan'ın açıklamaları, Sarrac'ın sanki Türk askerini Libya'ya davet etmiş olduğu izlenimini veriyor" dedi, "Türk Cumhurbaşkanı ‘Tunus'un krize çare bulma konusunda oynaması gereken önemli bir rol var' dedi. Osmanlı'nın acaip keşfi!" yorumunda bulundu. Yazıda "Sorulması gereken bir çok soru var: Erdoğan'ın bu sürpriz ziyaretini ne tetikledi? Türkiye'nin Libya'da asker bulundurmasının Tunus üzerindeki etkisi ne olur?" soruları yöneltildi.

TUNUS TARAFSIZ KALACAĞINI AÇIKLADI
Erdoğan ise Tunus Cumhurbaşkanı Kais Sayed'le birlikte yaptığı ortak basın toplantısında Libya'daki savaşta Tunus'un mülteci sorunuyla karşı karşıya kalacağını ileri sürdü, "Libya'dan da malum Tunus'un güneyine doğru bu bölgede 500 bine yakın bir mültecinin olması tabi kime yüktür? Bu bakımdan Libya'daki bu olumsuz gelişmeler sadece Libya'da kalmıyor, aynı zamanda komşu ülkeler ki başta Tunus buradan ciddi manada rahatsız oluyor. Libya'da istikrarın sağlanması yönündeki çabalara Tunus'un çok değerli ve yapıcı katkıları olacağı inancındayım" dedi. Erdoğan ayrıca "Libya'daki meşru hükümete siyasi destek verilmesi yönünde Türkiye ile Tunus'un müttefik olduklarını" ileri sürdü.

Erdoğan aynı toplantıda kendisine yöneltilen bir soru üzerine Libya sorunuyla ilgili Avrupa Birliği ülkelerinin yer aldığı Berlin sürecinde Tunus, Cezayir ve Katar'ın olmayışını eksiklik olduğunu söyledi. Erdoğan Türkiye'ye dönüşünde yaptığı açıklamada ise "Türkiye olarak Tunus'un Cezayir ve Katar ile birlikte Berlin sürecine katılması konusunda ısrar ediyoruz" diyerek, Sarrac hükümetini desteklemekte yalnızlığını İhvan çizgisindeki ülkelerle aşmaya çalıştığını gösterdi. 

Türkiye cephesinden açıklamalar böyle olsa da Tunus'tan yükselen sesler ise Erdoğan'ı doğrulamıyor. Libya'nın Türkiye'den asker talep edecekleri açıklamalarının hemen ardından Tunus'tan yapılan açıklamalar Erdoğan'nın sözlerini havada bıraktı.

Tunus Cumhurbaşkanlığı Facebook sayfasından, "Herhangi bir ittifakın veya safın üyesi olmayacağımız teyit edilir" ifadelerini kullandı.

Bir başka açıklama da Tunus Cumhurbaşkanlığı Medya Danışmanı Reşide en-Neyfer'den geldi. Yunan ve Arap basını, en-Neyfer'in "Böyle bir ittifak bizim pozisyonumuzu yansıtmıyor" dediğini yazdı. Danışmanın "Tunus'un IŞİD'in koridoru haline getirilmesine izin vermeyeceğiz" ifadeleri haberlerde yer aldı.

Erdoğan'ın açıklamalarında gündeme gelen Cezayir de savunma önlemleri hazırlığında. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un başkanlık ettiği Yüksek Güvenlik Konseyi toplantısında "sınırlar ve bölgelerin korunması için gerekli bazı savunma önlemleri alınmasına" karar verildi.

​TUNUS MUHALEFETİ: TUNUS TÜRKİYE'NİN ASKERİ PLATFORMUNA DÖNÜŞMEMELİ
Şarkul Avsat'ın Türkçe sitesinde (aawsat.com) yer alan habere göre ise Tunus siyasi taraflar da gelişmelerden rahatsız. Erdoğan'ın ziyaretiyle ilgili endişeler gündeme gelirken, Tunus Cumhurbaşkanı'na ülkenin Türkiye lehine askeri bir platforma dönüşebileceği uyarısında bulunuldu.

aawsat.com Tunus'taki siyasi tarafların açıklamalarını derledi:

LİBYA'DA SİYASİ ÇÖZÜMÜ BALTALAMA AMAÇLI PLATFORM
Siyasi aktivist ve insan hakları savunucusu Reca bin Selame, Erdoğan'nın ifadeleri üzerine, 28 Aralık Cumartesi günü Libya'ya yönelik dış müdahaleyi ve Tunus'u çatışma eksenine sokma girişimini protesto etmek amacıyla gösteri düzenleme çağrısı yaptı. Bin Selame ayrıca, Tunus'un Türk tarafının lehine Libya'da siyasi çözüm sürecini baltalama platformuna dönüştürülmesini reddetti.

