18 Mayıs 2024 Cumartesi

Tuncel: Baskılara direnmemiz gerekiyor

Kobanê davası'nın 3. duruşmasının 9. oturumunda savunma yapan DBP eski Genel Başkanı Tuncel, asıl teröristin haklarını gasp edenlerin olduğunu söyledi. Reddihakim talebi reddedilse de taleplerin geçerliliğine dikkat çeken Tuncel, kendisi dışında yargılananların tahliyesini istedi. Bahçeli'nin ırkçı nefret söylemlerini hatırlatan Tuncel, "Bahçeli konuşmasa belki de bu ülkede demokrasi olacak" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24'ü tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanê davası'nın 3. duruşmasının 9. oturumu, Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Sincan Hapishane Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmayı, HDP milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda kişi izliyor.

'BURADA DEMOKRATİK SİYASET YARGILANIYOR'
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, reddi hakim taleplerinin bir üst mahkeme tarafından reddedilse de gerekçelerinin hala baki olduğunu söyledi. Tuncel, "Bu ısmarlama bir yargılamadır. Özellikle Cumhur İttifakının istek ve talepleri doğrultusunda yapıldığı bu iki hafta içinde çok net ortaya çıktı. Demokratik siyaset yargılanıyor, hakikatler gizleniyor. Siz burada şeklen bir yargılama yapmaya, bizi de buna alet etmeye çalışıyorsunuz. Siz burada insanlık adına da suç işliyorsunuz. Şeklen yerine getirdiğiniz ritüelin bir parçası olmayacağız! Biz her yerde partinin tüzüğünü, programını anlattık. Partiyi kurarken de Türkiye'nin siyasi anlamda bir kriz yaşadığını, yaşamı yeniden kurmak için yola çıktığımızı söyledik, söylüyoruz. Sizin heyetinizden birisi 'Neden HDP binalarına saldırılmıyor' dedi, bir gün sonra İzmir il binamıza saldırıldı ve Deniz Poyraz arkadaşımız katledildi. Siz bizi bir tweet paylaşımından yargılıyorsunuz. Bu bir tesadüf müdür?" dedi. 

'ASIL TERÖRİST HAKLARIMI GASP EDENLERDİR'
Tarihin sürekli tekerrür ettiğinin altını çizen Tuncel, "Bu sorun savaşla, şiddetle, çatışmayla çözülme. Çözüm diyalogdur, müzakeredir" dediklerini ancak iktidarın her gün şiddetle karşılık verdiğini dile getirdi. Tuncel, "Şiddetin sorumluları Dolmabahçe'de masayı devirenlerdir. Eşit, özgür yurttaş olmak istiyorum! Hakkım değil mi? Haklarımı istediğim için neden terörist ilan ediliyorum? Asıl terörist benim bu haklarımı gasp edenlerdir. Ben neden 'Bir kadın olarak yaşam hakkım var, öldürülmek istemiyorum' demek zorunda kalıyorum. HDP'yi baskı altına alma yaklaşımıyla karşı karşıya kalıyoruz. Her gün Bahçeli baskı yapıyor 'AYM'yi de kapatın' diyor. Niye, iktidarı yürüsün diye. Çünkü her gün oyları düşüyor. Bu baskılara direnmemiz geriyor. Ben kendimi savunurum ama Türkiye demokrasisi açısında direnmemiz gerekiyor. Kapatılması gereken bir şey varsa o da Bahçeli'nin ağzıdır. Bahçeli konuşmasa belki de bu ülkede demokrasi olacak" ifadelerini kullandı.

'BENİM DIŞIMDAKİ TÜM ARKADAŞLARIMIN TAHLİYESİNİ İSTİYORUM'
Reddi hakim taleplerinin geçerliliğini vurgulayan Tuncel, şunu ekledi: "Bu mahkemenin adil yargılama yapacağı konusunda ikna olmadım. Ama benim dışımdaki tüm arkadaşlarımın tahliye olmasını talep ediyorum!"

Tuncel'in ardından söz alan Sibel Akdeniz ve Meryem Adıbelli savunmaların Kürtçe yaptı. 

'MAHKEME HEYETİ DÖNEMİN AYDINLANMASINA HİZMET ETMELİ'
Duruşma Dilek Yağlı'nın savunmasıyla devam etti. Yağlı, "Deniz Poyraz katledildi ve ardından kimi siyasetçilerin düşmanca sözlerini işittik. Bu sürecin aydınlatılmasını istiyoruz. Mahkeme heyetinin dönemin aydınlanmasına hizmet etmesini umuyorum" dedi. 

'ÖZGÜR İRADEMİZLE IŞİD'E KARŞI MÜCADELE ETTİK'
Özgür iradeleriyle IŞİD gibi barbar bir çeteye karşı mücadele ettiklerini dile getiren Ali Ürküt de, "Sizi AİHM kararına uymaya davet ediyorum. Bu dosya çok karanlık bir dosyadır. Savcılar çok uğraşmış bir şey bulamamış ve 8 yıl sonra önümüze getirilmiş" ifadelerini kullandı. 

'BU DAVA SİYASİDİR'
Çete lideri Sedat Peker'in ortaya saçtığı devlet-mafya kirli ilişkilere işaret eden Bülent Parmaksız ise şöyle konuştu: "Sedat Peker 'Bir tripot ve bir kamera ile hayatı değiştiriyorum' dedi. Herkesin bildiği ama sırmış gibi bir şeyi açığa çıkardı. Türkiye'de gerçek her yerde gizli. Bu dava siyasi bir davadır. Siyasi iktidarın gerekleri doğrultusunda açılmıştır."

Savunmaların ardından davanın 3. duruşmasının 9. oturumu sona erdi. Duruşmaya yarın 09:30'da devam edilecek.