4 Mayıs 2024 Cumartesi

TTB ve TÖK: Bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok

TTB ve Tıp Öğrenci Kolu, tarikat yurdunda yaşadığı baskılar sonucu intihara sürüklenen Enes Kara'nın ardından, iktidarın geleceksizleştirme politikaları ve hak gasplarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Açıklamada, geleceksizliğe karşı birlikte mücadele etmenin önemi vurgulandı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Tıp Öğrenci Kolu (TÖK), tarikat yurdunda yaşadığı baskılar sonucu intihara sürüklenen Enes Kara'nın ardından tekrar gündeme gelen iktidarın geleceksizleştirme politikaları ve hak gasplarına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

FİNCANCI: ÜNİVERSİTELİLER SÖZ SAHİBİ OLMALI
Açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, eğitim, sağlık, barınma, beslenme gibi haklar kamusal olanaklarla sağlanmadığı müddetçe insanların seçeneksiz ve özgürlüklerinden yoksun bırakıldığını söyledi. "İnsanca yaşayabileceğimiz koşulların yaratılabilmesi için, kamusal haklarımızı alabilmemiz için hep beraber mücadele etmemiz şart" diyen Fincancı, üniversite öğrencilerinin eğitim sürecinin inşasında söz sahibi olması gerektiğinin altını çizdi.

SALMAN: TARİKATLARA TESLİM EDİLEN HAYATLARA İSYAN
Basın açıklamasını TÖK Merkezi Yürütme Kurulu üyesi Dilay Salman okudu. Salman sözlerine Enes Kara'yı kaybetmenin derin üzüntüsü içinde olduklarını belirterek ve sevenlerine, arkadaşlarına ve tıp camiasına başsağlığı dileyerek başladı. "Tıp eğitiminin zorlukları bir yana, eğitimde tanınmayan barınma hakkının, yok edilen umutların, geleceğimizin giderek artan karanlığının, tarikatlara teslim edilen hayatların gün yüzüne çıkmış halidir aslında Enes'in isyanı" diyen Salman, cemaat yurtlarının denetlenmemesine, tarikatların teşvik edilmesine tepki gösterdi.

'CİNSİYETÇİ VE ERİL TIP EĞİTİMİ VAR'
Salman, fakülteye attıkları ilk adımdan itibaren eril ve cinsiyetçi bir tıp eğitimiyle karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Yetersiz kalan fakülte koşulları ve akademisyenlerin, son iktidar döneminde açılan gereksiz tıp fakülteleri ve kontenjan sayılarının tıp eğitimindeki niteliksizliği daha da derinleştirdiğini kaydeden Salman, bunun yanında, stajyer hekimlerin de ciddi bir emek sömürüsüyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi.

Sağlıkta artan şiddet, insancıl olmayan nöbet saatleri ve düşük maaşların mesleki gelecekleri adına kendilerini oldukça kaygılandırdığını ifade eden Salman, 2021 yılında 1405 hekimin yurtdışına çıkmak için TTB'ye başvurması ve aynı zamanda 9 bini aşkın hekimin kamu hastanelerinden istifa etmesinin durumun ciddiyetini ortaya koyduğunu söyledi.

'GELECEKSİZLİK ÇEMBERİNE HAPSOLUYORUZ'
Ülkenin sağlık sisteminde bir gelecek görmediklerini kaydeden Salman, her gün bu geleceksizlik çemberinde hapsolan arkadaşlarının acı haberlerini almalarına karşın, iktidarın bu konuya ilişkin hiçbir adım atmadığını dillendirdi.

'YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN BİR ARADAYIZ'
Türkiye'de aynı sorunları yaşayan binlerce tıp öğrencisi ve hekim olduğunu söyleyen Salman, bir araya geldikçe kazandıklarını vurguladı. "Hayatlarımızı kuşatan tüm bu sorunlarımıza karşı yaşamak ve yaşatmak için bir aradayız" diyen Sayman, taleplerini sıraladı:
"♦ Devlet tüm öğrencilerin barınma, beslenme, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını ücretsiz karşılasın.
♦ Tıp fakültelerinde eğitim ve sınav sistemi öğrencileri yıpratmamak üzere bizlerin de dahil olduğu bir süreçle yeniden değerlendirilsin.
♦ Mobbinge karşı gerekli önlemler alınsın.
♦ İntörn hekim maaşları asgari ücret düzeyine çıkarılsın.
♦ Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve maaşları acilen iyileştirilsin."

'BİRBİRİMİZİN ÇARESİYİZ'
Salman son olarak, "Yalnız değiliz, bir aradayız, birbirimizin çaresiyiz! Bizlerin gelecek kaygısına, baskılara, cemaat-tarikat yurtlarına mahkum olmadığı bir yaşam için, hekimlik değerlerine uygun emeğimizin karşılığını alarak çalıştığımız bir sağlık ortamı için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" dedi ve tüm meslektaşlarını mücadeleye çağırdı.