Tunus Projesi Hareketi ise Erdoğan'ın ziyaretinin, birçok Arap ve Avrupa ülkesi tarafından reddedilen bir anlaşma imzalamış olan Türkiye ekseni ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) lehine resmi bir Tunus vizyonu sağlama amacı taşıdığını ifade etti. Hareket, Tunus'a ise bu vizyondan uzak durma ve ılımlı-tarafsız bir tavır takınma çağrısında bulundu.

Tunus Projesi Hareketi, yaptığı yazılı açıklamada, ülkesinin "Tunus'un çıkarları ve Arap- uluslararası toplum ile ilişkilerinin güvenliği ile çelişen" bir uluslararası eksen için siyasi bir platform olarak kullanılmasını kabul etmediklerini vurguladı.

GEREKÇESİZ ETKİLEŞİM
Halk Hareketi, Tunus'un çıkarlarına, Libya halkının menfaatlerine ve komşu Arap ülkelerindeki kardeşlerinin çıkarlarına bakılmaksızın, Tunus'un Libya çatışması ve bölgesel eksen ile gerekçesiz etkileşimini reddettiklerini açıkladı. Hareket, savaşın sonlanmasına katkıda bulunacağı inancıyla Tunus'un tarafsız ve olumlu tavır sergilemesi gerektiğini söyledi.

Halk Hareketi, Tunus'un 2011 yılında yaşananlara benzer şekilde Libya'ya karşı bir saldırı platformuna dönüştürülmesini de kınadı.

Tunus'un dış politikada ilerlediği tehlikeli yola karşı uyarıda bulunan Hareket, son derece tehlikeli bölgesel ve uluslararası koşullar çerçevesinde Tunus'un yüksek çıkarları ve ulusal güvenliği temelinde dış politikayı yönetmek için net bir vizyonunun bulunmadığı ifadelerini de yineledi.

BÖLGESEL ÇATIŞMALAR
Afak Tunus (Tunus'un Ufku) partisi de bölgesel eksenlerdeki tüm etkileşim biçimlerini mutlak ve ilkesel şekilde reddettiğini açıkladı. Parti, Tunus'un 'ülkenin stratejik çıkarları ve ulusal güvenliği üzerinde olumsuz etkiye neden olacak bölgesel, ideolojik ve mezhepsel çatışmalara katılmasının sonuçlarına' karşı da uyarıda bulundu.

Afek Tunus, Tunus diplomasisinin geleneksel ilkelerine dayanarak, bu ilkelere kalıcı bağlılık, anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözme, güvenlik ve istikrarı sağlama çağrısında bulundu.

İşçi Partisi ise Tunus'un Türkiye'nin arkasında yer alma veya Libya'da hedeflerine hizmet etmek için kullanılma olasılığına karşı uyardı. Parti, "Tunus'un çıkarı, Libya'daki çatışma taraflarının ve uluslararası eksenlerin herhangi birine dahil olmamakta yatıyor. Bu eksenlerle ilgili iç tarafların hiçbirine destek verilmemelidir" dedi.

ŞEFFAFLIK
Özgür Anayasa Partisi ise bu ziyaretin ve zamanlamasının, cumhurbaşkanlığı medya ofisi tarafından ilan edilmemesi nedeniyle duyduğu şaşkınlığı dile getirdi.

Parti, cumhurbaşkanlığı ofisine de dış politika hususunda şeffaf olma, bu hususla ilgili seçenekleri belirleme ve bu tür egemen konular hakkında kamuoyunu bilgilendirme çağrısında bulundu.

Libya hususuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı tarafından atılan her türlü adıma ve yayınlanan her türlü karara karşı da uyaran Özgür Anayasa Partisi, Tunus'un "devletlerin içişlerine karışmama ilkesine dayandığını" söylerken, ulusal egemenliği ve ulusal güvenliği etkileyebilecek uluslararası veya bölgesel eksenlere ve etkileşimlere dahil olmaması gerektiğine dikkati çekti.

TEHLİKELİ ÇAĞRIŞIMLAR
Uluslararası Stratejik, Güvenlik ve Askeri Araştırmalar Merkezi Başkanı Badra Kalul, yaptığı açıklamada Tunus ve güvenliği hakkında bu tehlikeli kararın sonuçlarına karşı uyardı. Tunus'tan Libya ordusuna ateş açma eyleminin, sınırları, binlerce mülteciye ve terör gruplarının Tunus'a sızma olasılığına açabileceğini vurgulayan Kalul, ülke ekonomisinin de bir buçuk milyon Libyalı mülteci almaya hazır olmadığına dikkati çekti.

Kalul, "Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde kaybettiklerini Tunus'un güneyinde bulmaya çalışıyor" dedi.

Badra Kalul ayrıca, "Tunus sokaklarının destekleyiciler ve reddedenler arasında bölünmesi, bizim ihtiyacımız olmayan bir kargaşaya yol açacak. Tunus Cumhurbaşkanlığı, Türkiye eksenini ve Serrac hükümetini destekleme kararı alırsa, bu durum komşu Cezayir ve kardeş Mısır ile ilişkilerimizi etkileyecek" dedi.

Kalul ayrıca, cumhurbaşkanlığına Türkiye'nin "Tunus'un, UMH hükümetini destekleyeceği" iddialarını netleştirmeye ve Libya meselesine dair Tunus halkına şeffaf olma çağrısında bulundu.

TUNUS GENEL İŞÇİ SENDİKASI'NDAN SAVAŞ ÇAĞRILARINA KARŞI UYARI
Öte yandan Tunus Genel İşçi Sendikası Ulusal Yürütme Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, "Libya'da yıkım ve ölümden başka bir şeyle sonuçlanmayan yıkıcı savaşı" eleştirdi. Açıklamada, Libya'nın iç işlerine yönelik müdahale de kınanırken, ‘bazı ülkelerin davullarını çaldığı savaş çağrılarına' karşı uyarıda bulundu.

Yürütme Ofisi, "Libyalıların anlaşmazlıklarının çözümü, sadece içsel ve kendi çıkarlarına hizmet eden yabancı devletlerin müdahalelerinde uzak olacaktır" diyerek, tüm yetkililere de Tunus'un Libya'ya yönelen DEAŞ unsurları tarafından bir koridor olarak kullanılmasını önlemek amacıyla dikkatli olma çağrısı yaptı. Yapılan açıklamada ayrıca, "Tunus topraklarını ve egemenliğini korumak için ulusal ordumuza tam olarak güveniyoruz" ifadelerine yer verildi.

TUNUS CUMHURBAŞKANLIĞINDAN AÇIKLAMA
Devam eden tartışmaların ortasında Cumhurbaşkanlığı, "Tunus, hiçbir ittifakın ve safın bir üyesi olmayı kabul etmeyecek" açıklamasında bulundu. Geçen çarşamba gününden bu yana birçok haber, iddia ve söylenti ortaya koyulurken, tüm bunların yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı belirtildi.

Cumhurbaşkanının Tunus'un egemenliğine, bağımsızlığına ve karar alma özgürlüğüne bağlı olduğu ifade edilen açıklamada, "Bunlar, pazarlık veya tartışma konusu olamaz. Herhangi bir ittifaka ve safa dahil olma niyetimiz yoktur ve olmayacaktır" denildi.

Açıklamada ayrıca, "Doğruları çarpıtmak ve yalan söylemek isteyenler, Tunus halkının dikkatlerini gerçek meselelerden, ekonomik ve toplumsal alanlardaki günlük acılardan uzaklaştırmak için bu tür iddialarla dikkati dağıtamayacağını da bilmelidir" ifadelerine yer verildi.

UMH'ye yönelik siyasi destek hususunda ise Cumhurbaşkanlığı medyasından sorumlu Raşide en-Nefer, "Sarrac hükümetine siyasi destek, Tunus'un uluslararası meşruiyete bağlılığı çerçevesinde yer alıyor. Ancak bu, Libya'ya kan enjekte etmek ve barışçıl bir çözüm sağlamak için tüm taraflar arasında uzlaşı sağlama arzusunu da ortadan kaldırmıyor" dedi.

"Libya hususunda üzerinde durulan destek, bir tarafın lehine diğer taraftan desteği kesmeden barışçıl bir çözüm bulma çerçevesine odaklanmaktadır" diyen Nefer, "Cumhurbaşkanı Kays Said, Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüşmesi sonrasında 25 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında 'Libya Kentleri ve Kabileleri Yüksek Kurulu temsilcileriyle görüşmelerden sonra yayınlanan Tunus Bildirgesi'nin içeriğine bağlılığını' doğruladı" dedi.